Translate
"ups"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
ups
ups
Ups
yükseltmek
Ups and downs
hayatın cilvelen
Ups and downs
hayattaki iniş ve çıkışlar
Ups and downs
İniş yokuş
ups and downs
inişler ve çıkışlar, iyi ve kötü zamanlar
ups and downs
iyi ve kötü zamanlar
upselling
(müşteriye) daha fazla şey satmaya çalışma
upset
1.devirmek, 2.devrilmek, 3.bozmak, altüst etmek, 4.üzmek, neşesini kaçırmak, telaşlandırmak, 5.(midesini) bozmak, 6.üzgün, üzüntülü, tedirgin, 7.rahatsız, hasta, 8.(mide) bulanmış, bozuk, 9.devirme, devrilme, 10.altüst olma, allak bullak olma, 11.(mide) b
Upset
1.ENDİŞELENDİRMEK 2.DEVİRMEK
UPSET
ALABORA ETMEK
UPSET
ALABORA OLMA
UPSET
ALTÜST ETMEK
UPSET
ALTÜST OLMAK
UPSET
ALTÜST OLMUŞ
UPSET
BOZGUN
UPSET
BOZMAK
UPSET
BOZUK
UPSET
BOZUKLUK
UPSET
BOZULMA
UPSET
BOZULMAK
UPSET
BOZULMUŞ
UPSET
BULANDIRMAK
UPSET
BULANMIŞ
UPSET
DEVİRME
UPSET
DEVİRMEK
Upset
devirmek, devrilmek, altüst etmek
UPSET
DEVRİLME
UPSET
DEVRİLMEK
UPSET
DEVRİLMİŞ
upset
dövmek
UPSET
KARIŞIKLIK
UPSET
KEYFİNİ KAÇIRMAK
upset
s., i. devrilmis; duzeni bozulmus, altust olmus; uzuntulu, sinirli; dikine cevrilmis; i. devrilme; altust olma; k.dili. surprizli yenilgi, bozgun; bozulma . upset price muzayedede saticinin koydugu asgari fiyat.
upset
sinirlendirmek
upset
sinirli
Upset
Şişik
upset
şişirmek
upset
üzüntülü
upset
v.devir:n.devrilme
Upset
Yigma, çökertme
Upset forging
Açik kalipla yigarak dövme
upset forging
şişirme
Upset forging
Şişirme dövmesi
upset price
asgari satış fiyatı
Upset test
Şişirme deneyi (dövme)
upset the apple cart
pişmiş aşa soğuk su katmak, içine etmek
Upset welding
Basınçlı alın kaynağı
upsetter
(beklenmedik şekilde) kazanan kimse
Upsetter
Şişirme tezgahı
Upsetting
Şişirme; Yandan dövme
Upsetting
Yigma, çökertme
upshot
i. netice, sonuc, nihayet.
UPSHOT
NETİCE
upshot
netice, sonuç
upshot
nihayet
upshot
sonuç
UPSIDE
Baş aşağı etmek.
UPSIDE
ÜST TARAF
UPSIDE DOWN
TERS
UPSIDE DOWN,TO TURN
Başaşağı etmek.Çevirmek.
UPSIDE-DOWN
TERS
upside
i. ust taraf .
upside
iyi taraf
upside
iyi yan
upside
olumlu yön/taraf
upside
üst taraf
Upside
Üst taraf, üst yüzey
Upside - Down
Baş Aşağı
upside down
1.alt üst, karmakarışık, 2.tepetaklak, başaşağı, ters
upside down
altüst
upside down
baş aşağı
upside down
tepe taklak / başaşağı
upsidedown
s., z .tepetaklak olmus; altust; z. tepetaklak.
upsidedown
tepetaklak
Upside-down
Alt-üst, baş aşağı
upsilon
i. Yunan alfabesinin yirminci harfi.
