Translate
"AUTO"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
auto
(i)., ABD otomobil.
AUTO
ARABA
AUTO
ARABA İLE GEZMEK
auto
kendinden
AUTO
OTO
auto
oto-, otomatik, özdevimli
Auto
oto, otomobil, kendinden, özdevinimli
auto
otomatik
auto
otomobil
auto
otomobil, araba
AUTO
OTOMOBİLLE GEZMEK
auto
özdevinimli
auto-
1. (önek) kendi, kendine, 2. kendi kendine
auto-
onek kendi kendine, kendiliginden hareket eden.
Auto - Oxidation
Oto - Oksidasyon
Auto - Sampler
Otomatik Numuneleme Cihazı
auto accessory
araba aksesuarı
auto acquisition
otomatik yakalama
auto adjust
otomatik ayar
auto adjust
otomatik ayarlı
auto adjust
özdevimli ayar
Auto- alarm
Otomatik alarm
auto answer
otomatik yanıt
auto answer
özdevimli yanıt
auto area code
otomatik alan kodu
auto attribute
otomatik öznitelik
auto call
otomatik çağırma
auto call
otomatik çağırma
auto call
özdevimli çağırma
auto content wizard
otomatik içerik yardımcısı
auto correlation function
otomatik düzeltme işlevi
auto data tips
otomatik veri ipuçları
auto dial modem
otomatik aramalı modem
auto dim
otomatik görüntü karartma
auto dim
otomatik görüntü karartma
auto dim
otomatik karartmalı
auto dim interval
karartma için bekleme süresi
auto dim interval
otomatik karartma arası
auto disconnect
otomatik bağlantı kesme
auto exposure
otomatik pozlama
auto feed
otomatik besleme
Auto fit İnto Title Bar Area
başlık çubuğu alanına otomatik sığdır
auto focus
otomatik netlik
auto focus
otomatik odak
auto focus
otomatik odaklama
auto hide
otomatik gizleme
auto ignition
kendiliğinden ateşleme
auto increment
otomatik artır
Auto insurance
Kasko
auto link
otomatik bağ
auto link
otomatik bağ / bağlantı
auto link
özdevimli bağ/bağlantı
auto link
özdevimli bağlantı
Auto loan
Otomobil kredisi
auto logon
otomatik bağlantı
auto logon
otomatik oturum açma
auto logon
özdevimli bağlantı
auto macros
otomatik makrolar
auto maker
araba yapımcısı
auto manufacturer
araba üreticisi
auto parking system
Otomatik otopark sistemi
auto reflection
oto yansıma
auto repaginate
otomatik(yeniden) sayfalama
auto repeat
otomatik tekrar
auto repeat
otomatik yineleme
auto scale
otomatik ölçeklendirme
auto scaling
otomatik ölçeklendirim
auto select
kendinden seçme
auto select
otomatik seçme
auto select
özdevimli seçme
auto selected
otomatik seçili
auto selected
otomatik seçilmiş
auto space
otomatik boşluk
auto text
otomatik metin
auto text name
otomatik metin adı
auto tire
araba lastiği
auto training
kendi kendini yetiştirme
auto update
kendinden güncelleme
auto update
otomatik güncelleme
auto update
otomatik güncelleştirme
auto Update
özdevimli güncellemek
auto, automatic, automatically
özdevimli
auto-adjust
otomatik ayar
autoagglutination
otoaglutinasyon
autoagglutinin
otoaglutinin
autoanalysis
otoanaliz
auto-answer
otomatik cevaplama
auto-answer
otomatik yanıt
auto-answer modem
geri çağırmalı modem
auto-answer modem
otomatik yanıtlayan modem
autoantibody
otoantikor
autoantigen
otoantijen
autoarchive
otomatik arşiv
autoarchive
otomatik belgelik
auto-arrange
otomatik yerleştir
auto-attach
otomatik iliştir
autobahn
(i). Almanya’da genis ve duzgun araba yolu, otoban.
autobahn
otoban
autobahn
otoyol, otoban
AUTOBIOGRAPHY
KENDİ HAYAT HİKÂYESİ
AUTOBIOGRAPHY
OTOBİYOGRAFİ
AUTOBIOGRAPHY
ÖZGEÇMİŞ
autobiographer
otobiyograf yazan
autobiographic
otobiyografik
autobiographical
otobiyografik
autobiography
(i). otobiyografi , bir yazarin kendi hal tercumesi. autobiograph’ical (s). kendihayatindan bahseden yazarin biyografisine ait. autobiographically (z). kendi hayat hikayesi ile ilgili olarak.
autobiography
kendi hayat hikayesi
autobiography
otobiyografi
autobiography
otobiyografi, özyaşam öyküsü, özgeçmiş
Autobody sheet
Kaporta sacı
autobus
(i). otobus.
autobus
otobüs
autobus, omnibus
Otobüs
autocall
otomatik çağırma
auto-call
otomatik çağırma
AUTOCAR
ARABA
autocar
otokar
AUTOCAR
OTOMOBİL
autocatalysis
otokataliz
autocatalysis
otokataliz, öztezleştirme
Autocatalysis
Öztezleş(tir)me
autocatalysis
öztezleştirme, otokataliz
Autocatalytic
Öztezleş(tir)en; Otokatalik
Autocatalytic effects
Öztezleş(tir)en etkiler; Otokatalik etkiler
Autocatalytic plating
Öztezleştirmeli kaplama; Otokatalitik kaplama
autocephalous
(s)., (kil). kendi kendini idare eden, mustakil, basina buyruk.
autocephalous
müstakil
Autochrome
Özrenkser
autochthon
(i). esas yerli, bir yerin kadim insani (hayvani, bitkisi).
autochthon
bir yerin (ilk) yerlisi
autochthon
bir yerin yerlisi
AUTOCHTHON
YERLİ
autochthonal
asıl yerli
autochthonic
yerli
autochthonic, autochthonous
(s). yerli, kadim.
autochthonic, autochthonous
kadim
autochthonic, autochthonous
yerli
autochthonous
asıl yerli
Autochthonous
Otokton
AUTOCHTHONOUS
YERLİ
autochthonous; indigenous; native
otokton; yerli; yerli
autoclave
(i). otoklav, sterilizator.
Autoclave
Basınçlı kap; otoklav
autoclave
otoklav
autoclave
otoklav, basınçlı kap
Autoclave curing
Basınçlı kapta kürleme
Autoclave moulding
Basınçlı kaptakalıplama
autoclaved aerated
otoklavlanmış gözenekli
Autoclaves
Otoklavlar
Autoclaves (medicine)
Otoklavlar (tıbbi)