Meaning of
"asıl"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
asıl
prime
Asıl
Principal
asıl
essence
asıl
pristine
ASIL
FOUNDATION
asıl
base
ASIL
INTRINSIC
ASIL
MASTER
asıl
pedigree
asıl
noumenon
asıl
stock
ASIL
PROVENANCE
ASIL
CARDINAL
ASIL
EXTRACTION
asıl
stuff
ASIL
ROOT-STOCK
ASIL
ACTUAL
ASIL
PIVOTAL
asıl
germ
asıl
pivot
ASIL
CENTRAL
ASIL
VIRTUAL
ASIL
GIST
asıl
radical
asıl
derivation
ASIL
ORIGIN
ASIL
ORIGINAL
ASIL
ORIGINATION
asıl
origin
ASIL
REAL
ASIL
ELEMENTARY
asıl
copy
asıl
source
ASIL
TRUE
ASIL
AUTHENTIC
ASIL
IN CHIEF
ASIL
GROUNDWORK
asıl
natural
asıl
seed
ASIL
MAIN
asıl
main
asıl
major
asıl
premier
asıl
unadorned
ASIL
PRINCIPAL
ASIL
PRINCIPALLY
asıl
primary
asıl adres, fiziksel adres
home address
asıl amacı yurt dışında yaşayan arkadaş ya da akrabalarını ziyaret eden gezmenleri tanımlamayan teri
visiting friends and relatives
Asıl belgeler
Original acts
asıl ben teşekkür ederim
i thank you
asıl borçlu
principal debtor
Asıl borçlu
Primary obligor, principal debtor
Asıl değer
Real value
Asıl dönem
Base period
asıl faaliyetine devam ederken yeni bir faaliyete girmek
branch out into
asıl frekans
originate frequency
asıl gerçek
virtual
ASIL GEREKLİ ŞEY
ESSENTIAL
ASIL GEREKLİLİK
ESSENTIALITY
asıl hakikat
gospel truth
Asıl hani balığı
Comber
asıl hücre
cell of origin
asıl isim
first name
asıl işten farklı ikinci bir gelir kaynağı olan iş
sideline
asıl kiracı tarafından kiraya verilen yer
sublet
asıl konu
the nuts and bolts
asıl konu
nuts and bolts
asıl konu
action
asıl konu
(down to) bedrock
asıl konu
keynote address
asıl konu
keynote speech
asıl konu
primary concern
asıl kopya
master copy
Asıl mahkeme
Regular court
Asıl malik
Beneficial owner
ASIL MESELE
SUBSTANCE
asıl metin
original
ASIL MİRASÇIYA PAY VERMEYEN
INOFFICIOUS
asıl neden
mainspring
asıl nokta
cardinal points
asıl numune, ilk örnek
archetype
ASIL NÜSHA
ORIGINAL
asıl oyundan sonraki oyun
afterpiece
ASIL ÖRNEK
PROTOTYPE
asıl paragraf
hanging indentation
asıl sayı, sayal sayı, nicelik sayısı
cardinal number
asıl sesle birlikte duyulan ikinci ses
overtone
asıl sesle birlikte duyulan ikinci ses
partial tone
Asıl sorun
The name of the game
ASIL SURET
TENOR
ASIL ŞEY
FEATURE
asıl yerinde, doğal durumunda
in situ
asıl yerli
aboriginal
asıl yerli
aborigine
asıl yerli
autochthonal
asıl yerli
autochthonous
asıl yük, ağırlık, darbe
brunt
Asıl, ana
Main
asıl, ana, asli, birinci, esasi
Primaries
asıl, ana, asli, birinci, esasi
Primary
asıl, esas, başlıca, ana
Main
asıl, köken, kaynak, başlangıç
Origin
asılacak adam
gallows bird
asılacak herif
gallows bird
ASILARAK İDAM EDİLMEK
SWING
asılarak kurutulan, ütü istemeyen
drip-dry
ASILI
HANGING
asılı
hanging
asılı
pendant
asılı
pendent
ASILI
PENDING
asılı
pending
ASILI
PENDULOUS
asılı
appendant
ASILI
DEPENDENT
ASILI
SUSPENDED
asılı
suspensory
asılı
tagged out
Asılı Damla Yöntemi
Hanging-drop Technique
ASILI DURMAK
HANG
ASILI DURMAK
HANG ON
ASILI DURMAK
LATCH ON TO
ASILI DURMAK
POISE
Asılı fırın; Tıkanık fırın; Yüklenti inişi gecikmiş fırın (y.fırın)
Hanging furnace
asılı girinti
hanging indent
asılı karakter
suspend character
Asılı madde, koloid
Colloid
Asılı maddeler, yüzen maddeler
Suspended matters
asılı olmak
impend
ASILI OLMAK
LOP
ASILI OLMAK
IMPEND
asılı sarkan
Dependent
ASILI ŞEY
PENDANT
asılı şey
pendant
ASILI ŞEY
PENDENT
Asılı taşlayıcı
Swing frame grinder
Asılı tek raylı vagon ekipmanı
Overhead monorail equipment
Asılı tip kızdırıcı
Pendant superheater
asılı toz
airborne dust
asılı vadi
hanging valley
Asılı zar, asılıhücre zarı (tıp)
Suspended membrane
asılıp sallanmak
dangle
ASILMA
PULL
asılma
dependence
ASILMA
SUSPENSION
asılma
suspension
ASILMA
TUG
ASILMAK
HANG
ASILMAK
HANG DOWN