Translate
"Convention"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
convention
(i). kongre, toplanti; mukavele, anlasma; kabul edilen duzen; adet, gelenek; (fels). ulasim. conventioneer (i). delege.
convention
1) kural, 2) uzlaşım
convention
1. toplama, 2. toplanma, 3. toplantı, 4. anlaşma, uzlaşma
convention
âdet
convention
anlaşma
convention
eğilim
convention
gelenek
convention
kongre
Convention
kongre, toplantı
convention
kural
convention
kural,konvensiyon
convention
mukavele
convention
olağan
convention
resmi bir toplantı veya konferans
Convention
Sözleşme (uluslar arası)
convention
sözleşme (uluslararası); kurultay/kongre; görenek, konvansiyon
convention
standartlar ve uygulamalarla ilgili varılan resmi anlaşma
convention
toplantı
convention
toplantı anlaşma
Convention for the protection from marine pollution of the Mediterranean
Akdeniz’in korunması sözleşmesi
Convention for the Protection from Marine Pollution of the Mediterranean
Akdeniz’in Korunması Sözleşmesi
Convention on Human Rights
İnsan Hakları Sözleşmesi
conventional
1.törel, geleneksel, uzlaşımsal, 2.(silah) konvansiyonel
conventional
alışılagelmiş
conventional
basmakalıp
conventional
beylik
conventional
geleneksel
Conventional
Geleneksel; Genelleş(tiril)miş
conventional
göreneksel
conventional
klasik
conventional
olağan
conventional
olağan, geleneksel
conventional above-ground multi-storey car parks
Konvansiyonel yerüstü katlı otopark
conventional agent
alışılagelmiş etmen
Conventional banking
Klasik bankacılık
conventional below-ground car parks
Konvansiyonel yer altı otopark
conventional computing
alışılagelmiş bilişim
conventional computing
geleneksel bilişim
conventional design
geleneksel tasarım
conventional drive
konvansiyonel tahrik
Conventional energy
Konvansiyonel enerji, geleneksel enerji
Conventional energy sources
Geleneksel enerji kaynakları
conventional equipment
klasik ekipman
Conventional fibre-reinforced concrete
Genelleşmiş elyaf destekli beton
Conventional forging
Genelleşmiş dövme
conventional input
alışılagelmiş girdi
Conventional interest, contractual interest
Akdi faiz
conventional international orgin (coi)
klasik uluslararası orijin
conventional memory
geleneksel bellek
conventional message traffic
olağan ileti trafiği
conventional message traffic
olağan mesaj trafiği
Conventional milling
Genelleşmişfrezeleme
conventional parking planning
Konvansiyonel otopark planlaması
conventional planning practices
Konvansiyonel plan uygulamaları
Conventional power plant
Geleneksel elektrik santralı
conventional sign
uzlaşmalı işaret
conventional software agent
alışılagelmiş yazılım etmeni
Conventional strain
Genelleşmiş gerinim
Conventional stress
Genelleşmiş gerilim
Conventional techniques
Genelleşmişyöntemler
conventional true value of a quantity
bir büyüklüğün uzlaşılmış gerçek değeri
conventional tyre
konvansiyonel lastik
conventional weapon
konvansiyonel silah
Conventional weapons
Genelleşmişsilahlar
conventional weapons
konvansiyonel silahlar, klasik silahlar
conventionalism
konvansiyonalizm, uzlaşımcılık
conventionality
resmiyet
conventionalizate
konvansiyonelleştir
conventionalization
konvansiyonelleştirme
conventionally
konvansiyonel olarak
Conventionel energy resources
Geleneksel enerji kaynakları