Translate
"TRADE"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
Trade
1.TİCARET 2.İŞ
trade
1.ticaret, alışveriş, 2.meslek, kesp, sanat, iş, 3.iş, satış, 4.(in/with ile) ticaret yapmak, 5.almak, 6.satmak, 7.değiş tokuş etmek, değişmek
TRADE
ALIM SATIM
trade
almak
TRADE
İŞ
TRADE
İŞ YAPMAK
TRADE
MESLEK
trade
meşguliyet
trade
sanat
trade
takas
TRADE
TAKAS ETMEK
Trade
Tecim, ticaret
trade
ticaret
TRADE
TİCARET YAPMAK
trade
ticaret yapmak
trade
Ticaret, iş
Trade
ticaret, meslek, iş, ticaret yapmak
Trade
Ticaret, ticaret yapma
trade
v.ticaret yap:n.ticaret
TRADE
ZANAAT
trade acceptance
ticari kabul
trade agreement
ticari anlaşma
trade association
ticari birlik
trade balance
ticaret dengesi
Trade balance deficit
Dış ticaret açığı
trade bank
ticaret bankası
trade barrier
ticaret engeli
Trade barriers
Ticaret engelleri
trade barriers
ticari engeller
trade bill
alışveriş faturası
trade bill
ticari senet
trade book
alışveriş kitabı
TRADE CENTER
TİCARET MERKEZİ
trade centre
iş merkezi
trade cycle
alışveriş dönemi
trade cycle
konjonktür dalgası
Trade Date
Ticari İşlem Tarihi
Trade deficit
Ticaret açığı
trade directory
ticaret rehberi
trade discount
toptancı indirimi
trade edition
alışveriş broşürü
trade electronic data interchange system (TEDIS)
ticari elektronik veri değişim sistemi
trade embargo
alışveriş ambargosu
trade fair
ticaret fuarı
Trade finance
Dış ticaret finansmanı
trade gap
ticari açık
trade in
üste para verip değiştirmek
Trade in goods
Mal ticareti
Trade in human beings
İnsan ticareti
trade investment
ticari yatırım
trade licence
iş ruhsatı
trade mark
marka, alameti farika, ticari marka
trade name
ad, marka, ticaret unvanı
Trade Name
Marka
Trade name
Ticaret unvanı
trade off
takas
trade on
bir şeyi kendi yararına kullanmak
TRADE ON
FAYDALANMAK
Trade on own account
Kendi hesabına işlem
trade paper edition
kapağı kartondan ve sayfaları normal baskısına göre daha kalitesiz olan kitap
trade paperback
kapağı kartondan ve sayfaları normal baskısına göre daha kalitesiz olan kitap
trade partner
kendisi ile ticaret yapılan karşı taraf
Trade policy
Ticaret poliçesi
Trade price
Ticari fiyat
trade price
toptan fiyat
Trade Receivable
Ticari Alacak
trade register
ticaret sicili
Trade registry
Ticaret sicili
Trade Registry Gazette
Ticaret Sicil Gazetesi
Trade restriction
Ticari kısıtlamalar
trade restrictions
ticaret kısıtlamaları
trade route
ticaret yapılan yol
trade route
ticaret yolu
trade sale
ticari ucuzluk
trade school
meslek okulu, sanat okulu
trade school
sanat okulu
trade secret
meslek sırrı
trade secret
ticari sır
trade secrets
ticari sırlar
trade show
ticari gösteri
trade something in
bir şeyi verip onun değerini başka bir şeyin bedelinden düşürerek o şeyi satın almak
trade stoppage
ticaret stopajı
trade symbol
ticari simge
TRADE UNION
SENDİKA
Trade union
İşçi sendikası
Trade union
Sendika
Trade union
Sendika, işçi sendikası
trade union
ticaret birliği
trade unionism
sendikacılık
trade unionist
sendikacı
trade unionist
ticaret birliği üyesi
trade value
takas değeri
trade wind
alize rüzgârı
trade wind
tek yönlü rüzgar
trade with
alışveriş yapmak (bir yerden)
Trade, commercial
Ticaret
Trade-advertising material, commercial catalogues and manuals
Ticari reklam malzemeleri, kataloglar ve el kitapları
Traded on
İşlem gören
tradein
kapora
tradelast
i. iltifat. I have a tradelast for you. Siz benim hakkimda duydugunuz bir iltifati soylerseniz, ben de size hakkinizda duydugum iltifati soylerim.
trade-last
senin benim iltifatım nedeniyle benimle ticaret yaptığın söylentisi
trademark
alameti farika, marka
TRADEMARK
MARKA
trademark
patent
trademark
ticari marka
Trademark, brand
Marka
Tradename
Tecimsel ad, ticari ad
tradeoff
bir şeyi elde etmek için başka bir şeyden vazgeçme
trade-off
bir şeyi elde etmek için başka bir şeyden vazgeçme
trade-off
ödünleşim
trader
i. tuccar, tacir; ticaret gemisi.
TRADER
TACİR
trader
ticaret adamı
TRADER
TİCARET GEMİSİ
TRADER
TÜCCAR
trader
tüccar, tacir, tecimen
traders and artisans and other independent workers
esnaf ve sanatkârlar ve diğer bağımsız çalışanlar
tradesfolk
i. esnaf takimi.
TRADESMAN
DÜKKÂNCI
tradesman
esnaf
tradesman
esnaf, dükkâncı, satıcı
tradesman
i. dukkanci, esnaf adam.
TRADESMAN
İŞYERİ SAHİBİ
tradesman
tacir
TRADESMAN
TÜCCAR
TRADESPEOPLE
ESNAF