Meaning of
"Ticaret"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
TİCARET
BUSINESS
ticaret
business
ticaret
commerce
TİCARET
MERCANTILE
ticaret
trade
Ticaret
Trade, commercial
ticaret
traffic
ticaret acentası
commercial agent
Ticaret açığı
Trade deficit
ticaret adamı
trader
Ticaret Amacıyla Elde Tutulanlar
Held For Trading
Ticaret amaçlı
Trading purposes
ticaret anlaşması
commercial agreement
ticaret anlaşması
article of commerce
ticaret aracı yaparak bayağılaştırmak
commercialize
Ticaret ateşesi.
ATTACHE COMMERCIAL
Ticaret Bakanı
Minister of Commerce
Ticaret Bakanlığı
Ministry of Commerce
Ticaret Bakanlığı
Ministry of Trade
Ticaret Bankası
Commercial Bank
ticaret bankası
trade bank
ticaret birliği
trade union
ticaret birliği üyesi
trade unionist
Ticaret Borsaları Birliği
Union of Stock Exchanges of Trade
ticaret borsası
commercial exchange
ticaret bölgesi
commercial zone
ticaret bölümü
department of commerce
ticaret dengesi
trade balance
ticaret dengesi
balance of trade
ticaret departmanı
commerce department
ticaret engeli
trade barrier
Ticaret engelleri
Trade barriers
ticaret eşyası
merchandise
ticaret eşyası, mal
merchandise
TİCARET FİLOSU
SHIPPING
TİCARET FİLOSU
MERCANTILE FLEET
TİCARET FİLOSU
MERCANTILE MARINE
Ticaret filosu
Mercantile fleet
ticaret filosu
mercantile marine
ticaret filosu
merchandise marine
ticaret filosu
merchant fleet
TİCARET FİLOSU
MERCHANT MARINE
Ticaret filosu
Merchant marine
TİCARET FİLOSU
MERCHANT NAVY
ticaret fuarı
trade fair
Ticaret gemilerinde bulundurulması zorunlu olan ilaçlar için kullanılan ecza dolabı.
MEDICAL CHEST
Ticaret gemilerinde gemiyi sevk ve idare eden en büyük rütbe ve bu rütbeye sahip kişi. T.T.K.:972
CAPTAIN
ticaret gemisi
merchant marine
ticaret gemisi
merchant navy
ticaret gemisi
merchant ship
ticaret gemisi
merchantman
TİCARET GEMİSİ
MERCHANTSHIP
TİCARET GEMİSİ
ARGOSY
TİCARET GEMİSİ
TRADER
Ticaret gemisinde adamın işine ve anlaşmasına son vermek.
PAY OFF
ticaret hacmi
volume of trade
ticaret hadleri
terms of trade
ticaret hattı
line of merchandise
ticaret hukuku
commercial law
ticaret hukuku
mercantile law
Ticaret kanunu
Code of commerce
ticaret kısıtlamaları
trade restrictions
ticaret kredisi
trading credit
ticaret lisesi
commercial high school
Ticaret Mahkemesi
commercial court
ticaret merkezi
commercial center
TİCARET MERKEZİ
RIALTO
TİCARET MERKEZİ
CENTER OF TRADE
TİCARET MERKEZİ
CENTRE OF TRADE
TİCARET MERKEZİ
TRADE CENTER
TİCARET MERKEZİ
EMPORIUM
ticaret merkezi
emporium
TİCARET MERKEZİ
ENTREPOT
ticaret merkezi, borsa
rialto
ticaret odası
chamber of commerce
Ticaret odası.
COMMERCE,CHAMBER OF
ticaret okulu
business college
ticaret okulu
business school
ticaret okulu
commercial school
Ticaret poliçesi
Trade policy
ticaret politikası
commercial policy
Ticaret politikası önlemleri
Commercial policy measures
ticaret rehberi
business directory
ticaret rehberi
trade directory
ticaret sektörü
business sector
Ticaret Sicil Gazetesi
Trade Registry Gazette
Ticaret sicili
Commercial register, trade registry
ticaret sicili
trade register
Ticaret sicili
Trade registry
ticaret stopajı
trade stoppage
ticaret şirketi
trading company
TİCARET TANRISI
MERCURY
Ticaret unvanı
Trade name
ticaret ve sanayi odası
chamber of commerce and industry
TİCARET YAPAN
COMMERCIAL
ticaret yapılan yol
trade route
TİCARET YAPMAK
DO BUSINESS
ticaret yapmak
merchandise
TİCARET YAPMAK
TRADE
ticaret yapmak
trade
ticaret yapmak
ply a trade
ticaret yolu
trade route
ticaret, alım satım, toplumsal ilişkiler
Commerce
Ticaret, iş
trade
ticaret, meslek, iş, ticaret yapmak
Trade
Ticaret, ticaret yapma
Trade
Ticaret.
COMMERCE
ticarete dök
commercialize
ticarete dökmek
commercialize
TİCARETHANE
BUSINESS
ticarethane
office
ticarethane
concern
ticarethane
house
Ticareti terk eden tacir
Merchant ceasing to trade
ticareti yapmak
deal in something
Ticareti yapmak
To trade in
ticareti yapmak, alıp satmak
deal in
ticareti yapmak, alıp satmak
traffic in
Ticaretin giderek artması
Progressive expansion of the trade
ticaretini yap
deal in
ticaretini yapan kimse, tüccar, satici- a dealer in old stamps eski pul saticisi, iskambil kâgitlarini dagitan kimse
Dealers
ticaretini yapmak (yasalara aykırı bir şekilde bir şeyin)
traffic in
Ticarette tarife dışı engeller
Non tariff barriers to trade
Ticarette tarife dışı engeller
Non-tariff barriers to trade
Ticarette teknik engellerin kaldırılmasına ilişkin genel hükümler
General provisions in the field of technical barriers to trade