Meaning of
"kaş"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
kaş
eye brow
kaş
eyebrow
kaş
supercilium
kaş
brow
kaş alın
brow
Kaş arası
Glabella
kaş çatan
scowling
KAŞ ÇATMA
FROWNING
KAŞ ÇATMA
SCOWL
KAŞ ÇATMAK
SCOWL
kaş göz etmek
tip the wink
kaş göz etmek
make eyes at
kaş kalemi
eyebrow pencil
kaş yapayım derken göz çıkarmak
pay a left-handed compliment
kaşağı
currycomb
kaşağı
back scratcher
KAŞAĞILAMAK
CURRY
kaşağılamak
currycomb
KAŞAĞILAMAK
COMB
KAŞAĞILAMAK
DRESS DOWN
KAŞAĞILAMAK
RUB DOWN
Kaşağılar
Curry combs
kaşalot, ispermeçet balinası
cachalot
kaşanmak
stale
KAŞAR
STAGER
Kaşar peyniri
Pale yellow cheese
KAŞARLANMIŞ
HARD-BOILED
KAŞARLANMIŞ
HARDENED
KAŞARLANMIŞ
CUNNING
KAŞARLANMIŞ
DOUBLE-DYED
KAŞARLANMIŞ
EXPERIENCED
KAŞARLANMIŞ
SOPHISTICATED
KAŞARLANMIŞ
HACKNEYED
KAŞARLIK
SOPHISTICATION
kaşboyası
eyepencil
kaşe
cachet
KAŞE
SIGNATURE
KAŞE
SEAL
KAŞE
STAMP
kaşe (alet veya bu aletle basılan işaret)
stamp
KAŞE BASMAK
STAMP
kaşe, mühür, damga
cachet
KAŞEKSİ
CACHEXIA
kaşeksi
cachexia
kaşeksi
cachexia, cachexy
KAŞEKSİ
CACHEXY
kaşektik
cachectic
Kaşeler
Phrase stamps
Kaşer, Museviler için turfa olmayan, helal gıda
Kosher
Kaşık
Spoon
Kaşık / çatal
A spoon / a fork
kaşık dolusu
spoonful
kaşık ile besleme
spoon feeding
kaşık ile beslenme
spoon feeding
kaşık kadar
emaciated
kaşık matkabı
spoon bit
Kaşık matkabı; kaşık burgacı
Shell auger
kaşık matkap
shell bit
KAŞIK ŞEKLİNDE BALIK YEMİ
SPOON
Kaşık yemleri
Spoon bait
Kaşık, çatal, kepçe, kevgir, servis spatulası, balık bıçağı, kahvaltı ve meyve bıçağı, şeker maşası ve benzeri mutfak gereçleri ve sofra takımları
Spoons, forks, ladles, skimmers, cake-servers, fish-knives, butter-knives, sugar tongs and similar kitchen or tableware
kaşıkçıkuşu
pelican
kaşıkçın
spoonbill
KAŞIKLA ALMAK
SPOON
KAŞIKLA ALMAK
SPOON UP
kaşıkla besle
feed with a spoon
KAŞIKLA BESLEMEK
SPOONFEED
KAŞIKLA İÇMEK
SUP
Kaşıkla karıştırmak
Stir
Kaşıklar
Spoons
kaşıklı balıkçıl, spatül kuşu
spoonbill
KAŞIMA SESİ
SCRATCH
KAŞIMAK
SCRATCH
Kaşın(dır)an
Itching
Kaşın(dır)ma; dala(n)ma; iltihaplanma
Irritation
KAŞINAN
ITCHING
KAŞINAN
ITCHY
KAŞINAN
SCRATCHY
KAŞINDIRAN
IRRITATING
KAŞINDIRAN
STINGING
KAŞINDIRAN
ITCHING
KAŞINDIRAN
SCRATCHY
KAŞINDIRICI
IRRITATING
KAŞINDIRICI
STINGING
KAŞINDIRICI
ITCHING
KAŞINDIRMA
IRRITATION
KAŞINDIRMAK
IRRITATE
KAŞINDIRMAK
ITCH
KAŞINI ÇATMAK,MEMNUN OLMAMAK
Frown
KAŞINMA
ITCH
kaşınma
itch
kaşınma
itching
KAŞINMAK
ITCH
KAŞINMAK
ITCH FOR TROUBLE
kaşınmak
trail
KAŞINMAK
ASK FOR TROUBLE
KAŞINMAK
SCRATCH
kaşınmak
itch
KAŞINTI
ITCH
KAŞINTI
ITCHING
kaşıntı
itch
Kaşıntı (tıp)
Itch
kaşıntı hastalığına ait
pruriginous
kaşıntı verme
scratchiness
KAŞINTILI
ITCHY
kaşıntılı
scabies
kaşıntılı
scratchy
kaşıntılı
itchy
kaşıntılı, kaşınan
itchy
kaşif
pathfinder
kaşif
explorer
kaşif
inventor
kaşif
discoverer
KAŞKOL
SCARF
Kaşkol; Eşarp ;atkı
Scarf
KAŞKORSE
CAMISOLE
Kaşkorse
Camisole
kaşla göz arasında
Under the nose of
kaşla göz arasında
in a flash
kaşla göz arasında
in a jiffy
kaşla göz arasında
in a split second
kaşla göz arasında
in a trice
kaşla göz arasında
in a very short time
kaşla göz arasında
in no time
kaşla göz arasında
in one’s tracks
kaşla göz arasında
in two shakes of a lamb’s tail
kaşla göz arasında
In no time
kaşla göz arasında
In the nick of time
kaşla göz arasında yok etmek
harlequin
kaşla göz arasında yok etmek
magic away
kaşla göz arasında, aniden
like winking
KAŞLARINI ÇATMAK
KNIT ONE’S BROWS
KAŞLARINI ÇATMAK
KNIT ONE’S EYEBROWS
kaşlarını çatmak
knit one’s brows
KAŞLARINI ÇATMAK
FROWN
KAŞLARINI ÇATMAK
GATHER ONE’S BROWS
kaşlı ayraç
brace
kaşmir
cashmere
kaşmir
kashmir
Kaşmir
Kerseymere
kaşmir keçisi
cashmere goat
kaşmir keçisi
kashmir goat
kaşmir yünü
cashmere wool
KAŞU (CEVİZ)
CASHEW