Translate
"RAM"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
Ram
1) Koç, tokmak,çakak,şahmerdan;2) İtici (kok f.)
ram
1.koç, 2.(eskiden kale kapılarını kırmakta kullanılan) kütük, 3.tokmak, şahmerdan, 4.toslamak, şiddetle çarpmak, 5.bastırmak
RAM
ÇAKMAK
RAM
ÇARPMAK
RAM
DOLDURMAK (SİLAH)
RAM
KOÇ
RAM
KOÇ BURCU
RAM
KOÇ TAKIMYILDIZI
ram
koç(vuruşu)
RAM
MANCINIK
ram
ram
RAM
SOKMAK
RAM
SU MENGENESİ
RAM
ŞAHMERDAN
ram
şahmerdan tokmağı, pres kütüğü
RAM
TOSLAMAK
RAM
VURMAK
RAM
ZORLA TIKMAK
Ram air and the fan
Aerodinamik havalandırma
ram cache
ram önbellek
ram disk
ram disk
ram down sb’s throat
kafasına dank ettirmek
ram in
tokmaklamak
ram jet
dinamik tazyikli jet motoru
ram jet airplane
tepkili jet uçağı
RAM SMTH. DOWN SMB.’S THROAT
ZORLA KABUL ETTİRMEK
ramadan
, Ramazan i. Ramazan.
ramadan
ramazan
Raman effect
Raman olgusu
Raman Resonance
Raman Rezonansı
Raman scattering
Raman saçılması
Raman Spectrometry
Raman Spektrometrisi
Raman spectroscopy
Raman görüngegözlemi, Raman spektroskopisi
Raman spectrum
Raman görüngesi
ramble
1.dolaşmak, gezinmek, gezmek, 2.(about ile) abuk sabuk konuşmak/yazmak, 3.(bitki) düzensiz biçimde her tarafa yayılıp büyümek, 4.yürüyüş, gezinme, dolaşma
RAMBLE
ABUK SABUK KONUŞMAK
RAMBLE
BAŞIBOŞ GEZMEK
RAMBLE
BOŞ BOŞ DOLAŞMAK
ramble
f., i. enine boyuna dolasip gezmek, avare dolasmak; konuyu dagitmak; enine boyuna yayilip buyumek (bitki); i. gezinme, gezinti; dolambacli yol. rambler i., dolasip gezen kimse; bot. sarmasik gulu.
RAMBLE
GEZİNME
ramble
gezinti
RAMBLE
İPSİZ SAPSIZ KONUŞMAK
RAMBLE
KIVRILARAK UZANMAK (NEHİR)
ramble
v.avare dolaş:n.gezinme
RAMBLE
YAYILIP BÜYÜMEK (BİTKİ)
RAMBLE
YAYILMAK
ramble about
abuk sabuk konuşmak
ramble on
1. yürümek, gezmek, dolaşmak, 2. zırvalamak
rambler
avare
RAMBLER
BAŞIBOŞ DOLAŞAN KİMSE
rambler
gezip dolaşan kimse
rambler
konudan konuya atlayan insan
RAMBLER
SERSERİ
RAMBLING
BAĞLANTISIZ
RAMBLING
BAŞIBOŞ
RAMBLING
BAŞIBOŞ TİP
RAMBLING
BİÇİMSİZ
RAMBLING
DERME ÇATMA
RAMBLING
DÜZENSİZ
RAMBLING
İPE SAPA GELMEZ
RAMBLING
SAÇMA SAPAN
RAMBLING
TUTARSIZ
rambling
1.(konuşma, yazı, vb.) karışık, daldan dala atlayan, 2.(ev, yol, vb.) yamuk, 3.(bitki) yayılan
rambling
konu dışı
rambling
s. avare dolasan; cesitli yonlerde duzensizce yayilan; konudan konuya atlayan.
RAMBUNCTIOUS
DELİŞMEN
RAMBUNCTIOUS
GÜRÜLTÜLÜ
RAMBUNCTIOUS
NEŞELİ
RAMBUNCTIOUS
TAŞKIN
rambunctious
delişmen
rambunctious
gürültülü
rambunctious
neşeli, taşkın
rambunctious
s., k.dili neseli, gurultulu; deliduman, delismen.
