Meaning of
"topu"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
topu
kit
TOPU
TOTAL
TOPU AYAĞINDAN ALMAK
TACKLE
topu başkasına atmak
pass the buck
topu birden
Lock, stock and barrel
topu çok hızlı şekilde hücum sahasına getirmek
push up
TOPU HAVAYA VURMAK
LOB
TOPU KARŞILAMAK
RETURN
topu karşısındakinin ayağından almak
tackle
TOPU YÜKSEĞE ATMAK (GOLF)
LOFT
TOPUĞUNU YERE VURARAK DANSETMEK
HEEL
Topuk
SHOAL
topuk
heel
Topuk (döküm)
Sprue base
Topuk beki
Heel burner
Topuk eklemi (tıp)
Pstern joint
topuk etrafında sadece bir kayış bulunan hafif sandalet
tip
topuk kemiği
calcaneus
topuk kemiği
heel bone
topuk kemiği
astragalus
Topuk kemiği (tıp)
Anklebone
TOPUK KILLARI (HAYVAN)
FETLOCK
TOPUK KİRİŞİNİ KESEREK SAKATLAMAK
HAMSTRING
Topuk maçası (döküm)
Splash core
Topuk makarası mapası
BLOCK EYE PLATE,HEEL
Topuk makarası zinciri
BLOCK CHAIN,HEEL
Topuk makarası.Yük bumba donanımında bumba ıskaçası yakınına konan makara
BLOCK,HEEL
topuk ökçe alçak herif
heel
TOPUK PASI VERMEK
HEEL
TOPUK TAKMAK
HEEL
Topuk.
HEEL
Topuklar
Heels
Topuklu ayakkabı
High heels
topun belli bir yere sürülmesi ve orada yapılan bölge savunması
zone trap
topun bir iple dikey bir sırığa asıldığı ve iki kişi arasında oynanan bir top oyunu
tetherball
topun kuyruk kapağı
breechblock
topun panyaya yahut çembere çarpıp uzağa sekmesine neden olan şut
brick
TOPUZ
KNOB
topuz
knop
TOPUZ
TOPKNOT
TOPUZ
POMMEL
topuz
chignon
topuz
mace
TOPUZ (SAÇ)
BUN
topuz tokmak
knob
topuz, tokmak, düğme
knob
topuzlu
knobbed
topuzlu kantar
steelyard
topuzlu kilit
knob lock
topuzlu mandal
knob latch
Topuzlu; Yumrulu
Knobby