Translate
"CAB"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
cab
(i). taksi; tek atli binek arabasi; lokomotif veya kamyon surucusunun oturdugu ustu kapali kisim.
cab
1.taksi, 2.fayton, 3.(otobüs, tren, vb.) sürücü bölümü
Cab
Kabin
CAB
KİRALIK ARABA
CAB
Köprüüstü alabandalarına konulan kapalı yerler.
cab
lokomotif veya kamyon sürücüsünün oturduğu kapalı bölüm
cab
taksi
CAB
TAKSİ İLE GİTMEK
Cab adaptation
Kabine uyarlama
Cab colour
Renk
Cab corner
Köşe rüzgarlığı
CAB DRIVER
TAKSİ ŞOFÖRÜ
CAB DRIVER
TAKSİCİ
cab driver
taksi şoförü
cab fare
taksi ücreti
Cab filter
Araç içi filtresi
cab number plate
Sürücü kabini tanıtım plakası
cab rank
taksi kuyruğu, taksi sırası
Cab roof
Açılır tavan
Cab strut
Kabin destek ayağı
Cab suspension
Kabin süspansiyonu
Cab tilt cylinder
Kabin krikosu
Cab tilt pump
Kabin devirme pompası
Cab tilt stop
Kabin devirme takozu
Cab tilting mechanism disables
Kabin
Cab type
Kabin tipi
cabal
(i)., (f). fitne, komplo, entrika; gizlice calisan kucuk bir grup entrikaci; (f). boyle bir grup kurmak; komplo hazirlamak.
cabal
1. entrika, dolap, 2. klik, hizip, 3. komplo, suikast, 4. komplo hazırlamak, suikast tertiplemek
CABAL
DOLAP
CABAL
DÜMEN
CABAL
ENTRİKA
CABAL
ENTRİKA ÇEVİRMEK
cabal
fitne
CABAL
KOMPLO
CABAL
KOMPLO KURMAK
Cabal glass
Kabal camı?
cabala
(i). ozellikle Musevilerce Kitabi Mukkades’in batini tefsiri; batini bilgi, sir. cabalism (i). Kitabi Mukaddes’in Musevilerce batini tefsiri. cabalist (i). bu cesit tefsir yapan kimse.
CABALA
ESRAR
CABALA
GİZEM
CABALA
İBRANİ FELSEFESİ YAZILARI
CABALA
KABALA
cabala
sır
cabalistic
esrarlı
caballero
(i). ispanyol efendisi;ABD suvari, atli; kavalye.
caballero
atlı
caballero
kavalye
cabana
(i). kabine.
cabana
kabine
cabaret
(i). kabare, gece kulubu;show programi.
CABARET
GECE KLÜBÜ
cabaret
kabare
CABARET
MEYHANE
CABARET
MÜZİKLİ VE DANSLI ŞOV
Cabarets (trays)
Porselen tepsiler (servis tepsileri)
cabbage
(i). Iahana. drum-head cabbage top lahana, (bot). Brassica oleracea.
cabbage
(i)., (f)., (ing). calinmis bir sey,ozellikle terzilerin kumaslardan caldiklari parca; (f). calmak, asirmak, yurutmek.
cabbage
1.lahana, 2.uyuşuk kimse, ruh
cabbage
aşırmak
cabbage
çalmak
cabbage
lahana
CABBAGE
LÂHANA
Cabbage
Lahana (beyaz)
cabbage
yürütmek
cabbage bark
nahoş kokulu ve toksik kabuğa sahip bir ağaç
cabbage bug
kötü kokulu ve siyah renge sahip lahana v.b bitki haşeresi
Cabbage cooked with meat
Kapuska
Cabbage salad
Lahana salatası
Cabbage shredders, hand-operated (household)
Lahana doğrayıcılar, elle çalışan (evde kullanılan)
Cabbage soup
Lahana çorbası
Cabbage vegetables
Lahanagiller
CABBAGEHEAD
AHMAK
CABBAGEHEAD
EŞEK
CABBALA
ESRAR
CABBALA
GİZEM
cabbala
kabala
CABBALA
SIR
cabby
(i)., (k).dili surucu, sofor.
cabby
arabacı
CABBY
TAKSİ ŞOFÖRÜ
cabby
taksi şöförü
cabdriver
taksi şoförü
Cabeling
Kablo çekme, kablo döşeme
caber
(i). iskocya’da oynanan bir oyunda firlatmak icin kullanilan degnek.