Rambus dynamic random access memory (RDRAM)
Rambus dinamik rasgele erişim belleği (RDRAM)
ramdrive
ramsürücü
ramekin
, ramequin i. ekmek kirintilarina yumurta ile peynir katilarak firinda pisirilen bir borek cesidi: kalip.
Ramekins
Peynirli tart
Ramentum
Üğüntü; Kazıntı
RAMIE
RAMİ (BİTKİ)
RAMIFICATION
DAL
RAMIFICATION
DALLANIP BUDAKLANMA
RAMIFICATION
DALLANMA
RAMIFICATION
KOL
RAMIFICATION
ŞUBE
RAMIFY
BÖLÜMLERE AYIRMAK
RAMIFY
ÇATALLANMAK
RAMIFY
DAL BUDAK SALMAK
RAMIFY
DALLANMAK
RAMIFY
KOLLARA AYRILMAK
ramie
rami
Ramification
1) Dallanma 2) Dal; Kol; Budak
ramification
1.dallanıp budaklanma, kollara ayrılma, 2.sonuç
ramification
çapanoğlu
ramification
çaparız
ramification
dal
ramification
dallanma
ramification
i., bot. dallanma; bot. ufak dal; kol, sube, dal; sonuc; capanoglu, capariz.
ramification
kol
ramification
konuyla ilgili beliren çetrefilli ayrıntı
ramification
sonuç
ramification
şube
ramifications
konuyla ilgili beliren çetrefilli ayrıntılar
Ramiform
Dal biçimli; Dallı
ramiform
dallı
ramiform
s. dal seklindeki, dal gibi; dalli.
ramify
1.kollara ayrılmak, dallanmak, 2.kollara ayırmak, dallandırmak
ramify
çatallaşmak
ramify
dallan
ramify
dallanmak
ramify
f. dal dal olmak, catallasmak, kollara ayrilmak; dallanip budaklanmak; kollara ayirmak.
ramjetengine
dinamik tazyikli jet motoru.
Rammed earth
Kerpiç; Kumlu kireçli kerpiç
Rammed lining
Dolgulamalı astar; Doldurma astar
rammer
şahmerdan
Rammer
Tokmak
Rammers (hand tools)
Şahmerdanlar (el aletleri)
Ramming
Tokmaklama; Sıkılama; Dolgulama; Kum dövme (döküm)
Ramming mixture
Tokmaklama harcı; Dolgulama harcı
rammle
daha sonra kullanılır düşüncesiyle biriktirilen eşyalar
Ramoff
Kayma (döküm hatası)
RAMOSE
DALLI
ramose
s. dalli, dallanmis.
ramous
s. dal gibi, dala ait; dallanmis.
Ramp
1) Yükleme yokuşu; Skip rampası(y. fırın) 2) Simge; Marka (şişe altı)
ramp
1.yokuş, rampa, 2.İİ, kazık, dolandırıcılık, dümen
RAMP
DOLANDIRICILIK
RAMP
DOLAP
ramp
f., i. sahlanmak, saha kalkmak; saldirmak; i. sahlanma.
ramp
i. meyilli yuzey veya yol, rampa.
RAMP
Kapak.Arabalı vapurların,roroların rıhtım üzerine attıkları kapak
RAMP
KÖPÜRMEK
RAMP
KUDURMAK
ramp
rampa
ramp
saldırmak
RAMP
ŞAHA KALKMAK
ramp
şahlanma
RAMP
ŞAHLANMAK
ramp
yokuş
RAMP AND RAGE
KIYAMETİ KOPARMAK
RAMP AND RAGE
KÖPÜRMEK
RAMP AND RAGE
KÜPLERE BİNMEK
ramp function
rampa işlevi
ramp service
ramp hizmeti
rampage
1.deliler gibi sağa sola koşuşmak, azmak, kudurmak, 2.azgınlık, taşkınlık
rampage
f., i. ofkelenmek, kopurmek; saldirmak; i. saldiri; siddetli ofke.
RAMPAGE
HEYHEY
rampage
köpürmek
RAMPAGE
KUDURMAK
RAMPAGE
ÖFKELENMEK
rampage
saldır