Translate
"sole"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
sole
1.taban, pençe, 2.pençe vurmak, pençe yapmak, 3.dilbalığı, 4.özgün, tek, 5.evlenmemiş, bekâr
sole
ancak
sole
ayak tabanı
Sole
Ayakkabı tabanı
SOLE
BEKÂR
SOLE
BİRİCİK
Sole
Dil balığı
sole
dilbalığı
sole
i. dilbaligi, zool. Solea vulgaris.
sole
i., f. taban, ayak veya ayakkabi tabani; f. ayakkabiya pence vurmak. sole leather taban koselesi.
SOLE
KAİDE
SOLE
ÖZEL
SOLE
PENÇE VURMAK
sole
s. tek, yalniz, biricik, yegane, basli basina; huk. evlenmemis, bekar. solely z. yalniz, ancak, sadece.
sole
sadece
Sole
Taban
SOLE
TEK
Sole
tek, yalnız, biricik, yegâne, başlı başına
sole
v.pençe vur:adj.tek
SOLE
YALNIZ
sole
yalnız biricik
sole
yegâne
SOLE
YEĞÂNE
Sole (fish)
Dil balığı
sole agency
genel acentelik
Sole article
Tek madde
sole heir
tek mirasçı
Sole leather
Taban köseleleri
Sole plate
1) Selet 2) Taban plakası
Sole plate
Taban plakası
sole proprietorship
tek sahiplik
Sole Source
Tek Kaynak
Sole, single, individual, one, only, unique, exclusive
Tek
SOLECISM
AYKIRILIK
SOLECISM
DİLBİLGİSİ HATASI
SOLECISM
GÖRGÜSÜZLÜK
SOLECISM
GRAMER YANLIŞI
SOLECISTIC
DİLBİLGİSİ KURALLARINA UYMAYAN
SOLECISTIC
HATALI
SOLECISTIC
KURAL DIŞI
SOLECISTIC
KURALSIZ
solecism
gramer yanlışı
solecism
i. dilbilgisi kurallarinin disina cikma; deyim hatasi; aykiri tutum veya davranis.
solecism
kuraldışılık
solecistic
dilbilgisi kurallarına uymayan
Sole-flue
Taban kanalı (fabrika)
solely
ancak, yalnız
SOLELY
BİR TEK
solely
salt
solely
yalnızca
solely
yanlızca
solely and exclusively
sadece ve münhasıran
Solemn
1.CİDDİ 2.BAYILTICI
solemn
1.dinsel, dinsel törenle yapılan, 2.resmi, 3.kutsal, 4.ağırbaşlı, ciddi, vakur, 5.heybetli
SOLEMN
AĞIRBAŞLI
solemn
ciddi
solemn
dinsel
SOLEMN
HEYBETLİ
SOLEMN
KUTSAL
SOLEMN
MERASİMLİ
SOLEMN
MUHTEŞEM
SOLEMN
ÖNEMLİ
SOLEMN
RESMİ
solemn
s. agir basli, vakur; heybetli; ciddi; kutsal veya aziz tutulan; dinsel, dini torenle yerine getirilen; resmi, kanuna uygun. solemnly z. ciddiyet ve vakarla.
SOLEMN
TÖRENLE YAPILAN
solemn
vakur
SOLEMN
YASAL
Solemn declaration
Resmi bildiri / açıklama
Solemn meetings of the European Parliament
Avrupa Parlamentosu özel toplantıları
SOLEMNITY
AĞIRBAŞLILIK
SOLEMNITY
CİDDİYET
SOLEMNITY
DİNİ TÖREN
SOLEMNITY
DİNSEL TÖREN
SOLEMNITY
TÖREN
SOLEMNIZE
KIYMAK (NİKÂH)
SOLEMNIZE
RESMEN GERÇEKLEŞTİRMEK
SOLEMNIZE
TÖRENLE KUTLAMAK
solemnity
1.ciddiyet, resmiyet, 2.tantanalı tören
solemnity
büyük ciddiyet
solemnity
ciddiyet
solemnity
heybet
solemnity
i. agir baslilik, vakar; ciddiyet; kutlama toreni; dini toren; heybet; heybet verici sey; huk. resmiyet.
solemnity
resmilik
solemnity
vakar
solemnize
(evlilik, vb. için) tören yapmak/düzenlemek
solemnize
düğün yapmak
solemnize
Ing. -nise f. resmen icra etmek; resmi ayin yapmak. solemnization i. resmen icra.
solemnize
resmen icra et
solenoid
1. solenoit, 2. sarmal bobin
solenoid
i., elek. solenoit, sarmal bobin.
Solenoid
Solenoit
Solenoid
Solenoit; sarmal bobin (elekt);Solenoid, sarmal (elektrik)
solenoid magnet
dolanaçlı mıknatıs
Solenoid safety valve
Elektromanyetik emniyet ventili
Solenoid switch
Manyetik anahtar(elektrik)
Solenoid switch
Marş solenoidi otomatiği
Solenoid trip valve
Elektromanyetik ani kapama ventili
Solenoid valve
Elektromanyetik valf, solenoit valf
Solenoid valve
Elektronik valf
Solenoid valve cassette
Selenoid valf kutusu
Solenoid-operated gate valve
Elektromanyetik sürgülü vana
soleplate
i., mak. taban levhasi.
Soleplates for flat-irons
Ütü tabanları
Soles
Ayakkabı pençeleri
Soles for footwear
Ayakkabı tabanları
Soles of skis
Kayak tabanları