Meaning of
"KÜS"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
KÜS
OFFENDED
KÜS
STUFFY
küs müsün bana?
any hard feelings?
küs müsün bana?
are you cross with me?
Küskü, demir manivela kolu
Crowbar
Küskü, manivela
Handspike
Küsküler
Crowbars
Küskülük
Layer
KÜSKÜN
RESENTFUL
KÜSKÜN
OFFENDED
küskün
bilious
küskün
sort
küskün
backstrap
küskünlük
sulk
KÜSKÜT
DODDER
küsme
miff
KÜSME
VEXATION
KÜSME
HUFF
küsmedin değil mi?
you’re not cross are you?
KÜSMEK
REPINE
KÜSMEK
BE ANGRY WITH
küsmek
be cross
KÜSMEK
BE IN THE SULKS
KÜSMEK
BE OFFENDED
KÜSMEK
BE VEXED WITH SMB.
KÜSMEK
QUARREL
KÜSMEK
SULK
KÜSMEK
HUFF
KÜSMÜŞ
SULKY
Küspe
Pulp
Küspe
OIL CAKE
küspe
oil
Küspe
Oilcake
küspe
cossene
Küspe
Cossette
küspe
bagasse
Küspe eziciler
Oil cake crushers
küspe kanalı
pulp flume
küspe konveyörü
cossene conveyor
küspe makinesi
pulper
küspe presi
pulp press
küspe silosu, küspe çukuru
pulp silo
Küspe ve diğer katı artıklar (bitkisel katı veya sıvı yağ imalatından kalan)
Oil-cake and other solid residues, of vegetable fats or oils
Küspe ve diğer katı artıklar (katı veya sıvı ayçiçeği yağı imalatından kalan)
Oilcake and other solid residues resulting from the extraction of sunflower seed fats or oils
Küspe ve diğer katı artıklar (katı veya sıvı diğer bitkisel yağ imalatından kalan) (pamuk tohumları, keten tohumu, hindistan cevizi, kurutulmuş hindistan cevizi çekirdekleri, palm meyvesi veya çekirdekleri dahil; soya fasulyesi, ayçiçeği, kolza veya kolza
Oilcake and other solid residues from extraction of vegetable fats/oils (including cotton seeds, linseed, coconut, copra, palm nuts or kernels; excluding soya beans, sunflower, rape or colza seeds)
Küspe ve diğer katı artıklar (katı veya sıvı kanola veya kolza yağı imalatından kalan)
Oilcake and other solid residues resulting from the extraction of rape or colza seed fats or oils
Küspe ve diğer katı artıklar (soya fasulyesi yağı imalatından kalan)
Oilcake and other solid residues resulting from the extraction of soya-bean oil
küspe, köftün
oil cake
Küspe, Posa
Bagasse
Küspe; köftün; keten/pamuk tohumu posası
Oil cake
KÜSTAH
INSULTING
küstah
forward
küstah
hardy
KÜSTAH
FRESH
küstah
pert
küstah
immodest
küstah
impertinent
KÜSTAH
STROPPY
küstah
impudent
küstah
pushing
KÜSTAH
TOO FAMILIAR
KÜSTAH
ARROGANT
küstah
As bold as brass
küstah
insolent
küstah
snot
küstah
sassy
küstah
saucy
KÜSTAH
ASSUMING
KÜSTAH
BOLD
küstah
bold faced
KÜSTAH
BOLD-FACED
küstah
cheeky
KÜSTAH
CHESTY
KÜSTAH
COOL
KÜSTAH
OVERBEARING
küstah
overbearing
KÜSTAH
AUDACIOUS
küstah
audacious
KÜSTAH
ILL-MANNERED
KÜSTAH
IMPERTINENT
KÜSTAH
BRASH
KÜSTAH
BRASSY
KÜSTAH
IMPUDENT
KÜSTAH
FLIP
KÜSTAH
FLIPPANT
küstah
flippant
küstah
nervy
KÜSTAH
MALAPERT
KÜSTAH
UNABASHED
KÜSTAH
PRESUMING
KÜSTAH
WISE
küstah
presumptuous
küstah
bald
küstah
unbridled
KÜSTAH
INSOLENT
KÜSTAH (AMER.)
NERVY
küstah haddini aşan
presuming
küstah terbiyesiz
insolent
KÜSTAH TİP
MALAPERT
küstah, arsız, yüzsüz
cheeky
küstahça
With a high hand
küstahça
acock
küstahça
defiant
küstahça
arrogance
KÜSTAHÇA
CHEEKYLY
küstahça
audaciously
KÜSTAHÇA
IMPERTINENTLY
küstahça
presumptiously
KÜSTAHÇA
INSOLENTLY
küstahça karşılık
back talk
KÜSTAHLIK
HARDIHOOD
küstahlık
forward
küstahlık
pert
küstahlık
immodest
küstahlık
immodesty
KÜSTAHLIK
GALL
küstahlık
face
KÜSTAHLIK
LIP
küstahlık
liberty
KÜSTAHLIK
ARROGANCE
küstahlık
effrontery
küstahlık
insolence
küstahlık
saucy
KÜSTAHLIK
BOLDNESS
KÜSTAHLIK
AUDACITY
küstahlık
audaciousness
küstahlık
audacity
küstahlık
chutzpah
küstahlık
brass
KÜSTAHLIK
FLIPPANCY
küstahlık
back-chat
KÜSTAHLIK
TEMERITY
küstahlık
nerve
KÜSTAHLIK
PRESUMPTION
küstahlık
presumption
küstahlık
presumptuousness
KÜSTAHLIK
INSOLENCE
KÜSTAHLIK ETMEK
BEHAVE INSOLENTLY
KÜSTAHLIK ETMEK
CHEEK
küstahlık, yüzsüzlük, arsızlık
effrontery
küstüm sana
i am cross
küstüm sana
i am cross with you
küstümotu
sensitive plant
KÜSTÜRMEK
OFFEND
KÜSTÜRMEK
MIFF
KÜSTÜRMEK
VEX
KÜSTÜRMEK
HUFF
KÜSTÜRMEK
HURT
KÜSTÜRMEK
DISSATISFY
KÜSTÜRMEK
MAKE ANGRY