Translate
"BLAZE"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
blaze
1.ateş, parlama, alev, 2.parlak ışık, 3.büyük/tehlikeli yangın, 4.aniden öfkelenme, öfkeden parlama, 5.alev alev yanmak, tutuşmak, 6.parlamak, 7.(haber) yaymak
blaze
akıtma
BLAZE
ALEV
BLAZE
ALEV ALEV YANMAK
blaze
alev yangın
Blaze
Alev, yalaz, ateş
blaze
alevlendirmek
blaze
alevlenme
BLAZE
ATEŞ
BLAZE
ATIN ALNINDAKİ BEYAZLIK
blaze
aydınlık
BLAZE
IŞILTI
BLAZE
IŞIMAK
BLAZE
KÖPÜRME
BLAZE
ÖFKELENME
blaze
parlaklık
BLAZE
PARLAMAK
BLAZE
PIRILTI
BLAZE
TUTUŞMAK
blaze
v.parla:n.alev
blaze
v.parla:n.parlak alev
blaze
yanan şey
BLAZE
YANGIN
BLAZE
YILDIZI PARLAMAK
blaze a trail
1. baş çekmek, 2. iz sürmek
blaze a trail
ağaçların gövdelerinde çentikler açarak yeni bir yolun geçiş yerini işaretlemek
blaze a trail
yol yapmak (yol olmayan bir yerde)
BLAZE ABROAD
İLAN ETMEK
blaze at
-e ateş etmek
blaze away
ateş etmeye devam etmek
blaze away at
hararetle yapmak
BLAZE OUT
ALEVLENMEK
blaze up
alevlen
BLAZE UP
ALEVLENMEK
BLAZE WITH ANGER
SİNİRİNDEN KUDURMAK
Blazer
Blazer, blazer ceket
blazer
i. spor ceket.
blazer
spor ceket
blazer
spor ceket, blazer
Blazers
Spor ceketler
Blazers
Yazlık ceketler