Meaning of
"KAP"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
KAPALI KUTU
A DARK HORSE
kapalı söz
a dark saying
Kapılar, kapı eşikleri, pencereler ve bunların kasaları (çerçeveleri), alüminyumdan
Aluminium doors, thresholds for doors, windows and their frames
kapı gibi belge
an airtight document
kapı gibi belge
an irrefutable document
kapı gibi belge
an undeniable/indisputable document
kapalı tohumlu bitki
angiosperm
Kapma açısı (Hadde)
Angle of bite
kaplama açısı
angle of coverage
Kapma açısı
Angle of nip
Kapeli valf; Açılı vana
Angle valve
kapıya bakmak
answer the door
Kapların ağızları için damlama önleyici cihazlar
Anti-drip devices for necks of containers
Kapılar için hırsızlığa karşı kilitleme şeritleri
Anti-theft interlocking strips for doors
kapsamlı güvence
assurance-in-the-large
Kaporta sacı
Autobody sheet
Kaporta sacı
Automobile body sheet
Kaptan Weir tarafından yapılan bu diyagrama meyil,enlem ve görünen güneş zamanı ile girilince güney açısı,semt bulunur.
AZIMUTH DIAGRAM
Kaplamak
Back
KAPLAMAK (KİTAP)
BACK
KAPALI
BACKHANDED
Kapak, kelebek, sürgü, tampon, perde
Baffle
Kapak dizgesi
Baffle system
kapmak (yer)
bag
Kaplamasız cam
Bare glass
Kaplamasız çelik
Bare steel
kaplıca
bath
kapsamı dahilinde olmak
be a part of
KAPANMAK
BE CLOSED
kaput olmak
be completely shut out
KAPILMAK
BE DRAWN TO SMB.
KAPSAMAK
BE INCLUSIVE OF
KAPILMAK
BE OVERCOME BY
KAPILMAK
BE OVERCOME WITH
KAPILMAK
BE POSSESSED BY
KAPILMAK
BE POSSESSED WITH
KAPILMAK
BE SEIZED WITH
KAPANMAK
BE SHUT
KAPANMAK
BE SUSPENDED
KAPILMAK
BE TAKEN WITH
KAPIYI ÇALMAK
BEAT AT THE DOOR
kaplamak
becloud
Kapalı kapılar ardında
Behind closed doors
kapalı kapılar arkasında
behind closed doors
kaplamak
bespread
KAPLAMAK
BESTREW
KAPI GİBİ
BIG
KAP
BINDER
KAP
Bin
Kapma, kavrama
Bite
Kapma açısı (hadde)
Bite angle
KAPSAMAK
BLANKET
KAPSAMLI
BLANKET
Kapama plakası
Blanking plate
KAPAMAK
BLOCK
KAPAMAK
BLOCK UP
kaporta ön takviyesi
body front pillar
kapsül
bolus
KAPAK
BONNET
kaporta kilidi
bonnet lock
kapı dışarı etmek
boot out
kapalı yük vagonu
boxcar
kapalı kapta ve ağır ateşte pişirmek
braise
kapalı araba
brougham
KAPAMAK
BUNG UP
kaplamak
bush
KAPATMAK
BUY UP
kapalı zarf usulü
by sealed envelope
kapalı zarf usulü
by sealed letter
Kapuska
Cabbage cooked with meat
kapsül
cachet
KAPALI KUTU
CAGEY
kaplan
cake with
kapalı tepkime kabı
calandria
kapasite
caliber, ing calibre
Kapı üstü sundurmalar
Canopies for doors
KAPLAMAK
CANOPY
Kapak
Cap
kapamak
cap
KAPATMAK
CAP
Kapsül başlığı
Cap
Kapak ölçeği, kapak mastarı
Cap gauge
KAPASİTE
CAPABILITY
kapasite
capability
KAPASİTEYE SAHİP
CAPABLE
KAPASİTE
CAPACITY
kapasitans
capacitance
kapasite köprüsü
capacitance bridge
kapasitans katsayısı
capacitance coefficient
kapasitif bağlama
capacitance coupling
kapasitif kuplaj
capacitance coupling
Kapasitif akım
Capacitance current
kapasite rölesi
capacitance relay
kapasitans ünitesi
capacitance unit
kapasiteler, ’’ hacim, oylum
Capacities
kapasitif
capacitive
kapasitif bağlantı
capacitive coupling
kapasitif kuplaj
capacitive coupling
kapasitif diyagram
capacitive diagram
kapasitif geri besleme
capacitive feedback
kapasitif yük
capacitive load
kapasitif potansiyometre
capacitive potentiometer
kapasitif reaktans
capacitive reactance
kapasitif algılama
capacitive sensing
kapasitif güç çevirici
capacitive transducer
kapasitif pencere
capacitive window
kapasitör
capacitor
Kapasitör, kondansatör
Capacitor
Kapasitif depolama birimi
Capacitor banks
kapasitör deşarj ışığı
capacitor discharge light
kapasitor mikrofon
capacitor microphone
Kapasitif devre
Capacitor networks
kapasitif depolama birimi
capacitor store
Kapasitörler
Capacitors
kapasite
capacity
kapasite, sığa
capacity
Kapasite, yetenek, ehliyet, yetki, sıfat, hacim, istiap haddi
Capacity
kapasite geliştirme
capacity building
Kapasite indirimi
Capacity decrease
Kapasite geliştireme planı
Capacity enhancement plan
Kapasite geliştirme planı
Capacity enhancement plan
Kapasite Faktörü
Capacity Factor
kapasite yönetimi
capacity management (CAPMAN)
kapasite planlama
capacity planning
kapasite nispeti
capacity ratio
kapasite reaktansı
capacity reactance
Kapasite raporu
Capacity report
Kapasite kullanımı
Capacity utilisation
kapasite kullanımı
capacity utilization
Kapasitör
Capasitor
KAP
CAPE
Kap şehri
Cape Town
kapella
capella
Kapari
Capers/Cappers
KAPİLARİTE
CAPILLARITY
KAPİTAL
CAPITAL
KAPİTALİZM
CAPITALISM
KAPİTALİST
CAPITALIST
KAPİTALİSTLİK İLE İLGİLİ
CAPITALISTIC
KAPİTOL
CAPITOL
KAPİTÜLASYON
CAPITULATION
kapilarimetre
capillarimeter
kapilarite
capillarity
Kapilerite
Capillarity
kapiler
capillary
kapiler çekme
capillary attraction
Kapiler Kolon
Capillary Column
Kapiler Elektroforez
Capillary Electrophoresis
kapiler yükselme
capillary elevation
kapiler enerji
capillary energy