Meaning of
"KOL"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
kol
wing
kol
bar
Kol
Shank (meat)
kol
stem
KOL
STICK
kol
stolon
KOL
ROD
KOL
OFFSET
kol
lever
KOL
LIMB
KOL
SUBSECTION
KOL
SLEEVE
Kol
Arm
kol
department
KOL
RAMIFICATION
kol
ramification
kol
detent
kol
tributary
kol
embranchment
kol
post
kol
brachial
kol
brachion
KOL
BRANCH
KOL
FLIPPER
KOL
CRANK
KOL
WING
KOL
HANDLE
kol (mikrofon, kamera, vinç)
boom
Kol (tıp)
Brachium
Kol ağrısı (tıp)
Brachialga
KOL AĞZI
CUFF
KOL AĞZI
WRISTBAND
kol ağzı
wrist band
kol ağzı
wristband
kol akarsu, kol ırmak
side stream
KOL ASKISI
SLING
Kol bacak kısalığı (doğuştan)
Phocomely
kol bileği, bilek
wrist
kol boyu
arm’s length
kol boyu
arms length
KOL DAYAMA YERİ
ARMREST
kol dayanağı
arm rest
Kol dayanağı
Armrest
KOL DEMİRİ
CROSSBAR
KOL DEMİRİ
CROWBAR
kol destek raf
bracket
Kol düğmeleri
Cuff links
kol düğmesi
cuff link
kol düğmesi
wrist pin
KOL DÜĞMESİ
LINK
kol evi
armhole
KOL GEZMEK
STALK
kol gücü ile yapma
manhandling
kol gücü ile yapma
man-handling
KOL İLE İLGİLİ
BRACHIAL
Kol inmesi, kol felci (tıp)
Wrist-drop
Kol kabağı; kurutulmuş kol kabağıiçi
Loofa
Kol kabağı; kurutulmuşkol kabağı içi
Luffa (Loofa)
kol kanalı
tributary channel
kol kası
triceps
kol kemiği
arm bone
kol kemiği
humerus
Kol kemiği; Pazu kemiği (tıp)
Humerus
Kol kemiğine ilişkin (tıp)
Humeral
kol kola
arm in arm
kol nişanı
brassard
Kol orta siniri (tıp)
Median nerve
KOL SAATİ
WRISTWATCH
kol saati
wrist watch
kol saati
wristwatch
Kol saati
Watch
Kol saati camları
Glass for watches
Kol saati kayışı
Watch-strap
KOL SAATİ KURMA DÜĞMESİ
STEM
Kol saati kutusu
Watchcase
Kol saati, saat
Watch
Kol saatleri
Wrist watches
Kol saatleri
Wristwatches
Kol saatleri, cep saatleri (değerli metal kasalı veya değerli metallerle baskı, yapıştırma vb. yöntemlerle giydirilmiş (clad with) metal kasalı olanlar)
Wrist-watches, pocket-watches, with case of precious metal or of metal clad with precious metal
Kol saplaması
Handle locking screw
Kol tahtası
Sleeve board
kol testeresi
frame saw
kol testeresi
bow saw
kol uçuşu
formation flight
Kol ütüleme tahtaları
Sleeve ironing boards
KOL VA BACAKLARINI SARARAK TIRMANMAK
SWARM
kol ve bacak gibi vücuda eklemle bağlı organ
limb
kol ve başın konjenital yokluğu
abrachiocephalia
kol ve başın konjenital yokluğu
acephalobrachia
kol, akarsu, geleğen
tributary
Kol, kumanda kolu, manivela
Lever
Kol, levye
lever
kol, manivela
tappet
KOL, SİLAH
Arm
Kol,pazu kısmı.
FOREARM
Kol/cep saati kasaları ve masa/duvar saati kasaları ve bunların parçaları
Watch and clock cases and parts thereof
Kol/cep saati makineleri ve duvar/masa saati makineleri
Watch and clock movements
Kol/cep saatinin ve masa/duvar saatinin diğer parçaları
Other clock and watch parts
Kol/cep ve duvar/masa saati makineleri
Watch and clock movements
Kol/cep ve masa/duvar saati kasaları ve bunların parçaları
Watch and clock cases and parts thereof
Kol/cep ve masa/duvar saatlerinin diğer parçaları
Other clock and watch parts
Kol; Kulp; Sap, kabza
Handle
Kol; Manivela; İtici; Supap iteceği(mak.)
Tappet
KOLA
STARCH
kola
paste
kola
coke
kola
cola
kola
kola
KOLA
SODA
kola ait
brachial
kola cevizi
cola nut
Kola konsantresi
Concentrates of Coke
kolagog
cholagogue
KOLAJ
COLLAGE
kolaj, kolaj resim
collage
kolajen
collagen
kolajenaz
collagenase
KOLALAMAK
STARCH
KOLALAMAK
STIFFEN
kolalamak
clearstarch
kolalı
starch
Kolalı
Starched
KOLALI
STARCHY
KOLALI İÇECEK
COKE
kolalı içecekler
cola
Kolalı yaka
Starched neck
KOLAN
GIRTH
kolan
girth
kolanjit
cholangeitis
kolanjiyektazi
cholangiectasis
kolanjiyografi
cholangiography
kolanjiyokarsinom
cholangiocarcinoma
Kolanlar
Girths
KOLAY
CUSHY
kolay
unlabored
KOLAY
UNLABOURED
KOLAY
STRAIGHTFORWARD
KOLAY
DOWNHILL
KOLAY
SIMPLE
kolay
simple
KOLAY
FACILE
kolay
facile
kolay
mickey mouse
KOLAY
OPEN-AND-SHUT
kolay
easy
kolay
easy (1)
KOLAY
SMOOTH
kolay
effort
kolay
effortless
kolay
snap