Meaning of
"hariç"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
HARİÇ
BAR
hariç
than
HARİÇ
BUT THE
hariç
without
HARİÇ
BARRING
hariç
except
HARİÇ
NOT INCLUDING
hariç
except for
hariç
except,- ing
hariç
excepted
HARİÇ
EXCEPTING
HARİÇ
EXCLUDING
HARİÇ
SHORT
hariç
exterior
hariç
extra
HARİÇ
SAVE
hariç
save for
Hariç
Other than, except
hariç _den başka
except
hariç bırak
rule out
Hariç bırakılmış
Beyond the pale
hariç hiç biri
anything but
hariç hiçbir şey
nothing but
hariç tut
leave off
hariç tut
leave out
Hariç tutarak
To the exclusion of
hariç tutarak yönetme
management by exception
HARİÇ TUTMA
EXCEPTION
HARİÇ TUTMA
EXCLUSION
Hariç tutma
Exclusion
HARİÇ TUTMA
DISPENSATION
HARİÇ TUTMAK
EXCEPT
HARİÇ TUTMAK
EXCLUDE
Hariç tutmak
To be exempt
hariç tutmak, dışarıda bırakmak, dahil etmemek, engel olmak, yoksun bırakmak, mahrum etmek
Exclude
HARİÇ TUTULAN
EXCLUSIVE
Hariç tutulan yerler.Tonaj ölçmelerine katılmayan yerler.
EXEMPTED SPACES
hariç, -den başka, -in dışında
excluding
HARİÇ, DIŞINDA
Apart From
hariç, dışında
other than
Hariç.Bu kelime önceden ödenmiş yada bütün masrafların hariç olduğu,diğer bir deyimle anılan fiyat içinde yapılmış olanlar ve alıcıya teslime kadar yapılacak bütün masraflar vardır anlamında kullanılır.
FRANCO
Hariçte işleme rejimi
Outward processing regime