Translate
"narrow"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
narrow
1.dar, 2.sınırlı, az, 3.anca yeten, kıt kanaat, 4.daralmak, 5.daraltmak
narrow
az
narrow
cimri
narrow
çekmek
narrow
dar
Narrow
dar, ensiz, sinirli, kisitli, dar görüslü, darlik içinde olan, cüzi, az, siki, dikkatli
Narrow
Dar; Ensiz
NARROW
DARALMAK
NARROW
DARALTMAK
narrow
dikkatli
narrow
ensiz
NARROW
KISITLI
NARROW
KISMAK
narrow
parasızlık
narrow
sıkı
narrow
sınırlamak
NARROW
SINIRLI
narrow
v.daralt:adj.dar
narrow AI
kısıtlı yapay zekâ
narrow analog
dar bant analog
narrow band
dar bant
narrow band direct printer (NBDP)
dar bant doğrudan yazmalı
narrow band frequency modulator
dar bantlı sıklık kiplenimi
narrow bandwidth filter
dar bant süzgeçi
NARROW CHANNEL RULE
Denizde çatışmayı önleme tüzüğünün 9. maddesinde belirtilen dar geçitte,orta hattın kendi sancağında seyretme kuralı.
narrow film
amatör filmi, dar film
narrow gauge
dar hat, ray aralığı
Narrow gauge railway
Dar demiryolu;dekovil hattı
NARROW MINDED
ESKİ KAFALI
narrow minded
bağnaz
narrow mindedness
bağnazlık
Narrow mouth containers
Dar ağızlı cam kaplar
Narrow neck containers
Dar boğazlı cam kaplar
narrow seas
manş denizi ve irlanda denizi
NARROW SEAS
Okyanuslardan ayrı olan denizler.Fazla genişliği olmayan denizler.
Narrow strip
Dar şerit
narrow vowel
dar ünlü
NARROW WATER
Sığlık yada kara nedeni ile seyre elverişli alanın daralması.
Narrow woven fabrics
Dar dokuma kumaşlar; yapışkanla birleştirilen atkısız çözgülü dar kumaşlar; dokuma etiketler, süsler ve benzerleri
Narrow woven fabrics other than labels, badges and other similar articles
Dar dokuma kumaşlar (etiket, arma ve diğer benzeri eşyalar hariç)
narrow-angle lens
dar açılı mercek
narrowband
dar bant
Narrowband antireflection coating
Darkuşaklı yansıtmaz kaplama
narrowband communication
dar bantlı iletişim
narrowband device
darbant cihazı
narrowband FM
dar bantlı sıklık kiplenimi (FM)
narrow-band integrated services digital network (N-ISDN)
darbant tümleşik hizmetler sayısal şebekesi
narrowband personal communication services
dar band kişisel iletişim hizmetleri
narrowcast
dar alana yayın, aza gönderim
narrowed
v.daralt:adj.daralmış
narrower
adv.daha dar:adj.dar
narrowest
en dar
narrow-gauge film
amatör filmi
NARROWING
DARALMA
narrowly
dar
narrowly
zar zor, anca, darı darına
NARROW-MINDED
BAĞNAZ
NARROW-MINDED
DAR GÖRÜŞLÜ
NARROW-MINDED
GERİ KAFALI
narrow-minded
bağnaz
narrow-minded
dar görüşlü, bağnaz, eski kafalı
narrow-minded
s. dar fikirli, dar goruslu, bagnaz.
narrowness
1. darlık, 2. sınırlama, kısıntı
narrowness
darlık
NARROWS
Geçitler,sığlık yada yakın kara nedeni ile seyre elverişli suların daralması.
Narrow-woven fabrics; trimmings
Dar dokuma kumaşlar, kenar süsleri