Translate
"Life"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
life
1.hayat, yaşam, durmuş, 2.kişi, can, yaşam, 3.hareket, canlılık, hayat, 4.can katan kimse ya da şey
life
biyografi
life
can
life
cankurtaran
life
canlılık
life
cümbüş
life
hayat
Life
hayat, ömür, canlılık
Life
Hayat, yaşam, ömür
life
ömür
life
sefa
life
şahsen
life
yaşam
Life
YAŞAM, HAYAT
life
zevk
life activities
hayati faaliyetler
life after death
ölümden sonra hayat
life and death
yaşam ve ölüm
Life annuity
Daimî gelir
life annuity
ömür boyu gelir
life assurance
hayat sigortası
Life belt
Can simidi
life belt
cankurtaran kemeri
Life belt
Cankurtaran kemeri; güvenlik kemeri
Life belts
Cankurtaran kemerleri
life beyond
öbür dünya
life bird
daha önce görülmemiş olup kuş gözlemcisinin tür listesine eklenen kuş türü
life blood
yaşamak için gerekli kan
life boat
cankurtaran
Life boats
Cankurtaran botları
life buoy
can simidi
Life buoy
Cankurtaran simidi
life buoy
cankurtaran simiti
Life- Contingent Annuity
Yaşam Koşullu Yıllık Sigorta
life coverage
hayat sigortası teminatı
life cycle
organizmanın doğumdan ölüme kadar geçirdiği evrelerin bütünü
Life cycle
Ömür çevrimi
life cycle
yaşam çevrimi
Life Cycle
Yaşam Dönemi
life cycle
yaşam döngüsü
life cycle
yaşam süreci
Life Cycle Accounting
Yaşam Dönemi Muhasebesi
life cycle cost
yaşam çevrim maliyeti
Life Cycle Costing
Yaşam Dönemi Maliyetlemesi
Life expectancy
Beklenen ömür
life expectancy
beklenen yaşam süresi
life expectancy
ortalama ömür
life expectancy
ortalama yaşam süresi
life fund
hayat sigortası fonu
life got you down?
seni üzen/canını sıkan bir şey mi var?
life history
biyografi
life history
biyografi, yaşamöyküsü
life imprisonment
müebbet hapis
life income
yaşam boyu gelir
life insurance
hayat sigortası
Life İnsurance
Hayat Sigostası
Life İnsurance Agent
Hayat Sigortası Acentası
Life İnsurance Companies
Hayat Sigorta Şirketleri
Life İnsurance Cover
Hayat Sigortası Teminatı
Life İnsurance Fund
Hayat Sigortası Fonu
Life İnsurance Policy
Hayat Sigortası Poliçesi
Life İnsurance Relief
Hayat Sigortasının Ücret Dışı Olan Kısmı
life is too short
hayat çok kısa
life jacket
can yeleği
life jacket
cankurtaran yeleği
Life jackets
Can yelekleri
life line
avuç içinde görülen yaşam çizgisi
life line
cankurtaran halatı
life mask
oksijen maskesi
Life mask
Yüz kalıbı
Life Mathemetic Allowance
Hayat Matematik Karşılığı
Life net
Kurtarma ağı
life of a motor car
Bir otomobilin ekonomik ömrü
life of the party
neşe saçan kişi
life on other planets
diğer gezegenlerde yaşam
Life preserver
Can yeleği; can simidi
life preserver
cankurtaran
life raft
cankurtaran salı
Life rafts (inflatable)
Cankurtaran botları (şişirilebilir)
life saver
cankurtaran
Life sentence, life imprisonment
Müebbed hapis cezası
life span
ömür
life span
yaşam süresi
life story
yaşam öyküsü
life style
yaşam biçimi
life support system
yaşam destek sistemi, yapay yaşatma sistemi
life test
ömür deneyi
life test
ömür testi
Life time
Dayanım ömrü
Life time guarantee
Ömür boyu garanti
Lifebelts
Cankurtaran kemerleri
lifeblood
can damarı
lifeblood
i. yasamak icin gerekli olan kan; hayat veya kuvvet veren tesir.
lifeboat
cankurtaran botu
lifeboat
cankurtaran sandalı
lifeboat
i. cankurtaran sandali.
Lifeboats
Can kurtarma botları
Lifebuoys
Cankurtaran simitleri
lifecycle
yaşam döngüsü
life-cycle attack
yaşam döngüsü saldırısı
Life-Cycle Cost
Yaşam Döngüsü Maliyeti
lifecycle management
yaşam döngüsü yönetimi
lifegiving
s. canlandiran, hayat veren.
lifeguard
cankurtaran
lifeguard
cankurtaran yüzücü
lifeguard
i. plajlarda bogulma tehlikesinde olanlarin imdadina yetismeye hazir ozel memur.
lifeguard
plajda cankurtaranlık yapan
lifeguard submarine
kurtarma denizaltısı
Lifejackets
Cankurtaran yelekleri
lifeless
1.ölü, cansız, 2.ruhsuz, donuk, ölgün, cansız
lifeless
cansız
lifeless
ölü
lifeless
s. cansiz, olu; olu gibi. lifelessly z. cansizca. lifelessness i. cansizlik.
lifelessness
cansızlık
lifelike
canlı
lifelike
canlı gibi görünen
lifelike
s. canli, sag imis gibi.
lifelikeness
canlı gibi görünen
lifeline
cankurtaran halatı
lifelong
hayat boyu
Lifelong
Ömür boyunca
lifelong
ömürboyu
lifelong
s. butun omrunde, omur boyu, bir omur devam eden.
lifelong learning
yaşam boyu öğrenme
lifelong learning machine
yaşam boyu öğrenen makine
lifemanship
diğer insanlara üstünlüğünü hissettirme becerisi
lifer
daha önce görülmemiş bir kuş türünün görülmesi
lifer
daha önce görülmemiş olup kuş gözlemcisinin tür listesine eklenen kuş türü
lifer
i., argo muebbet hapse mahkum kimse; A.B.D., argo hayati boyunca asker veya subay olan kimse.
lifer
müebbet mahkumu
lifesaver
cankurtaran
lifesaver
i. cankurtaran, hayat kurtaran kimse veya sey; b.h., tic. mark. seker simidi.
lifesaver
imdada yetişen şey
Lifesaving clothing (nautical)
Kurtarma kıyafetleri (denizde kullanım için)
life-size
doğal büyüklükte
lifesized
s. tabii buyuklukte (resim veya heykel).
life-sized
doğal büyüklükte
life-sized AR avatar
doğal büyüklükte artırılmış gerçek sanal kişisi
lifespan
ömür
lifestrings
i. hayat icin gerekli olan esasli seyler.
lifestyle
yaşam tarzı
lifestyle guru
yaşam, iş ve ilişkiler konusunda tavsiyeler almak üzere tutulan kimse
lifetime
i. omur, hayat muddeti.
lifetime
insan ömrü
lifetime
ömür
lifetime
yaşam süresi
lifetime
yaşam süresi, ömür
lifetime of cookies
gözlemci yazılımıların varlık süresi
lifework
meslek