Meaning of
"fil"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
fil
calf
fil
elephant
fil
tusker
FİL (SATRANÇ)
BISHOP
Fil derisi oluşumu(seramik)
Elephant skin effect
FİL GİBİ
ELEPHANTINE
fil gibi kalın derili memeli hayvan
pachyderm
fil gibi yemek
eat like a horse
FİL HORTUMU
PROBOSCIS
FİL HORTUMU
ELEPHANT’S TRUNK
FİL HORTUMU
TRUNK
FİL İLE İLGİLİ
ELEPHANTINE
fil ile ilgili
elephantine
Fil kulağı; İnce taneli yassısünger (seramik)
Elephant ear
FİL SEYİSİ
MAHOUT
fil/yaban domuzu dişi
tusk
filaksi
phylaxis
FİLAMAN
FILAMENT
Filaman gerilimi
Filament voltage
filaman, ince tel
filament
Filament
Filament
Filament doyumu
Filament saturation
Filament ısıtma
Filament heating
Filament ısıtmaakımı
Filament heating current
filament iplik
filament yarn
Filament iplikler, elastomerik, perakende satışa hazır olmayanlar
Elastomeric filament yarn, n.p.r.s.
Filament iplikler, polipropilenden, perakende satışa hazır olmayanlar (dikiş ipliği hariç)
Polypropylene filament yarn, n.p.r.s. (excluding sewing thread)
Filament kaplama
Filament coating
Filament miğferi (e.mik)
Wehnelt
Filament sayısı
Filament number
Filament veya deşarj lambalarının parçaları
Parts for filament or discharge lamps
Filamentli lambalar, motosikletler veya diğer motorlu kara taşıtları için (atom farı üniteleri, halojen akkor lambalar hariç)
Filament lamps for motorcycles or other motor vehicles excluding sealed beam lamp units, tungsten halogen lamps
Filan
Such and such
filan
So and so
Filan
So-and-so
filan adam veya şey
So and so
filan adam veya şey
so and so
filan anlamına gelen ad
John Doe
filan filan
Thus and so
filan filan adam veya şey
so and so
filan kelime altında
sv
Filan kimse
Such a one
filar mikrometresi
filar micrometer
filarmoni orkestrası
philharmonic orchestra
filarmoni topluluğu
philharmonic society
Filateli cilt kapakları
Philatelic binders
filbahri
clematis
fildekos, filtekoz
listle thread
Fildişi
Ivory
fildişi
ivory
fildişi
tush, tusk
FİLDİŞİ
TUSK
Fildişi ağacı kozalağı
Ivory nut
Fildişi karası (boya)
Ivory black
fildişi kıyısı
ivory coast
fildişi kule
ivory tower
fildişi oyma işi
scrimshaw
FİLE
STRING BAG
File
Mesh
file
vitta
file
filet
file
taenia
FİLE
NET
FİLE
NETTING
file başlık
caul
file hücre
basket cell
File kumaşlar
Mesh fabrics
Filebit hastalığı.
PHLEBITIS
FİLETO
FILET
FİLETO
FILLET
fileto
filet
Fileto
Fillet
Fileto biftek
Fillet steak
fili doları
fiji dollar
Filibit (tıp)
White leg (Milk leg)
filiform nabız
thready pulse
FİLİGRAN
WATERLINE
FİLİGRAN
WATERMARK
FİLİGRAN DESEN (KUYUM)
FILIGREE
FİLİGRAN YAPMAK
WATERMARK
Filigranlı vize etiketi
Water marked visa label
Filigranlı vize etiketi
Watermarked visa label
FİLİKA
CUTTER
FİLİKA
DANDY
FİLİKA
YAWL
FİLİKA
LIFEBOAT
FİLİKA
PINNACE
FİLİKA
BOAT
FİLİKA
BOAT DECK
FİLİKA
DINGHY
filika
whaleboat
FİLİKA
JOLLY BOAT
Filika borda kızakları.
LIFEBOAT SKATES
Filika bosaları
BOAT BRAKES
filika demiri
grapnel
FİLİKA DEMİRİ
GRAPPLE
FİLİKA DEMİRİ
GRAPPLING HOOK
FİLİKA DEMİRİ
GRAPPLING IRON
FİLİKA DÜMENCİSİ
COXSWAIN
Filika farş tahtaları.Eğriler üzerine konulan bu ince tahtalar sayesinde ağırlık eşit şekilde eğriler üzerine dağıtıldığı gibi filikada bulunan su,ayaklarıda ıslatmamış olur.Ayrıca eğrileri koruyucu görevide vardır.
BOTTOM BOARDS
Filika halatı,pariması
BOAT PAINTER
Filika ile gidilebilir.
BOATABLE
Filika iskarmozu.
HOLEPIN
Filika kalastrasının üzerine oturduğu sehba.
BOAT BEAM
Filika kanca kurtarma tertibatı.
DISENGAGING GEAR
Filika kancası.Bir ucunda kanca olan uzun sırık.
BOAT HOOK
filika küpeştesi
gunwale
Filika lavra deliği
BOAT DRAIN
Filika lavra deliği tapası
BOAT PLUG
Filika makarası,palangası.
LIFEBOAT TACKLE
Filika matafora palangası
BOAT FALL
Filika mataforalarında askıda bulunan filikaların mataforalara dayanıp yada çarparak hasara uğramaması için mataforalar arasında filika küpeştesi hizasında bulunan ve üzerinde usturmaça olan çubuklar.
DAVIT GRIPPING
Filika mataforası
BOAT DAVIT
Filika mayna emri
LOWER AWAY
Filika oturak kemeresi.
SKID BEAMS
Filika örtüsü
BOAT CANVAS COVER
Filika pariması,halatı.
PAINTER
filika serdümeni
coxswain
Filika talimi
BOAT DRILL
Filikada kürek çekenlerin oturduğu oturak.
THWART
Filikanın üzerine oturduğu sehba,kalastra,iskemle.
BOAT’S SKIDS
Filikayı mayna etmek.
LOWER A BOAT,TO
Filikayı mayna için dışarıya atmak
SWING OUT,BOAT
filinta
carbine
filipin
philippine
filipin
philippines
Filipin Adaları
Philippine Islands
filipin adaları
philippine islands
filipin adaları yerlisi
filipino
Filipin Adalari.
philippineislands
filipin halkı
tagalog
filipinler’in en büyük etnik grubu
visayanh
Filipsit
Phillipsite
filiskin
pennyroyal
Filistin
canaan
filistin
philistine
filistin
holy grail
Filistin
Holy Land
filistin
palestine
FİLİSTİN KABİLESİNDEN KİMSE
PHILISTINE
filistin’e ait
Palestinian
filistin’in ideallerine ancak devrimle ulaşabileceğini savunan marksist-leninist bir grup
pdflp (popular democratic front for the liberation of palestine)
filistin’in ideallerine ancak devrimle ulaşabileceğini savunan marksist-leninist bir grup
democratic front for the liberation of palestine
filistin’in ideallerine ancak devrimle ulaşabileceğini savunan marksist-leninist bir grup
dflp (democratic front for the liberation of palestine)
filistin’in ideallerine ancak devrimle ulaşabileceğini savunan marksist-leninist bir grup
popular democratic front for the liberation of palestine
FİLİSTİNLİ
PHILISTINE
Filistinli
philistine
filistinli
palestinian
Filitre anahtarı
Filter wrench
Filitre,süzgeç.
STRAINER