upsizing
arttırma, büyütme
upsizing
büyütme
upspeak
(bir konu ile ilgili) sesini çıkarmak
upstage
1.sahne arkasına doğru, 2.kendini beğenmiş, kibirli
UPSTAGE
GÖLGEDE BIRAKMAK
UPSTAGE
HİÇE SAYMAK
UPSTAGE
KENDİNİ BEĞENMİŞ
UPSTAGE
KİBİRLİ
UPSTAGE
KÜÇÜK GÖRMEK
upstage
s., z., f. sahnenin arka kismmdaki; z. sahnenin arka kisminda, sahnenin arka kismina dogru; f. seyircilere arkasini dondurmek (bir aktorun digerini); dikkati kendine cekerek baskasinin rolunu calmak; k.dili. kibirli davranmak.
UPSTAGE
SAHNE ARKASI
UPSTAGE
SAHNE ARKASINDA
UPSTAGE
SAHNE ARKASINDAKİ
Upstage
sahnenin arka kısmmdaki
UPSTAIRS
KAFADAN
UPSTAIRS
ÜST KAT
UPSTAIRS
ÜST KATA
UPSTAIRS
ÜST KATTA
UPSTAIRS
YUKARIDA
upstairs
1.yukarıya, üst kata, yukarıda, üst katta, 2.üst kat
Upstairs
Üst kat
Upstairs
ÜST KAT, YUKARISI
upstairs
üst katta
upstairs
yukarıda
upstairs
z., s., i. yukariya, yukarida; s. yukaridaki, ust kata ait; i. ust kat.
UPSTANDING
DİK
UPSTANDING
DOĞRU
UPSTANDING
DÜRÜST
upstanding
1. dürüst, namuslu, 2. doğru, dik
upstanding
dik
Upstanding
Dimdik
upstanding
DOĞRU
upstanding
dürüst
upstanding
namuslu
upstanding
s. dogru, durust; dik.
UPSTART
BİRDEN ZENGİN OLAN
upstart
i., s. birden zengin olan kimse; s. turedi, sonradan gorme, zipcikti.
upstart
sonradan görme
upstart
türedi
upstart
türedi, sonradan görme, yeni zengin
UPSTART
YENİ ZENGİN
upstart
zıpçıktı
upstate
1. taşra, 2. taşra
upstate
kuzey
upstate
merkezden uzak
upstate
s., i., z.,( A.B.D.) (gen. New York ,sehri ile ilgili) merkez disindaki, kuzey; i. tasra; z. merkezden uzak.
UPSTATE
ŞEHİR DIŞI
UPSTATE
ŞEHİR DIŞINA
UPSTATE
ŞEHİR DIŞINDA
UPSTATE
ŞEHİR DIŞINDAKİ
UPSTATE
TAŞRA
UPSTATE
TAŞRADA
UPSTATE
TAŞRADAKİ
upstream
(aboneden) yukarı yönde
UPSTREAM
1)Akıntıya karşı. 2)Nehrin yukarı kısmına doğru.
upstream
akıntıya karşı
upstream
alt sistemden ana sisteme doğru veri akışı
UPSTREAM
NEHRİN YUKARISINDAKİ
upstream
yukarı akım
upstream
z.,s. akintiya karsi; irmagin yukan kismina doru; s. irmagin yukarisindaki.
Upstream face
Emiş tarafı
Upstream Transactions
Ortaklarla İşlemler
upstroke
i. yazida yukanya dogru kuyruk cekme; mak. yukari dogru vurus.
UPSTROKE
YUKARI DOĞRU KUYRUK ÇEKME (YAZI)
Upstroke
Yukarı vuruş (piston)
upsurge
(duygu, öfke, vb.) patlama
Upsurge
Ani artış
upsurge
ani ve hızlı artış
upsurge
dalga
upsurge
f., i. kabarmak; i. kabarma, yukselme; dalga.
UPSURGE
KABARMA
UPSURGE
KABARMAK
UPSURGE
YÜKSELME