Meaning of
"FAS"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
FAS
MORESQUE
FAS
MOROCCAN
fas
morocco
fas dirhemi
moroccan dirham
fas santimi
moroccan centime
Fas’a mahsus santarak agacinin guzel kokulu kerestesi.
thyine wood
FASETA
FACET
fasıl
article
fasıl
chapter
fasıl
book
fasıl
section
Fasıl, bölüm
Chapter
fasıla
distance
FASILA
INTERRUPTION
fasıla
pause
fasıla
abscission
fasıla
hiatus
fasıla
vacancy
fasıla
gap
FASILA
CESSATION
fasıla
cessation
FASILA
CHECK
fasıla
intermission
fasıla
interruption
fasıla
interval
fasıla
lull
fasıla
space
fasıla
truce
fasıla
break
fasıla
parenthesis
fasıla
discontinuanceation
fasıla
discontinuity
fasıla süre
interval
fasılalarla
Atintervals
fasılalı
intermission
fasılalı
discontinuous
fasılasız
Without cease
fasılasız
incessant
fasılasız
together
fasılasız
ceaseless
fasılasız
solid
fasılasız
unceasing
fasih
fluent
fasih şekilde ifade etme
articulation
FASİKÜL
FASCICLE
FASİKÜL
FASCICULE
fasikül
fascicle
Fasikül
Booklets
fasile
family
fasilite
facility
fasit
peccable
Fasiyes analizi
Facies analysis
fasla
abscissa
FASLI
MOOR
faslı
moroccan
Faslı
morocco
Fason çalışma
Subcontracting sous
Fason dokuma
Commission weaving
fason iş vermek
hive off
Fason üretim
Custom, contract manufacturing
Fast as can - mümkün olan hızla nın kısa yazılışı
F.A.C.
Fast as she can - Olabildiği kadar çabuk.
f.a.s.
fast food, hızlı yiyecek
fast food
Fast-food ürünleri
Fast-food products
fasulye
butter bean
fasulye
butterbean
fasulye
bean
fasulye familyası
fabeceae
fasulye familyasına ait
fabaceous
fasulye kadar
beans
Fasulye püresi
White Bean purée
fasulye sırığı
beanpole
Fasulye, sirke veya asetik asit dışında korunmuş (hazır sebze yemekleri hariç)
Beans, preserved otherwise than by vinegar or acetic acid, except prepared vegetable dishes
FASULYEDEN OYUNCU
MAKEWEIGHT
fasulyenin tohum zarfı
bean pod
fasülye
beans