Meaning of
"kan"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
kan
blood
kan
gore
kan
flesh
KAN AĞLAMAK
BLEED
kan akımı
blood stream
Kan akışı
Blood flow
kan akması
hemorrhage
kan akrabalığı
consanguinity
kan akrabalığı, kan bağı
consanguinity
Kan aktarımı (tıp)
Blood transfusion
KAN ALMA
DEPLETION
KAN ALMA (HASTADAN)
BLOODLETTING
Kan alma (tıp)
Phlebotomization (Phlebotomy)
Kan alma (tıp)
Phlebotomy
Kan alma (tıp)
Bloodletting
kan alma, hacamat
phlebotomy
KAN ALMAK
BLEED
Kan analiz cihazları
Blood analysers
Kan analizi ayıraçları
Blood-testing reagents
Kan ayırıcı (tıp)
Hematocrit
Kan azalımı (tıp)
Anhydremia
Kan azlığı (tıp)
Ischemia
KAN BAĞI
BLOOD
kan bağı
blood relation
kan bağı
blood relationship
kan bağı anne tarafından devam eden
matrilineally
kan bağı veya evlilik yolu ile akraba olan insan grubu
kinship group
kan bağının anne tarafından devam etmesi ile ilişkili
matrilineally
kan bağının anne tarafından devam etmesine dayalı
matrilineally
kan bağışı
blood donation
kan bağışında bulunan kimse
blood donor
kan bankası
blood bank
Kan bankası (tıp)
Blood bank
kan basıncı
blood pressure
Kan basıncı düşüren (ilaç)
Antihypertensive
Kan basıncı ölçme aletleri
Sphygmometers
Kan basıncı ölçme cihazları
Blood pressure measuring apparatus
Kan basıncını ölçme alet ve cihazları (tansiyon aletleri, tansiyometreler, osilometreler dahil)
Instruments and apparatus for measuring blood-pressure (including sphygmomanometers, tensiometers, oscillometers)
Kan basıncını yükseltici(tıp)
Hypertensive
Kan basınçölçeri (tıp)
Sphygmometer
kan beyin bariyeri
blood brain barrier
kan beynine sıçramak
fit to be tied
Kan bilimi (tıp)
Hematology
Kan boyası
Hemocyanin
kan çanağı gibi (göz)
bloodshot
KAN ÇIBANI
CARBUNCLE
Kan çıbanı.
BOILS
KAN ÇOKLUĞU
PLETHORA
KAN ÇOKLUĞU İLE İLGİLİ
PLETHORIC
kan çokluğu ile ilgili
plethoric
kan damarı
blood vessel
kan damarının en dış tabakası
extima
kan damarları sistemi
blood vascular system
kan damarlarını genişletici
vasodilator
kan davası
vendetta
kan davası
feud
kan davası
Feuding
kan davası
blood feud
kan davası
bloodletting
KAN DÂVASI
FEUD
kan değişimi
blood exchange
Kan deneyi (tıp)
Blood test
kan diskrazisi
blood dyscrasia
kan dokusu
blood tissue
kan dolaşımı
blood circulation
kan dolaşımı
blood flow
kan dolaşımı
blood stream
kan dolaşımı
bloodstream
kan dolaşımı
circulation
Kan dolaşımı bilimi (tıp)
Hemodynamics
Kan dolaşımsal (tıp)
Hemodynamic
KAN DONDURUCU
GORY
KAN DÖKME
SLAUGHTER
KAN DÖKME
BLOODLETTING
kan dökme
bloodshed
kan dökmek
shed blood
kan dökmek
spill blood
KAN DÖKÜLEN
BLOODY
Kan dönüşümü(kara kan› alkan)
Hematosis
kan durdurucu
astringent
kan durdurucu, kanamayı kesici, sert, haşin, acı
astringent
KAN EMİCİ
BLOODSUCKER
Kan erimesi; Hemoliz (tıp)
Hemolysis
Kan erimesine ilişkin (tıp)
Hemolytic
Kan eriten (tıp)
Hemolycine
kan faktörleri
blood factors
Kan fraksiyonu modifikasyonu çözeltisi
Solution for blood fraction modification
Kan gazı duyargaları
Blood gas sensors
kan gelmek
bleed
kan gibi
haematoid
kan görmek
seegore (see gore)
Kan göze; Kan yuvarı (tıp)
Hemocyte
Kan gözesi
Blood cell
kan grubu
blood group
kan grubu
blood test
kan grubu
blood type
Kan grubu, kan türü (tıp)
Blood group
Kan gruplama reaktifleri
Blood-grouping reagents
Kan gruplandırma ayıraçları
Blood-grouping reagents
Kan hısımı
Kin by blood, blood relative
kan hücresi
blood cell
KAN HÜCRESİ
CORPUSCLE
Kan hücresi sayaçları
Blood-cell counters
KAN HÜCUM ETMİŞ
CONGESTED
KAN HÜCUMU
CONGESTION
KAN HÜCUMU
AFFLUX
kan ısısı
blood heat
Kan ileten (damar v.b.)
Sanguiferous
Kan irinlenmesi (tıp)
Pyemia
Kan izge
Hemin
Kan kalemi
Styptic pencil
kan kan dansı
can can
Kan kanseri; lösemi (tıp)
Leukemia
kan kardeşi
blood brother
KAN KAYBETMEK
BLEED
Kan kesesi (tıp)
Hemocoele
KAN KESİCİ
STYPTIC
Kan koagülentleri (pıhtılaştırıcı malzemeler)
Blood coagulants
kan kusup kızılcık şerbeti içtim demek
hide the distress one suffered
Kan kümeleşimi (tıp)
Hemagglutination
Kan kümeleştirici (tıp)
Hemagglutinin
kan lekesi
blood smear
kan lekesi
bloodstain
Kan nakledici (tıp)
Transfuser
kan nakli
blood transfusion
KAN NAKLİ
TRANSFUSION
kan nakli
transfusion
Kan oksijensizliği (tıp)
Anoxemia
Kan oluşumu
Hematogenesis
kan oluşumu
sanguification
Kan oluşumu (besinsindirimi)
Sanguification
kan oturması
blood blister
Kan örneği alma cihazları ve parmak ucu delme iğneleri
Venepuncture, blood sampling devices
Kan örneği almak için cihazlar
Apparatus for taking blood samples
kan pıhtılaşması
blood clotting
kan pıhtılaşması, tromboz
thrombosis
kan pıhtısı
blood clot
KAN PIHTISI
GORE
kan pıhtısı
embolus
Kan plazma filtreleri
Blood plasma filters
kan plazması
blood plasma
Kan plazması, sıvı kan
Blood plasma
Kan pompaları
Blood pumps
kan portakalı
blood orange
Kan revan içinde
In a welter of blood
kan revan içinde kalmak
be drenched in blood
kan revan içinde uzanmak
welter
Kan sayacı (tıp)
Hemacytometer
kan sayımı
blood count
Kan sayımı (tıp)
Blood count