Translate
"COUNT"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
count
(i). kont.
count
(i). sayma; hesap; (huk). dava ve sikayet fikrasi, madde; (spor). on sayma. keep count sira ile saymak. Iose count hesabi sasirmak. take the count boksta yere serilip kalkamamak.
count
1.(sayı) saymak, 2.içermek, saymak, kapsamak, içine almak, 3.olduğunu düşünmek, olarak saymak, 4.önemi olmak, değeri olmak, 5.sayma, sayım, 6.hesap, 7.sayı, toplam, 8.şikayet maddesi, 9.önemseme, umursama, dikkat, 10.kont
COUNT
ADDETMEK
COUNT
DAVA MADDESİ
COUNT
HESABA KATMA
COUNT
HESABA KATMAK
COUNT
HESAP
COUNT
İDDİALAR
count
kont
count
madde
COUNT
ÖNEMİ OLMAK
count
önemli olmak
COUNT
ÖNEMSEME
count
say
COUNT
SAYI
COUNT
SAYI SAYMAK
COUNT
SAYILMAK
Count
Sayım
Count
sayma
count
saymak
count
v.say:n.sayma
COUNT
VARSAYMAK
count (someone or something) among (something)
(birine/bir şeye bir şey) arasında olarak bakmak
count (someone or something) among (something)
(birini/bir şeyi bir şeyin) arasında olarak düşünmek/görmek
count (someone or something) among (something)
(birini/bir şeyi bir şeyin) arasında saymak
Count and match
Say ve eşleştir
count and write
sayın ve yazın
count backwards
geriye doğru say
count down
geriye doğru say
count down
geriye doğru saymak
COUNT DOWN
SAYMAK
count for little
çok önemsiz olmak
count for nothing
çok önemsiz olmak
COUNT IN
DAHİL ETMEK
COUNT IN
SAYMAK
count in
hesaba kat
count in
katmak, dahil etmek
count me in
ben de varım
Count me on Count me in
Ben varım, beni de sayın
count me out
ben yokum
count no man happy till he dies
bu işin yarını da var
count noses
kelle saymak
COUNT OFF
SAYMAK
count on
1. bel bağlamak, güvenmek, 2. beklemek, hesaba katmak
count on
güven
COUNT ON
GÜVENMEK
count one’s chickens
dereyi görmeden paçaları sıvamak
count out
1. birer birer saymak, 2. dahil etmemek, saymamak
COUNT OUT
BİRER BİRER SAYMAK
COUNT OUT
KATMAMAK
count out
sayma
COUNT OUT
SAYMAMAK
Count rate
Sayım oranı
count the cost
bütün riskleri hesaplamak, enikonu düşünmek
count the pennies
kemerleri sıkmak
COUNT UP
HESAP ETMEK
COUNT UP
HESAPLAMAK
COUNT UP
SAYMAK
COUNT UP
TOPLAMINI BULMAK
count someone among something
’-e göre bir şeyin arasında olmak
count someone among something
birini bir şey arasında saymak
countable
sayılabilen, sayılabilir
countable
sayılabilir
countable noun
sayılabilen isim
countable set
sayılabilir küme
countably additive
sayılabilir toplamsal
countably compact set
sayılabilir kompakt küme
countably compact space
sayılabilir kompakt uzay
countably infinite
sayılabilir sonsuz
countably infinite set
sonsuz sayılabilir küme
countably subadditive
sayılabilir alttoplamsal
countdown
(i). geriye dogru sayma; hazirlik devresi (bilhassa roket ve atom bombasi denemelerinde kullanilir).
countdown
gerisayım
Countdown
geriye doğru sayma
COUNTDOWN
GERİYE SAYIM
Countdown
Geriye sayma
countenance
(i)., (f). cehre, yuz, sima, gorunus; teveccuh, tasvip, tesvik, destek olma ; (f). teveccuh gostermek, yuz vermek; desteklemek. out of countenance mahcup.
countenance
1.yüz ifadesi, 2.uygun bulma, onama, destek, onay, tasvip, izin, 3.desteklemek, onaylamak, uygun bulmak, izin vermek
countenance
çehre
COUNTENANCE
DENGE
COUNTENANCE
DESTEK
COUNTENANCE
DESTEKLEMEK
countenance
görünüş
COUNTENANCE
KONTROL
COUNTENANCE
ONAMA
countenance
sima
COUNTENANCE
SURAT
countenance
tasvip
countenance
tasvip etmek
COUNTENANCE
TEŞVİK
COUNTENANCE
TEŞVİK ETMEK
countenance
teveccüh
COUNTENANCE
UYGUN BULMAK
countenance
v.destekle:n.yüz
COUNTENANCE
YÜZ
countenance
yüz çehre
COUNTENANCE
YÜZ İFADESİ
COUNTENANCE
YÜZ VERMEK
counter
(f). karsi koymak, mukavemet etmek; mukabil harekette bulunmak, mukabele etmek.
counter
(i). tezgah; fis, marka; sayac, sayici.
counter
(i)., (s)., (z). karsit sey; karsilik; karsilikli vurus; (s). ters, zit, aksi; karsi, mukabil: (z). aksi yolda; tersine, aksine. go counter to, run counter to aykiri dusmek, uymamak; zit gitmek.
Counter
1) Sayaç 2) Tezgâh
COUNTER
1)Çene hattı ile su hattı arasında kalan kısım.Kıç kıvrımı,kuruz,kepçe. 2)Sayaç.Devir sayısı (torna) göstergesi.
counter
1.tezgâh, 2.marka, fiş, 3.sayıcı, sayaç, 4.karşı çıkmak, karşısında olmak, muhalefet etmek, 5.karşılamak, karşı koymak, karşılık vermek, 6.karşı
COUNTER
AKSİ
counter
çene altı ile omuz arası
COUNTER
FİŞ
COUNTER
GİŞE
COUNTER
KARŞI
COUNTER
KARŞI ATAK YAPMAK
counter
karşı gelmek
COUNTER
KARŞI KOYMAK
COUNTER
KARŞI ŞEY
COUNTER
KARŞILIK
COUNTER
KARŞILIK VERMEK
counter
karşıt şey
counter
marka
counter
sayaç
counter
sayıcı
COUNTER
TERS
Counter
Ters, karşı
counter
tersine
Counter
Tezgah
COUNTER
TEZGÂH
Counter
tezgâh, karşılık, zıt, karşıt şey, sayı fışi, aksi, marka, karşı, abaküs, aykırı, kontra yumruk, aksi yolda, gişe, atın boyun aralığı, kontra
counter
v.karşı gel:n.sayaç
COUNTER
ZIT
counter argument
karşı tartışma
counter attacks
karşı saldırı
counter balanced
denk
Counter blow
Karşı üfleme, persaj havası(cam)
counter boring
düz havşa açma
counter claim
karşı dava
Counter claim
Karşı iddia
counter clock wise
saat yönü tersi
counter clock wise angle
saat istikameti tersi açısı
counter clockwise
saat yönünün tersi
counter clockwise
saat yönünün tersi yönde
counter clockwise
saatyönünde
counter currency
sahte para
Counter current
1) Ters akıntı 2) Ters akım
counter decoder
sayaçlı kodçözücü
counter demonstration
karşı gösteri
counter efficiency
sayaç verimi
counter electromotive force
zıt elektromotor kuvvet
Counter evidence
Karşı delil
Counter evidence
Mukabil kanıt
counter example
karşı örnek
Counter excitation
Karşı ikaz, ters ikaz