CABER
OYUN SIRIĞI (İSKOÇ)
cabernet
bordeaux cinsi en iyi kırmızı şarap
CABIN
HÜCRE
CABIN
KABİN
CABIN
KAMARA
CABIN
KULÜBE
CABIN SKYLIGHT
Güverte lumbuzu.İspiralya.Güverte altındaki yerleri aydınlatmak için güvertelere açılan lumbuzlar.Kalın,kırılmaz camlar kullanılır.
CABINET
BAKANLAR KURULU
CABINET
DOLAP
CABINET
KABİNE
CABINET
TELEVİZYON VEYA TEYP BÖLMESİ
CABINET
VİTRİNLİ DOLAP
CABINETMAKER
KABİNEYİ KURMAKLA GÖREVLİ BAŞBAKAN
cabin
(i)., (f). kulube; kamara, kabin;(f). kabin veya kamarada yasamak; kucuk bir yere kapamak, tahdit etmek. cabin boy kamarot. cabin class ikinci sinif.
Cabin
1) Kulübe 2) Kamara (gemi)
cabin
1.kamara, 2.tahta kulübe, 3.pilot kabini
cabin
kabin
cabin
kamara
cabin
kulübe
cabin
küçük kulübe veya sığınak
cabin baggage
el bagajı
cabin boy
kamarot
cabin class
ikinci mevki
cabin crew
kabin ekibi
cabin crew manuel
kabin eğitim el kitabı
cabin crew training manual
kabin eğitim el kitabı
cabin pressure
kabin basıncı
cabinet
(i)., (s). camli ve rafli olan dolap; kabine, bakanlar kurulu; kucuk ozel oda;(s). dolap ile ilgili; gizli. cabinetmaker (i). ince is yapan marangoz. cabinetwork (i). ince marangozluk.
cabinet
1.camlı ve raflı dolap, 2.(tv, pikap, vb.) kabin, 3.kabine, bakanlar kurulu, 4.küçük özel oda
cabinet
bakanlar kurulu
cabinet
dolap
cabinet
dolap (camlı ve raflı)
Cabinet
dolap, kabine, bakanlar kurulu, küçük özel oda
cabinet
iyi mayalanmış şarap
Cabinet
Kabin
Cabinet
Kabine
cabinet
küçük oda
cabinet
televizyon veya teyp bölmesi
cabinet
televizyon veya teyp bölmesi
cabinet
vitrin
cabinet block
modül bağlantı bloğu
cabinet crisis
hükümet krizi
Cabinet decree
Kanun hükmünde kararname/bakanlar kurulu kararı
cabinet maker
ince iş yapan marangoz
cabinet meeting
kabine toplantısı
cabinet minister
bakan
Cabinet pudding
Diplomat puddingi
cabinet wood
orta sertlikte işlenebilir tahta
cabinetmaker
doğramacı
cabinetmaker
doğramacı, ince iş yapan marangoz
cabinetmaker
ince iş yapan marangoz
cabinetmaking
doğrama işi
Cabinets
Dolaplar
Cabinets and cases for transmission and reception apparatus for radio-broadcasting or television, television cameras, etc.; parts suitable for use solely or principally with television cameras, reception apparatus for radio-broadcasting or television, and
Başka yerde sınıflandırılmamış kabinler ve kutular, radyo veya televizyon yayıncılığı için kullanılan alıcı ve verici cihazlar, televizyon kameraları, vb. için; yalnızca veya esas itibariyle televizyon kameraları, radyo veya televizyon yayıncılığı için al
Cabinets for audio and video apparatus
Ses ve video cihazları için dolaplar
Cabinets for cleaning and freshening clothing
Giysileri temizlemek ve ferahlatmak için dolaplar
Cabinets for phonograph records
Fonograf kayıtları için dolaplar
Cabinets for telecommunication apparatus
İletişim cihazları için dolaplar
cabinetwork
ince marangozluk
Cabins
Kulübeler
Cabins for vehicles
Araçlar için kabinler
cable
(f). kablo ile raptetmek baglamak;kablo dosemek sualti kablosu ile telgraf cekmek. cablegram (i). sualti kablosu ile cekilen telgraf.
cable
(i). kablo; (den). gomene, palamar, telgraf. cable car teleferik; kablo ile cekilen araba.
CABLE
1)Bir deniz milinin onda biri.1 gomina. 2)Demir zinciri.
Cable
1.KABLO 2.TELGRAF
cable
1.tel kablo, 2.elektrik, telgraf ve telefon kablosu, 3.telgraf mesajı, telgraf, 4.telgrafla yollamak, telgraf havalesi çekmek
Cable
Halat; Kablo