Translate
"Kit"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
Kit
1) Takım, alet takımı, avadanlık 2) Montaj parçaları 3) Kemençe
kit
1.teçhizat, donatı, 2.avadanlık, alet takımı, 3.(out/up ile) gerekli şeylerle donatmak
Kit
Alet takımı
kit
alet takımı (belirli bir iş için)
kit
aparat
kit
avadanlık
kit
eskiden dans hocalannln kullandigi uc telli kucuk keman.
kit
i. tahin; alet takimi, avadanlik; monte edilmemis takim; takim cantasi. the whole kit and caboodle k.dili takim taklavat, topu, hepsi birden .
kit
i. yavru kedi encik enik.
kit
malzeme (belirli bir iş için)
kit
tahin
kit
takım
kit
takım, kit
kit
topu
Kit bag
Hurç; Asker çantası
kit bag
yolcu çantası
Kit for Radiopharmaceutical Preparation
Radyofarmasötik hazırlamak için kit
kit out
temin et
kitbag
yolcu çantası
Kitbags
Hurçlar
kitchen
1.mutfak
kitchen
i. mutfak. kitchen cabinet mutfak dolabi; basbakanin ozel danismanlar grubu. kitchen garden sebze bahcesi. kitchen stuff yemek icin pisirilecek malzeme, nevale; yemeklerden artan yaglar.
kitchen
mutfak
kitchen
nevale
Kitchen Apron
Mutfak Önlüğü
kitchen cabinet
mutfak dolabı
Kitchen cabinets
Mutfak dolapları
Kitchen Cupboard
Mutfak Dolabı
Kitchen dressers (furniture)
Mutfak büfeleri (mobilya)
Kitchen equipment
Mutfak ekipmanı
Kitchen equipment, household and domestic items and catering supplies
Mutfak malzemesi, ev ve ev eşyaları ve catering malzemeleri
Kitchen furniture
Mutfak mobilyaları
Kitchen furniture and equipment
Mutfak mobilya ve ekipmanları
kitchen garden
meyve ve sebze bahçesi, sebze bahçesi
kitchen garden
sebze bahçesi
Kitchen glass ware
Mutfak cam eşyası
Kitchen grinders, non-electric
Mutfak öğütücüleri, elektrikli olmayan
Kitchen knives
Mutfak bıçakları
Kitchen paper rolls
Mutfak kağıt ruloları
Kitchen scales
Mutfak tartıları
Kitchen scales
Mutfak tartısı
kitchen stove
fırın
Kitchen stoves
Kuzine sobalar
kitchen table
mutfak masası
Kitchen Top
Mutfak Tezgahı
kitchenette
i. ufak mutfak.
kitchenette
küçük mutfak
kitchenette
odanın mutfak olarak kullanılan bölümü, küçük mutfak
kitchenmaid
i. asci yamagl kiz.
kitchenmaid
mutfak hizmetçisi
Kitchens (mobile)
Mutfaklar (seyyar)
Kitchenware
Mutfak eşyaları
Kitchenware
Mutfak eşyası
kitchenware
mutfak takımı
kite
1.uçurtma, 2.çaylak
kite
çaylak
Kite
Trapez
kite
uçurtma
kite balloon
uçurtma balonu
kite cheque
karşılıksız çek
kite fighting
(malezya’da) rakiplerin birbirlerinin uçurtmalarını kendi uçurtma ipleriyle keserek düşürmeye çalıştıkları bir oyun
kite tail
uçurtma kuyruğu
Kites (toys)
Uçurtmalar (oyuncaklar)
kith
i., (eski) dostlar kith and kin dostlar ve akrabalar; hisim akraba.
kith and kin
1. dostlar ve akrabalar, 2. hısım, akraba
kith and kin
konu komşu
Kits
eskiden dans hocalannln kullandığı üç telli küçük keman, askerin yanında taşıdığı teçhizat ve şahsi eşyalar
kitsch
i. ucuz edebiyat veya sanat, sanat degeri cok dusuk edebiyat; dolmus edebiyati.
kitten
civelek
kitten
fingirdek kız
kitten
i., f. yavru kedi; tavsan yavrusu; f. yavrulamak (kedi). kittenish s. kedi yavrusu gibi; oyuncu, civelek.
kitten
kedi yavrusu
kitten
kedi yavrusu, yavru kedi
kitten
oyuncu
kitten
yavru kedi
kittenish
oyunbaz, civelek, yavru kedi gibi
kittenishness
kedi yavrusu gibi oynak olma
kittiwake
bir tür martı
kittiwake
deniz kuşu
kittiwake
i. bir cesit marti.
kitty
1.yavru kedi, kedi, pişik, pisi, 2.ortaya konan para, 3.(mutfak masrafı, vb. harcamalar için) gerekince kullanmak üzere toplanan para
kitty
i. yavru kedi, kedicik; bazi iskambil oyunlarinda el dagitildiktan sonra ortaya konan kagitlar; bazi kagit oyunlarinda belirli bir amac icin ayrilan para.
kitty
oyundaki para
kittycornered
s., bak. cater cornered .