Meaning of
"DAM"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
dam
roof
DAM
QUEEN
dam
housetop
DAM
PARTNER (LADY)
DAM (ASALET ÜNVANI)
DAME
dam (bayan)
partner
dam çivisi
roofing nail
dam olmaz
incorrigible
dam penceresi
skylight
dam saçağı
eaves
dam taraçası
belvedere
dam üstü bahçesi
roof garden
dama
check
dama
checker, chequer
dama
checkers
DAMA
KING
Dama (oyunlar)
Checkers (games)
DAMA OYUNU
DRAUGHT
DAMA OYUNU
DRAUGHTS
DAMA OYUNU
CHECKER
Dama tahtaları
Draughtboards
dama tahtası
checker board
dama tahtası
checkerboard
dama tahtası
chequerboard
dama tahtasına işleme
checkerboarding
damacana
butt
damacana
carboy
damacana
demijohn
DAMACANA (ASİT)
CARBOY
damacana, cam balon
carboy
Damacana, şişe, matara ve benzeri eşyalar, plastikten
Carboys, bottles, flasks and similar articles of plastics
Damacana, şişe, matara ve malzeme taşıma veya paketlemede kullanılan benzeri eşyalar, plastikten (kapasitesi ≤ 2 lt olanlar)
Plastic carboys, bottles, flasks and similar articles for the conveyance or packing of goods, of a capacity ≤ 2 litres
Damacanalar
Carboys
Damacanalar ve deney tüpleri (cam kap)
Carboys and flasks
Damacanalar, şişe kutuları, deney tüpleri ve bobinler
Carboys, bottle cases, flasks and bobbins
damak
hard palate
damak
denture
DAMAK
PALATAL
damak
palate
DAMAK
PALATINE
Damak ameliyatı (tıp)
Staphyloplasty
DAMAK ZEVKİ
TOOTH
DAMAK ZEVKİ
PALATE
damak zevkine sahip
epicure
damaksal
palatal
damaksal
palatine
DAMAKSIL
VELAR
damaksıl ses
palatal sound
damaksıllaşma
palatalization
damaksıllaştırmak
velarize
damaksıllaştırmak
palatalize
damalı
checkered
damalı böcekleri
checkered beetles
DAMALI YAPMAK
CHEQUER
Damalı; Dama desenli
Tattersall
damar
streak
DAMAR
VASCULAR
DAMAR
VEIN
Damar
Vessel
DAMAR
BLOOD VESSEL
DAMAR
GRAIN
DAMAR (AĞAÇ VB.)
STREAK
Damar (cam)
Lap mark
Damar (cam)
Ream (Cord)
Damar (maden)
Lode
DAMAR (YAPRAK)
STRING
Damar açıcı ilaç
Vasodilator
Damar açımı, tıkalı damarıameliyatla açma (tıp)
Embolectomy
Damar açma (tıp)
Vasodilatation
Damar açma (tıp)
Endarterectomy
damar ağı
veining
DAMAR AMELİYATI
PHLEBOTOMY
Damar aşısı (tıp)
Vascular grafts
Damar bağlama (tıp)
Ligation
Damar bilimi (tıp)
Angiology
Damar bilimi (tıp)
Arteriology
Damar büzücü (tıp)
Vasoconstrictive
Damar büzücü ilaç
Vasoconstrictor
Damar büzülmesi (tıp)
Vasoconstriction
damar doku
vascular tissue
damar düzeni
venation
Damar düzeni; Damar dizilişve yayılışı (tıp)
Vasculature
Damar etkin; Damar büzüp açan (tıp)
Vasoactive
Damar etkinliği; Damar büzüp açma (tıp)
Vasoactivity
Damar genişlemesi (tıp)
Aneurysm
Damar genişliğini düzenleyen(sinir)
Vasomotor
Damar ışını
Vascular ray
Damar içi
Intravascular
DAMAR İÇİ
INTRAVENOUS
damar içi
intravenous
damar içi, damardan
intravenous
Damar içine verilebilir solüsyonlar, intraven öz solüsyonlar
Intravenous fluids
Damar kesme (kan alma için)
Venepuncture ( Venipuncture)
Damar koyuntusu;Damar implantı (tıp)
Vascular implant
Damar protezleri
Vascular prostheses
Damar röntgeni (tıp)
Venograph
Damar röntgeni çekimi (tıp)
Venography
Damar sertleşmesi (tıp)
Arteriosclerosis
DAMAR SERTLİĞİ
ARTERIOSCLEROSIS
damar sertliği
arteriosclerosis
damar sertliği, arterioskleroz
arteriosclerosis
damar sertliğine ait
arteriosclerotic
damar sıkıştırıcı ilaç
astringent drug
damar sistemi
vascular system
Damar tahnit drenaj boruları
Embalming vein drainage tubes
damar tıkanıklığı
atherosclerosis
DAMAR TIKANIKLIĞI
EMBOLISM
damar tıkanması
atherosclerosis
Damar tıkantısı;Tıkaç; Kan pıhtısı (damar)
Embolus (Emboli)
Damar uru (tıp)
Angioma
damar yapısı
vascular structure
Damar yatak
Vein deposit
Damar yoluyla verilen solüsyonlar, perfüzyon solüsyonları
Perfusion solutions
Damar yürekışınçekimi; Anciokardiyografi (tıp)
Angiocardiography
Damar.
VEIN
Damar; Kanal
Vas
damara şırınga et
mainline
damara şırınga etmek
Mainline
Damara zerk edilen solüsyonlar, enfüzyon solüsyonları
Infusion solutions
DAMARA ZERKETME
INFUSION
DAMARCIK
VEINLET
Damarcık (tıp)
Veinlet
damarda kan pıhtılaşması
thrombosis
Damardan kan alma (tıp)
Venesection ( Venisection)
DAMARDAN VERMEK
SHOOT UP
DAMARDAN VERMEK
TRANSFUSE
damarı tıkayan pıhtı
thrombus
damarın dikey durumdan ayrılma açısı
hade
damarın içine tesir eden
intravenous
Damarın yağ bağlaması
Atherosclerosis
damarına basmak
touch a sore spot
damarkatman, koroit
choroid
damarkatman, koroit
choroid coat
damar-kılıf dengelemesi
core-to-cladding offset
damar-kılıf eş eksenliliği, eş eksenli damar-kılıf
core-to-cladding concentricity
Damarlandırma macunu
Graining paste
Damarlandırma merdanesi
Graining roll
damarlanma düzeni
vein
Damarlar (cam)
Streaks (cords)
Damarlar (yüzey hatası)
Seams
Damarlar.
ARTERY
damarlardan dışarıya kan akıtma veya akma
extravasating
damarları büzücü (ilaç), kan durdurucu (ilaç)
styptic
DAMARLI
MARBLE
DAMARLI
MARBLED
DAMARLI
RIBBED
damarlı
vascular
DAMARLI
VEINED
damarlı
veiny
DAMARLI
VENOSE