Translate
"dive"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
dive
1.(suya) balıklama atlamak, 2.dalmak, 3.(aşağı doğru) hızla hareket etmek, 4.elini daldırmak, 5.balıklama atlayış, dalış, 6.batakhane
dive
batmak
dive
dalış
dive
dalmak
dive
pike
Dive
suya dalmak, dalmak, batmak, suya atlamak
dive
v.dal:n.dalış
dive
v.suya dal:n.dalış
dive bomber
bombardıman uçağı
dive flap
dalış flabı
dive in with both feet
dört elle sarılmak
dive into
pike yapmak dalmak
dived
v.dal:adj.dalan
diver
(i). dalan kimse, dalgic; suya dalan birkac cesit kus, dalgic kusu. skin diver, scuba diver balikadam.
diver
dalgıç
diverge
(yol, görüş, vb. den) ayrılmak, uzaklaşmak
diverge
ayırmak
diverge
ayrıl
diverge
ayrılmak
diverge
birbirinden ayrılmak
diverge
ı raksama(k)
diverge
ıraksa
diverge
muhalif
diverge
muhtelif
diverge
sapmak
diverge, to
ıraksamak
divergence
1) ıraksay, 2) ıraksaklık
divergence
1. ayrılma, uzaklaşma, 2. ıraksama
divergence
ayrılma
divergence
diverjans
divergence
farklılık
divergence
ı raksama
divergence
ıraksaklık
Divergence
Iraksama
divergence angle
ayrılma açısı
Divergences, differences
Farklılıklar
divergency
ayrılma
divergency
ayrılma, uzaklaşma, fark
divergent
1. çeşitli, 2. ıraksak, 3. muhtelif, birbirine karşı
divergent
birbirinden ayrılan
divergent
diverjan
divergent
ı raksak
divergent
ıraksak
divergent lens
ıraksak mercek
divergent lense
ıraksak mercek
divergent product
aykırı ürün
divergent sequence
ıraksak dizi
Divergent series
Iraksak dizi
divergent series
ıraksak seriler
divergent strabismus
dışa şaşılık
diverging lens
ayrılan mercek
diverging lens
ıraksak mercek
Diverging lens
Saptırıcı mercek
Divers’ helmets
Dalgıç başlıkları
diverse
1.çeşitli, 2.farklı, değişik
diverse
çeşitli
diverse
çeşitli değişik
diverse,divers
(s). muhtelif, cesit cesit, farkli. diversely (z). muhtelif surette, cesitli olarak.
diverse,divers
muhtelif
diversely
çeşitli olarak
diverseness
farklılık
diversification
1. çeşitlendirme, 2. değişiklik, çeşitlilik
Diversification
Çeşitlendirme
diversification
çeşitlilik
Diversification
Farklılaşma, çeşitlilik, farklılık
Diversification
Farklılaştırma
Diversification of resources
Kaynakların çeşitlendirilmesi
diversified
1. farklı, değişik, 2. rizikoları dağıtılmış
diversified conglomerate growing
çok yönlü dağılma ile büyüme
diversified funds
çeşitlendirilmiş çok sayıda menkul kıymetten oluşan fonlar
diversified funds
çok sayıda menkul kıymetten oluşan fonlar
Diversified payment rights
Çeşitli alacak hakları
diversify
(f).degisik veya cesitli bir hale sokmak.dioirsifica’tion (i).degisiklik,cesitlilik.
diversify
çeşitlendir
diversify
çeşitlendirmek
diversify
çeşitlilik
diversion
(i). saptirma, yoldan cevirme; eglence, oyun; vakit gecirme, oyalama, oyalanma; (ask). sasirtma hareketi, sahte taarruz. diversionary tactics yoldan cevirmek icin sasirtici taktikler.
diversion
1.yönünü değiştirme, çevirme, saptırma, sapma, 2.eğlence, oyalayıcı şey, 3.dikkati başka yöne çeken şey
diversion
dikkati başka yöne çeken şey
diversion
eğlence
diversion
oyalama
diversion
oyalanma
diversion
oyalayıcı şey
diversion
oyun
diversion
saptırma
diversion dam
saptırma bendi
diversity
(i). baskalik, cesitlilik, fark; cesit, cins, nevi.
diversity
başkalık
diversity
cins
diversity
çeşit
diversity
çeşitleme
diversity
çeşitlilik
diversity
fark
diversity
farklılık
diversity
farklılık, değişim, farklı olma, fark
diversity
nevi
diversity combiner
çeşitleme birleştiricisi
diversity reception
çeşitlemeli alış
diversity reception
çok yollu alış
divert
(f). ilgisini baska yone cekmek, dikkatini dagitmak; cevirmek, saptirmak; oyalamak, eglendirmek. divertingly (z). eglendirecek sekilde.
divert
1.başka yöne çevirmek, saptırmak, 2.oyalamak, eğlendirmek, 3.-in dikkatini başka yöne çekmek, dikkatini dağıtmak
divert
başka tarafa çevirmek eğlendi
divert
çevir
divert
çevirmek
Divert
ilgisini başka yöne çekmek, dikkatini dağıtmak
divert
oyalamak
divert
saptır
divert
saptırmak
diverted
v.çevir:adj.çevrilmiş
Diverted heat
Saptırma döküm
Diverter
Parafudr, parafudur
diverticulitis
divertikülit
diverticulosis
divertikülozis
diverticulum
divertikül
Diverticulum
Kör, uzantı, torbacık (tıp)
Diverting mirror
Saptırıcı ayna
Diverting prism
Saptırıcı prizma
divertissement
(i). eglence; (muz). divertimento; opera, piyes gibi temsiller arasinda sahneye konan bale gibi kisa ve eglendirici oyun.
divertissement
bir oyunun perdeleri arasında kısa eğlence
divertissement
eğlence
divertissement
opera
divest
(f). soymak, tecrit etmek; yoksun birakmak, mahrum etmek. di- vestiture, divestment (i). soyma, tecrit etme; soyulma, tecrit edilme; mahrum etme veya edilme.
divest
(of ile) yoksun bırakmak
divest
görevden almak
divest
soymak
divest
soyulma
divest of
elinden almak
divestiture
soyma, soyulma, mahrum etme, mahrum edilme
divestment
1. yoksun bırakma, 2. soyma, soyulma, mahrum etme
Dive-support vessels
Dalış destek tekneleri