Meaning of
"dirimsel"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
dirimsel
vital
Dirimsel aşınabilir
Bioerodable
Dirimsel aşınabilir gereçler
Bioerodable materials
Dirimsel büyüme
Biological growth
Dirimsel çevre bilimi;biyoekelolji; canlılar çevresi bilimi
Bioecology
Dirimsel çözünebilir
Bioresorvable
Dirimsel çözünebilir gereçler
Bioresorvable materials
Dirimsel çürüme, canlılık yitimi; Bozulma
Biodegradation
Dirimsel çürüyebilen; Dirimsel bozulabilen
Biodegradable
Dirimsel dönüştürüm;metana dönüştürüm
Bioconversion
Dirimsel duyarga
Biosensor
Dirimsel eşdeğerlik, ilaç etkisi eşdeğerliliği
Bioequivalence
Dirimsel gaz; Biyogaz
Biogas
Dirimsel gereçler; Biyogereçler
Biomaterials
Dirimsel ışıldama
Bioluminescence
Dirimsel ışıldayan
Bioluminescent
Dirimsel işlevler
Vital functions
Dirimsel kemik tutturucular
Biofix bone pins
Dirimsel oksitlenme biyolojik oksitleme
Biological oxidation Bird’s-eye maplesawBiological oxidation
Dirimsel organlar; Hayati uzuvlar(tıp)
Vitals
Dirimsel özgüdüm (tıp)
Biofeedback
Dirimsel sağaltım; Canlıtedavisi
Biotherapy
Dirimsel sığa (Bir solukluk hava)
Vital capacity
Dirimsel tıbba ilişkin
Biomedical
Dirimsel tıp
Biomedicine
Dirimsel tıp alaşımları; Biyomedikal alaşımlar
Biomedical alloys
Dirimsel tıp araştırması
Biomedical research
Dirimsel tıp duyargaları
Biomedical sensors
Dirimsel tıp uygulamaları
Biomedical applications
Dirimsel tutturma
Biological fixation
Dirimsel uyumluluk
Biocompatability
Dirimsel uyumluluk deneyi
Biocompatibility testing
Dirimsel yansızlık
Bioinert
Dirimsel yenim; Biyolojik yenim
Biological corrosion (Biocorrosion)
Dirimsel yerkimyası
Biogeochemistry
Dirimsel; Yaşamsal; Biyolojik
Biological