Translate
"Bag"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
Bag
1) Çanta; 2) Torba, çuval; 3) Kese kağıdı; 4) Kese, para çantası
bag
1.çanta, 2.torba, 3.çuval, 4.bir çuval, bir ton, yığınla, 5.çantaya koymak, torbaya doldurmak, 6.(hayvan) öldürmek, hayvan yakalamak, hayvan avlamak, 7.yürütmek
BAG
AŞIRMAK
BAG
AV ÇANTASI
BAG
AVLAMAK
bag
bir kimsenin sevdiği veya iyi yaptığı şey
BAG
ÇALMAK
bag
çanta
BAG
ÇANTAYA KOYMAK
BAG
ÇUVAL
BAG
ÇUVALA KOYMAK
bag
garantili
BAG
GERMEK
BAG
İÇ ETMEK
bag
kapmak (yer)
BAG
KESE
BAG
SARKMAK
Bag
Sarkmak, torbalanmak
bag
sevimsiz kadın
BAG
ŞİŞİRMEK
Bag
Torba
BAG
TORBALANMAK
BAG
TORBAYA KOYMAK
bag
v.çantaya koy:n.çanta
bag
v.torbaya koy:n.torba
BAG
YAKALAMAK
bag
yer kapmak
bag
yok etmek
bag and baggage
1. pılı pırtıyı toplayarak, 2. bütün eşya ile
Bag and baggage
bütün eşyası ile
Bag and baggage
Her şeyi ile
Bag and baggage
pılı pırtıyı toplayarak
bag conveyor
çuval konveyörü
bag filling and sealing machine
çuvala koyma ve kapama makinesi
bag filter
torba filtre
Bag filter
Torbalı süzgeç, torba süzgeç(toz tutucu)
bag handle
çanta içinde sürtünerek (madeni paraların) aşınmasına neden olmak
Bag hangers
Çanta askıları
Bag house
Torbalı süzgeç odası
bag lady
tüm eşyasını bir torbada taşıyıp sokaklarda yaşayan kadın
Bag moulding
1) Torba kalıplama;2) Kese kağıdı kalıplaması
bag of bits (BOB)
çok fazla bit
Bagaryatski relation
Bagaryatski bağıntısı
bagasse
(i). suyu cikarilmis seker kamisi (kagit v.b.imalinde kullanilir); uzum veya pancar posasi.
bagasse
bagas
bagasse
küspe
Bagasse
Küspe, Posa
bagassosis
bagasozis
bagatelle
(i). onemsiz sey; bilardoya benzer bir oyun; cogunlukla piyano icin bestelenmis kisa ve hafif parca.
bagatelle
1. önemsiz şey, 2. bilardoya benzer bir oyun
BAGATELLE
BELİRLİ BİÇİMİ OLMAYAN KISA MÜZİK PARÇASI
bagatelle
önemsiz şey
bagdad
bağdat
bagdad baghdat
Bagdat sehri; Irak’in bassehri.
bagel
(i). bir cins tatli kucuk ekmek.
Bagel
Musevi simidi
Bagel
Simit
Bagel, savory bun, etc.
Simit, açma vb.
Bagel-like
bir cins tatlı küçük ekmek gibi
bagful
çuval dolusu
baggage
(i)., ABD bagaj, yolcu esyasi; ordu agirligi; hafifmesrep kadin; isvebaz kiz, canli genc kadin. baggage master (i). bagaj memuru.
baggage
bagaj
baggage
civelek kız
BAGGAGE
MORUK
BAGGAGE
ORDU YÜKÜ
BAGGAGE
SEVİMSİZ YAŞLI KADIN
baggage
şımarık kadın
BAGGAGE
YOL EŞYASI
baggage
yolcu eşyası
Baggage
Yolcu eşyası, bagaj
baggage car
bagaj arabası
baggage car
yük vagonu
baggage car
yük vagonu, furgon
Baggage carts
Bagaj arabaları
baggage compartment
bagaj kompartmanı
BAGGAGE HOLD
BAGAJ YERİ
baggage room
bagaj kompartımanı
baggage room
bagaj odası
Baggage-handling equipment
Bagaj taşıma ekipmanı
Baggage-handling system
Bagaj taşıma sistemi
Baggage-scanning equipment
Bagaj tarama donanımı
BAGGING
ÇUVAL BEZİ
BAGGING
KABARIK
BAGGING
SARKIK
bagginess
torba gibi olma
bagging
(i). kenevir veya jutten dokunmus olan cuval bezi.
bagging
çuval bezi
bagging
n.çantaya koyma:v.çantaya koy:prep.çantaya koyarak
bagging scale
çuvala doldurma baskülü
baggy
(s). torba gibi, gevsek, sarkik.
Baggy
Bol
baggy
bol, sarkık, asılı, düşük
baggy
gevşek
baggy
sarkık
baggy
şişkin
BAGGY
TORBA GİBİ
baghdad
bağdat
bagman
gezgin satıcı
BAGNIO
GENELEV
BAGNIO
HAMAM
BAGNIO
ZİNDAN
bagnio
(i). umumhane, genelev, hamam; eski dogu memleketlerinde esirlerin kondugu zindan .
bagnio
1. genelev, 2. hamam
bagnio
hamam
bagnio
umumhane
BAGPIPE
GAYDA
bagpipe
(i). gayda, Iskoclarim tulum calgisi
bagpipe
gayda
Bagpipe
Gayda, tulumlu zurna
bagpiper
gaydacı
bagpipes
gayda
Bagpipes
Gaydalar
bags (I)...
ben kaptım
Bags (packaging)
Torbalar (ambalaj)
Bags for making ice cubes
Buz küpleri yapmak için torbalar
Bags for storage of spruce trees
Yapay ağaçların saklanması için çantalar
Bags for tea or coffee
Çay veya kahve için poşetler
Bags for urine
İdrar torbaları
Bags of paper
Kağıt torbalar
BAGSNATCHER
YANKESİCİ
Bagulette
Dikdörtgen kesilmiş elmas
bagwash
yıkanmış ancak kurutulup ütülenmemiş çamaşırlar