Meaning of
"varsay"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
varsay
suppose
varsay
assume
varsay
presuppose
varsay
pretend
varsayalım ki
supposing that
varsayalım ki eğer
supposing that
varsayarsak
On the assumption that
varsayılan
by default
varsayılan
by default, default
VARSAYILAN
PUTATIVE
varsayılan
putative
varsayılan
default
VARSAYILAN
CONJECTURAL
VARSAYILAN
SUPPOSED
varsayılan
virtual
varsayılan uzatma
default extension
varsayılan adres
virtual address
varsayılan altağ maskesi
default subnet mask
varsayılan amaç
assumed goal
varsayılan arama
default search
varsayılan ayarlar
default settings
varsayılan biçim
default format
varsayılan boylam
assumed longitude
varsayılan değer
nominal value
varsayılan değer
face value
varsayılan değer
default value
varsayılan değer
default value
varsayılan değer
assumed value
varsayılan dil
default language
varsayılan disk
virtual disk
varsayılan dizin
default directory
varsayılan dosya adı uzantısı
default file name extension
Varsayılan Dönüştürme Etkisi
Effect Of Assumed Conversions
varsayılan düzlem koordinatları
assumed plane coordinates
varsayılan ekran
default display
varsayılan enlem
assumed latitude
varsayılan etki alanı
default scoping
varsayılan geçit
default gateway
varsayılan işlem (aksi belirtilmedikçe yapılacak olan)
default action
varsayılan kenarlık
default border
varsayılan kurulum
default installation
varsayılan olarak göster
show by default
varsayılan resim dosyası
default picture file
varsayılan seçenek
default option
varsayılan sekme aralığı
default tab width
varsayılan sekme durakları
default tab stops
varsayılan sürücü
default drive
varsayılan sürücü
virtual drive
varsayılan veritabanı
default database
varsayılan yazıcı
default printer
varsayılan yazıcı
virtual printer
varsayılan yazıtipi
default font
varsayılan yol
default path
varsayılan, olağan
by default
varsayılan, olağan, öntanımlı
default
varsayılan/önemli,büyük,fazla
consider/condirable
varsayılanı belirle
set default
varsayılarak
supposedly
varsayıların arazi yüksekliği
assumed ground elevation -
varsayım
conjecture
VARSAYIM
SUPPOSITION
varsayım
supposition
varsayım
assumption
Varsayım
Assumption, hypothesis, supposition
VARSAYIM
HYPOTHESIS
varsayım
hypothesis
VARSAYIM
GUESS
VARSAYIM
GUESSWORK
varsayım
presupposition
Varsayım Analizi
Assumptions Analysis
Varsayım Analizi
What-If Analysis
varsayım değer
default
varsayım dengeleme
assumption levelling
varsayım hatası
assumption error
varsayım hatası
hypothesis error
VARSAYIM NİTELİĞİNDE
HYPOTHETICAL
varsayım olarak
by default
Varsayım Senaryo Analizi
What-if Scenario Analysis
varsayım, faraziye
hypothesis
varsayıma dayanan
conjectural
VARSAYIMA DAYANAN
SUPPOSITIONAL
VARSAYIMA DAYANAN
SUPPOSITITIOUS
VARSAYIMDA BULUNMAK
HYPOTHESIZE
VARSAYIMDA BULUNMAK
GUESS
varsayımıyla
in prospect of
Varsayımıyla
On the assumption that
Varsayımlar
Assumptions
varsayımlı, varsayıma dayanan
hypothetical
varsayımsal adres
presumptive address
varsayımsal dayanak devresi
hypothetical reference circuit
varsayımsal, düşüncel
hypothetical
varsayımsal, farazi
hypotetical
varsayma
postulation
VARSAYMA
PRESUMPTION
Varsaymak
To assume, to consider, to presume, to suppose
VARSAYMAK
DEEM
VARSAYMAK
CONJECTURE
VARSAYMAK
SUPPOSE
varsaymak
assume
VARSAYMAK
SAY
VARSAYMAK
HYPOTHESIZE
VARSAYMAK
RECKON AS
VARSAYMAK
RECKON FOR
VARSAYMAK
POSIT
VARSAYMAK
COUNT
VARSAYMAK
PRESUME