Meaning of
"ceza"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
CEZA
FORFEIT
ceza
forfeit
ceza
forfeiture
CEZA
PENAL
ceza
penalty
CEZA
RETRIBUTION
CEZA
PUNISHMENT
CEZA
PUNITIVE
ceza
punishment
ceza
rod
ceza
apodosis
ceza
conclusion
ceza
oppression
ceza
infliction
CEZA
FINE
ceza
chastisement
CEZA
RECOMPENSE
CEZA
CORRECTION
CEZA
PAIN
CEZA
CRIMINAL
CEZA
INFLICTION
Ceza ve İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İş Yurtları Kurumu
Agency for Workshops in Punishment and Execution Establishments and Custodies
CEZA (OKUL)
IMPOSITION
CEZA (OXFORD ÜNİV.)
SCONCE
CEZA ALMA
PACKET
ceza almak
be fined
Ceza davası
Criminal lawsuit
CEZA GEREKTİREN
PENAL
CEZA GEREKTİREN
PUNITIVE
Ceza gerektirici
Punitive
Ceza Gücü
Punishment Power
Ceza hukuku
Penal law
ceza hukuku
criminal law
Ceza hükmü taşıyan özel kanunlar
Specific Laws concerning Penal Provisions
Ceza hükümleri
Penalty provisions
Ceza infaz hâkimi
Judges of enforcement
Ceza İşleri Genel Müdürlüğü
General Directorate of Sanctions
ceza işlevsisi
penalty function
ceza kanunları
penal code
Ceza Kanunu
Penal Act
Ceza kararnamesi
Penal decree
Ceza maddesi
Penalty clause
Ceza maddesi (sözleşmelerde)
Penalty clause
Ceza Mahkemesi
Criminal Court
CEZA MAKBUZU
TAG
Ceza muhakemeleri kanunu
Penal Judgement Laws
Ceza muhakemeleri usulü kanunu
Code of penal procedure
Ceza muhakemesi sistemi
Criminal court system
ceza olarak
penal
Ceza olarak birini geminin altından geçirmek.
KEEL HAUL
CEZA OLARAK GEMİNİN ALTINDAN GEÇİRMEK
KEELHAUL
CEZA OLARAK KAYBETME
FORFEIT
ceza sahası
penalty area
ceza sahasına orta yapmak
cross the ball into the penalty area
Ceza şartı
Penalty clause
Ceza Usul Hukuku
Law of Criminal Procedure
ceza uzmanı
penologist
Ceza ve disiplin koğuşturması
Legal Proceedings for penal and discipline
ceza ve mukabelden muaf olma
impunity
CEZA VERME
INFLICTION
ceza vermek
pay a fine
CEZA VERMEK
PENALIZE
CEZA VERMEK
PUNISH
ceza vermek
punish
CEZA VERMEK
SENTENCE
ceza vermek yerine sadece uyarıda bulunmak
let off with a warning
ceza vermek, cezalandırmak
penalize
ceza vermek, cezalandırmak
Punish
Ceza yargılaması
Process in criminal lawsuit
Ceza yargılaması sistemi
Criminal justice system
ceza, cezalandirma
Punishment
cezadan kurtulmak, yırtmak
beat the rap
CEZADAN MUAF OLMA
IMPUNITY
cezaevi
prison
CEZAEVİ
CALABOOSE
CEZAEVİ
PENAL INSTITUTION
CEZAEVİ
PENITENTIARY
cezaevi
penitentiary
CEZAEVİ
STOCKADE
cezaevi
gaol
CEZAEVİ
ROUNDHOUSE
CEZAEVİ
QUOD
CEZAEVİ
JAIL
cezaevi
jail
CEZAEVİ
PRISON
Cezaevi izleme kurulu
Prison monitoring board
cezaevi tutuklamak
gaol
cezaevi, tutukevi
lockup
Cezai
Penal
CEZAİ
VINDICTIVE
Cezai
Criminal
Cezai ağırlaştıran sebepler
Matters in aggravation
cezai ehliyet
criminal discretion
cezai hüküm
penal provision
cezai işlem
penal transactions
Cezai konularda adli işbirliği
Judicial cooperation in criminal matters
Cezai kovuşturma
Criminal charge
Cezai kovuşturma
Criminal prosecution
Cezai Kural İhlali
Tainting
Cezai müeyyide
Criminal sanction
Cezai nitelikte yasa hükmü
Penal provision
cezai sorumluluk
criminal liability
Cezai sorumluluk
Criminal liability, penal liability
Cezai soruşturma
Criminal investigation
Cezai soruşturma
Criminal prosecution
Cezai takibat
Prosecution
Cezai tazminat
Punitive compensation
cezai yaptırım
penal sanction
Cezai yaptırım
Criminal sanction
cezalandır
penalize
cezalandır
come down on
cezalandır
punish
cezalandır
castigate
CEZALANDIRICI
RETRIBUTIVE
cezalandırıcı
retributive
cezalandırıcı
retributory
CEZALANDIRICI
PUNITIVE
Cezalandırıcı
Punitive
cezalandırılır
punishable
cezalandırılmamış
unpunished
CEZALANDIRMA
PUNISHMENT
CEZALANDIRMA
CASTIGATION
cezalandırma
castigation
cezalandırma
correct
CEZALANDIRMA
CORRECTION
cezalandırma
discipline
CEZALANDIRMAK
PENALIZE
cezalandırmak
penalize
CEZALANDIRMAK
PUNISH
cezalandırmak
punish
CEZALANDIRMAK
CASTIGATE
Cezalandırmak
To punish
CEZALANDIRMAK
SLATE
CEZALANDIRMAK
PLAGUE
CEZALANDIRMAK
GIVE SMB. GYP
CEZALANDIRMAK
DISCIPLINE
CEZALANDIRMAK
DISH OUT
CEZALANDIRMAK
COP IT
Cezalandırmak
MULCT
CEZALANDIRMAK
SCOURGE
cezalandırmak
trounce
CEZALANDIRMAK
CORRECT
CEZALANDIRMAK
CRIME
cezalandırmak
discipline
CEZALANDIRMAK (DAYAKLA)
CHASTISE
CEZALANDIRMAK (OXFORD ÜNİV.)
SCONCE
cezalandirilabilir
Punishable
cezalanmadan, zarar görmeden
scot-free
cezalanmayacağından emin olma
impunity
Cezaların ağırlaştırılması
Aggravation of the penalties