Translate
"COMB"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
comb
(i)., (f). tarak; ibik, tepe, sorguc; ibik gibi sey; petek; dalganin yuksek kismi; (f). taramak, taranmak; (dalga) tumselip kirilmak comb out taramak, ayirmak.
comb
1.tarak, 2.tarama, 3.bal peteği, 4.horoz ibiği, 5.taramak, 6.(bir yeri) aramak, taramak
COMB
ARAMAK
COMB
ARAYIP TARAMAK
COMB
AYIRMAK
COMB
İBİK
COMB
KAŞAĞILAMAK
comb
petek
COMB
SORGUÇ
comb
tarak
comb
taramak
comb
taranmak
comb
tepe
COMB
TEPELİK
comb
v.tara:n.tarak
comb antenna
tarak anten
comb carrier
tarak taşıyıcı
Comb cleaners
Tarak temizleyiciler
comb cleaning
tarak temizliği
comb filter
tarak süzgeci
comb filter
tarak süzgeç
comb footed
tarak ayaklı
comb footed spider
tarak ayaklı örümcek
comb hedgehog
taraklı kirpi
comb honey
petek balı
comb jelly
tarak jölesi
comb nephoscope
taraklı nefoskop
COMB OUT
ARAMAK
COMB OUT
ARAYIP TARAMAK
COMB OUT
AYIKLAMAK
COMB OUT
AYIRMAK
comb out
taramak, ayırmak, temizlemek
comb storage; honeycomb storage
depolama tarak; petek saklama
comb wax recycling
tarak balmumu yeniden inşa
comb, drawn; comb, drawn-out
kabartılmış petek
comb, drone
erkek arı peteği
comb, honey; honeycomb
bal peteği
comb, new
tarak, yeni
comb, to build
petek kabartma
comb’s
tarak en
combat
1.mücadele etmek, savaşmak, 2.mücadele, savaşım, 3.çarpışma, savaş
COMBAT
ÇARPIŞMA
COMBAT
ÇARPIŞMAK
combat
dövüş
Combat
dövüş, mücadele, çarpışma, savaş
COMBAT
DÖVÜŞMEK
combat
(i)., (f). dovus, mucadele, carpisma, savas; (f). dovusmek, savasmak, carpismak, mucadele etmek. combat fatigue harp tesiriyle meydana gelen psikonorotik bozukluk. close combat gogus goguse carpima single combat duello.
combat
mücadele
COMBAT
MÜCÂDELE
COMBAT
MÜCÂDELE ETMEK
COMBAT
SAVAŞ
combat
savaşmak
combat
v.mücadele et:n.mücadele
combat aeroplane
muharebe uçağı
combat aircraft
muhabere uçağı
combat airfield
muharebe hava meydanı
combat airplane
muharebe uçağı
combat boot
savaş botu
combat car
savaş arabası
combat casualty
savaş zayiatı
combat chart
harekat haritası
combat fatigue
savaş yorgunluğu
Combat gear
Muharebe giysileri
Combat helicopters
Muharebe helikopterleri
combat injury
savaş zararı
combat intelligence
savaş haberalması
combat loading
muharebe yüklemesi
combat mission
savaş görevi
combat neurosis
savaş nevrozu
combat plane
savaş uçağı
combat ready
savaşa hazır
combat serviceable item
muharebeye elverişli madde
combat sport
dövüş sporu
Combat suits
Muharebe giysileri
combat troops
savaş birlikleri
combat tyre
muharebe lastiği
Combat uniforms
Muharebe üniformaları
combat vehicle
muharebe aracı
combat zone
muharebe alanı
combat zone
savaş alanı
COMBATANT
KAVGACI
COMBATANT
KAVGACI TİP
combatant
savasci, kavgaci (kimse).
COMBATANT
SAVAŞAN
combatant
savaşçı
COMBATIVE
HIRÇIN
COMBATIVE
KAVGACI
combating domestic violence
aile içi şiddet ile mücadele
combative
(s). kavgaci, hircin.
combative
hırçın
combative
kavgacı
Combative
kavgacı, dövüşken
combativeness
kavgacılık
combe
(bak). coomb.
COMBE
VADİ
COMBED
TARANMIŞ
Combed finish
Taraklanmış yüzey
Combed ware
Taraklanmış çömlek
Combed wool
Taranmış yün
comber
1. tarak, 2. tarayıcı
Comber
Asıl hani balığı
comber
i tarak, yun, keten vb’ni tarayan kimse; uzun ve tumsekli dalga
comber
tarak
comber
yün
comber waste
tarak döküntüsü
COMBINATION
BAĞLANMA
COMBINATION
BİRLEŞİM
COMBINATION
BİRLEŞTİRME
COMBINATION
BİRLİK
COMBINATION
KARIŞTIRMA
COMBINATION
KARTEL
COMBINATION
KOMBİNASYON
COMBINATION
SEPETLİ MOTOSİKLET
COMBINATION
TEK PARÇA ÇAMAŞIR
COMBINE
BİRLEŞMEK
COMBINE
BİRLEŞTİRMEK
COMBINE
BİRLİK
COMBINE
KARIŞMAK
COMBINE
KAYNAŞTIRMAK
COMBINE
KOMBİNE ETMEK
COMBINE
TOPLAMAK
COMBINE
TOPLANMAK
COMBINE
UZLAŞMA
COMBINE HARVESTER
BİÇERDÖVER
COMBINED
BİLEŞİK
COMBINED
BİRLEŞİK
COMBINED
KARIŞIK
COMBINED
KARMA
COMBINEHARVESTER
BİÇERDÖVER
COMBING
TARAMA
COMBINGS
TARAMA ATIĞI
COMBINING
BİRLEŞTİRME
combin
kaymak
combinable
birleştirilebilir
combination
(i). karistirma, birlestirme; bilesim, terkip; bagdasma, uyusma, kaynasma; birlik; kilidin sifre rakam veya harfleri; sifreli kilit; kulot ve kombinezonu tekparca olan kadin ic camasiri; dans orkestrasi combination lock sifreli kilit.
combination
1) katışım, 2) birleşim, kombinezon
combination
1.birleştirme, 2.birleşme, 3.bileşim, terkip, 4.birlik, 5.sepetli motosiklet, 6.şifreli bir kilidi açan harf ya da sayılar, 7.kombinasyon
combination
bağdaşma
combination
bileşim
combination
bileşim,kombinasyon
combination
birleşim
Combination
Birleşim; Birleştirim
combination
birleşme
combination
birleştirme
combination
birlik
combination
karıştırma
combination
kaynaşma
combination
kombinasyon
combination
terkip
combination
uyuşma