Meaning of
"hayat"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
hayat
world
hayat
existence
HAYAT
EXPERIENCE
HAYAT
LIFE
HAYAT
LIVING
hayat
life
HAYAT
VITA
HAYAT
RACE
hayat
vitality
hayat ağacı
tree of life
HAYAT ARKADAŞI
YOKEMATE
HAYAT ARKADAŞI
GOODWIFE
HAYAT ARKADAŞI
SPOUSE
HAYAT ARKADAŞI
PARTNER
hayat boyu
lifelong
hayat boyu kiracı
tenant for life
hayat boyunca
Forthe life
hayat çok kısa
life is too short
HAYAT DOLU
FRESH
HAYAT DOLU
ANIMATE
HAYAT DOLU
ANIMATED
HAYAT DOLU
FULL OF LIFE
HAYAT DOLU
EXUBERANT
HAYAT DOLU
LIVE
HAYAT DOLU
LIVELY
HAYAT DOLU
GENIAL
HAYAT DOLU
QUICK
HAYAT DOLU
VITAL
HAYAT DOLU
VIVID
HAYAT DOLU
AS FRESH AS DAISY
HAYAT DOLU
DEWY
HAYAT DOLU
CORKY
HAYAT DOLU
SPRIGHTLY
HAYAT DOLU
ALIVE
HAYAT DOLU
ALIVE AND KICKING
hayat dolu kimse, çekirge
grig
hayat dolu olmak
be full of life
hayat dolu, neşeli, keyifli
full of beans
hayat hakkında çok şey bilme
sophistication
HAYAT KAYNAĞI
SAP
HAYAT KURTARMA
RESCUE
Hayat Matematik Karşılığı
Life Mathemetic Allowance
Hayat memat meselesi
It’s a matter to life and death
hayat memat meselesi
a matter of life and death
hayat nasıl gidiyor
how is going
hayat nasıl gidiyor
how is your life going
hayat okulu
charity school
hayat öpücüğü, yapay solunum
kiss of life
Hayat pahalılığı
COST OF LIVING
hayat pahalılığı
cost of living
hayat pahalılığı ayarlaması
equalization pay
hayat sadece yemekten ibaret değildir
man cannot live by bread alone
hayat sadece yemekten ibaret değildir
man does not live by bread alone
hayat seni üzüyor mu?
(is) life getting you down?
hayat seni yoruyor mu?
(is) life getting you down?
Hayat Sigorta Şirketleri
Life İnsurance Companies
hayat sigortası
life assurance
hayat sigortası
life insurance
hayat sigortası
tontine
Hayat Sigortası Acentası
Life İnsurance Agent
hayat sigortası fonu
life fund
Hayat Sigortası Fonu
Life İnsurance Fund
hayat sigortası istatistikleri uzmanı
actuary
Hayat Sigortası Poliçesi
Life İnsurance Policy
hayat sigortası teminatı
life coverage
Hayat Sigortası Teminatı
Life İnsurance Cover
Hayat Sigortasının Ücret Dışı Olan Kısmı
Life İnsurance Relief
Hayat Sigostası
Life İnsurance
Hayat standardı
Standard of living
hayat şartları
living conditions
HAYAT VEREN
REFRESHER
HAYAT VEREN KAN
LIFEBLOOD
HAYAT VERME
VITALIZATION
HAYAT VERMEK
VITALIZE
HAYAT VERMEK
VIVIFY
hayat vermek
inspirit
HAYAT VERMEK
BRING TO LIFE
HAYAT VERMEK
REFRESH
HAYAT VERMEK
REGENERATE
HAYAT VERMEK
INSPIRIT
hayat, dirilik, can, ruh
Vitality
hayat, ömür, canlılık
Life
Hayat, yaşam, ömür
Life
hayata alışmış, kültürlü, yapmacık, saflığını, masumluğunu yitirmiş
Sophisticated
HAYATA DÖNDÜRMEK
REVIVE
HAYATA DÖNDÜRMEK
REVIVIFY
HAYATA DÖNDÜRMEK
QUICKEN
HAYATA DÖNDÜRMEK
BRING BACK TO LIFE
HAYATA DÖNMEK
REVIVE
Hayata geçirme
Materialise
hayata küsmüş, hırçın
embittered
hayatı boyunca
Man and boy
hayatı devam ettirme işini iş haline getiren
survivalist
hayatı filme konu olma
hollywood moment
hayatı hakkında az şey bilinen kimse
shadowy figure
hayatı kolaylaştıran şey
amenity
HAYATI KOLAYLAŞTIRAN ŞEY
CONVENIENCE
hayatı kolaylaştıran şey
convenience
hayatı kolaylaştıran şeyler, rahatlıklar
amenities
hayatı önemli kılmak
make life important
Hayatı pahasına
At the cost of one’s life
Hayatı pamuk ipliğine bağlı
His life hangs by a thread
HAYATI ZEHİR OLMAK
SOUR
Hayatım boyunca
All through my life
Hayatım boyunca
Through all my life
hayatımı kurtardığın için teşekkür ederim
thanks for saving my life
hayatımı seni özlemekle geçiriyor gibiyim
I seem to spend my life missing you
hayatımın en kötü anı
the lowest point in my life
hayatımın en mutlu anı
the happiest moment of my life
HAYATIN AKIŞINA BIRAKMAK
DRIFT
HAYATIN BAĞLI OLDUĞU ŞEY
LIFELINE
HAYATIN BAHARI
SUMMER
HAYATIN BAHARI
BLOOM
HAYATIN BAHARI
PRIME
hayatın cilvelen
Ups and downs
hayatın değişimi
change of life
hayatın en dinç ve güzel devresi
the prime of life
hayatın en güzel devresi
prime of life
Hayatın en olgun döneminde
In the prime of life
hayatın en verimli dönemi
the prime of life
Hayatın güzel tarafı
The amenities of life
hayatın ilk aşamaları
early life stage
hayatın ilk belirdiği zaman
proterozoic
hayatın ilk evreleri
early life stage
hayatın olgunluk devri
Prime
hayatın pervasızca yok edilmesi
holocaust
hayatın son yılları
declining years
hayatın sonu
end of life
hayatına devam etmek
move on
hayatında özel bir yere sahip olmak
have a special place in one’s life
hayatından memnun musun?
are you contented with your life?
hayatından memnun musun?
are you happy with your life?
hayatını adamak
give one’s life to
hayatını daha iyi bir yola koymak
turn over a new leaf
hayatını devam ettirmek
continue one’s life
hayatını kaybetmek
lose one’s life
hayatını kıyılardan topladığı enkaz ile kazanan kimse
beachcomber
hayatını kurtarmak için
For dear life
HAYATINI PAYLAŞMAK
CONSORT
hayatının baharında
in the prime of life
hayatının en iyi günü
best day of your life
Hayatının sonuna doğru
In one’s declining years
hayatının sonuna kadar seninle birlikte olacak
she/he will be with you for the rest of your life
hayatınızdan memnun musunuz?
are you contented with your life?
hayatınızdan memnun musunuz?
are you happy with your life?
HAYATİ
VITAL
hayati
vital
hayati bir tarzda
In a vital way
hayati faaliyetler
life activities
Hayati kimya; Canlılar kimyası
Biochemistry