Translate
"matt"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
MATT
DONUK
matt
donuk, mat
matt
mat
Matte
1) Donuk; Mat; 2) Kükürtlü küke(Cu); Kükürtlü külçe
matte
donuk, mat
Matte dip
Donuklaştırma dağlayıcısı
Matte glaze
Donuk sır
matte print
mat baskı
Matte smelting
Kükürtlü külçe izabesi;mat izabesi
matted
matlaşmış
matted
s. hasirlarla ortulmus; kecelesmis.
Matter
1.MESELE 2.ÖNEMLİ OLMAK
matter
1.özdek, madde, cisim, 2.iş, sorun, konu, mesele, 3.konu, içerik, 4.neden, sebep, vesile, 5.önem, 6.sorun, mesele, aksilik, dert, 7.irin, cerahat, 8.yazılı belge, yazılı şey, 9.önemi olmak, önemli olmak, farketmek, 10.irinlenmek, iltihaplanmak
matter
ancak ihtimalin hakikatle olan ilişkisi ölçüsünde biçimle bağdaşan şey
matter
bir taraftan manevi vasıflardan ve diğer taraftan biçimlenmiş cisimlerden ayrışan fiziksel madde
MATTER
CERAHAT
matter
cevher
MATTER
CİSİM
matter
f. ehemmiyeti olmak, onemi olmak, onem tasimak, bir sey ifade etmek; cerahatlenmek. What does it matter? Ne onemi var? Ne olur ki?
matter
fark
MATTER
HUSUS
MATTER
İLTİHAP
MATTER
İLTİHAPLANMAK
MATTER
İRİN
matter
iş
MATTER
KONU
matter
madde
matter
madde, özdek
matter
madde; özdek
MATTER
MESELE
matter
müsvedde
MATTER
ÖNEM
MATTER
ÖNEMİ OLMAK
MATTER
ÖNEMLİ OLMAK
MATTER
ÖZ
matter
özdek
Matter
Özdek; madde
MATTER
ŞEY
matter
v.farket:n.konu
matter
vesile
matter (obsolete)
evrenden önce var olduğuna inanılan düzensiz ve biçimsiz madde
matter (obsolete)
ilk yaratılan şey
matter (obsolete)
yaratılışın ilk ürünü
Matter in aggravation
Ağırlatıcı sebepler
Matter in dispute
İhtilaflı mesele
matter of
sorunu
matter of course
işin doğal gidişine
Matter of course
işin doğal gidişine göre
matter of course
olağan iş
Matter of course
Tabii bir şey
matter of death and life
ölüm-kalım meselesi
matter of fact
gerçekçi
matter of life or death
ölüm kalım meselesi
Matter of principle
İlke kararı
matter of time
zaman mefhumu
matter of time
zaman meselesi
matter of urgency
acil konu
matter with
ile ilgili dert
matter with
le ilgili dert
matter, item
madde
matterhorn
isviçre alplerin en yüksek tepelerinden birisi
matteroffact
gerçekçi
matteroffact
heyecansız
matteroffact
s. tabii, alelade; hayale kapilmaz, heyecansiz.
matter-of-fact
1. soğukkanlı, gerçekçi, 2. maddi, 3. duygusuz
MATTER-OF-FACT
DUYGUSUZ
MATTER-OF-FACT
GERÇEKÇİ
MATTER-OF-FACT
MADDİ
Matters in aggravation
Cezai ağırlaştıran sebepler
Matters in extenuation
Cezayı hafifleten sebepler
Matters on which the act remains silent
Kanunda düzenlenmeyen durumlar
Matters that may endanger the existence of the bank
Bankanın varlığını tehlikeye sokabilecek hususlar
matters to be taken into account while carrying out large repairs and renovations and setting up a brand new building
yeniden yaptırılacak binalarda, büyük onarım ve tadilatlarda dikkat edilecek hususlar
Mattery
1) Çapaklı (göz); 2) İrinli; Cerahatli (tıp)
mattery
cerahatli
mattery
çapaklı
MATTERY
İLTİHAPLI
mattery
s. cerahatli; capakli.
Mattheissen’s rule
Mattheissen kuralı(elektrik)
Matthew
hazreti isa nın on iki havarisinden biri olup ismini dört incilden birine veren, matta
matthew
i. Hazreti isa nin on iki havarisinden biri olup ismini dort incilden birine veren, Matta; Matta incili.
MATTING
HASIR ÖRME
mattie
matilda veya martha isimli kadın isimleri yerine kullanılan, aynı zamanda resmi isim olarak da verilebilen bir küçültme sözcüğü
Matting
1) Hasır; Hasır örgüsü; 2) Hasır örme
matting
hasır
matting
hasır örgüsü
matting
i. hasir, hasir orgusu; hasir orme.
Matting for artificial ski slopes
Yapay kayak pistleri için matlar
Matting for stables
Ahırlar için paspaslar
mattins
anglikan inanışında sabah duası
mattins
bkz. matins
mattock
çapa
mattock
i. kazma.
mattock
kazma
Mattock
Kazma; Tirpidin
mattock planting
çapa dikimi
Mattocks
İki ağızlı kazmalar
Mattocks
Külünkler
Mattocks, picks, hoes and rakes
Kazmalar, külünkler, çapalar, tırmıklar
Mattocks, picks, hoes, rakes and beach rakes
Kazmalar, külünkler, çapalar, tırmıklar ve plaj tırmıkları
mattress
döşek, şilte
mattress
i. yatak, silte, uzun minder; su kenarlarinda asinmayi durdurmak icin kiyi onune cekilen cali ve siriktan orulmus engel. spring mattress yayli yatak.
MATTRESS
MİNDER
Mattress
Somya; Döşek; Yatak
mattress
şilte
MATTRESS
Şilte,yatak
mattress
şişirildiğinde döşek görevi gören, kullanılmayıp katlandığında az hacim kaplayan hava geçirmez şişme yatak
MATTRESS
YATAK
Mattress covers
Döşek kılıfları
Mattress covers
Yatak kılıfları
Mattress supports
Yatak bazaları
Mattress supports
Yatak destekleri
Mattress supports
Yatak somyaları
Mattress supports (including wooden or metal frames fitted with springs or steel wire mesh, upholstered mattress bases, with wooden slats, divans)
Yatak destekleri (yaylı veya çelik tel ağlı ahşap veya metal iskeletler, ahşap latalı döşenmiş somya bazaları, divanlar dahil)
mattress suture
matris sütür
Mattresses
Somyalar
Mattresses
Yataklar
Mattresses (excluding with spring interiors, of cellular rubber or plastics)
Diğer yataklar (yaylı olanlar, gözenekli kauçuk veya plastikten olanlar hariç)
Mattresses of cellular plastics (including with a metal frame) (excluding water-mattresses, pneumatic mattresses)
Gözenekli plastikten yataklar (metal iskeletli olanlar dahil) (su yatakları, pnömatik yataklar hariç)
Mattresses of cellular rubber (including with a metal frame) (excluding water-mattresses, pneumatic mattresses)
Gözenekli kauçuktan yataklar (metal iskeletli olanlar dahil) (su yatakları, pnömatik yataklar hariç)
Mattresses with spring interiors (excluding of cellular rubber or plastics)
Yaylı yataklar (gözenekli kauçuk veya plastikten olanlar hariç)
Mattresses, excluding mattress supports
Yataklar, yatak destekleri hariç