Meaning of
"EĞİLME"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
EĞİLME
CURVATURE
eğilme
prone
EĞİLME
PRONENESS
EĞİLME
STOOP
EĞİLME
TILT
EĞİLME
TIP
EĞİLME
LEAN
EĞİLME
BENDING
eğilme
bending
EĞİLME
DROOP
eğilme
incline
eğilme
duck
eğilme
sag
Eğilme
Snapping-Bending
EĞİLME
HUNCH
EĞİLME
DIP
eğilme
flexion
EĞİLME
FLEXURE
EĞİLME
INCLINATION
EĞİLME
SPRING
EĞİLME
BUCKLE
EĞİLME
INFLECTION
EĞİLME
INFLEXION
Eğilme (kaplama)
Bowing
eğilme dayanımı
flexural strength
eğilme deneyi
bending test
eğilme düzeni
plane of bending
eğilme gerilmesi
bending stress
Eğilme gerilmesi.
STRESS,BENDING
eğilme momenti
bending moment
eğilme momenti
moment of flexion
eğilme momenti
flexural
eğilme mukavemeti
bending strength
Eğilme mukavemeti.
BENDING STRENGHT
eğilme rijitliği
flexural rigidity
eğilme yükü
bending load
Eğilme, eğrilik
Flection
eğilmede çekme dayanımı
flexural strength
eğilme-gerilme dayanımı
flexural-tensile strenght
EĞİLMEK
HANG
EĞİLMEK
HANG OVER
EĞİLMEK
CURVE
EĞİLMEK
STOOP
eğilmek
cant
EĞİLMEK
DOUBLE
EĞİLMEK
CANT OVER
EĞİLMEK
DOUBLE UP
EĞİLMEK
STRAIN
EĞİLMEK
TILT
EĞİLMEK
TIP
EĞİLMEK
LEAN
eğilmek
tilt
eğilmek
bend
eğilmek
decline
EĞİLMEK
DROOP
eğilmek
incline
EĞİLMEK
DUCK
EĞİLMEK
FALL DOWN
EĞİLMEK
SAG
eğilmek
sway
EĞİLMEK
DIP
EĞİLMEK
WARP
EĞİLMEK
BOW
eğilmek
turn
EĞİLMEK
INCLINE
EĞİLMEK
SPRING
EĞİLMEK
BUCKLE
eğilmek
spring
EĞİLMEK (TAHTA VB)
YIELD
eğilmek, bükülmek, paylaşmak
double up
eğilmek,çarpılmak,eğriltmek,çarpıtmak
warp
Eğilmek,yatmak,meyletmek.Eğim.
INCLINATION
EĞİLMEMİŞ
UNBOWED
eğilmemiş, baş eğmemiş
unbowed
eğilmesine neden ol
cause to slope
eğilmesine neden olmak
cause to slope
EĞİLMEZ
RIGID
eğilmez
rigid
eğilmez
inflexibly
EĞİLMEZ
INFLEXIBLE
EĞİLMEZ
UNACCOMMODATING
EĞİLMEZ
UNBENDING
EĞİLMEZ
UNCOMPROMISING
eğilmez sert
rigid
Eğilmez; bükülmez
Inflexible
eğilmezlik
inflexibility
EĞİLMEZLİK
INFLEXIBILITY
Eğilmezlik; bükülmezlik
Inflexibility