Meaning of
"KEP"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
Kep
Bearing cap
Kep
Cap
KEP
TILE
Kep
Mortarboard
KEP
BONNET
KEP TAKMAK (SİMGE)
CAP
Kep, çocuk tekkesi
Biggin
kepaze
infamous
KEPAZE
VILE
KEPAZE
SCANDALOUS
KEPAZE
INFAMOUS
kepaze olmak
be a laughingstock
kepazelik
ignominy
kepazelik
scandal
kepazelik
scandalous
KEPAZELİK
DISHONOUR
KEPAZELİK
IGNOMINY
kepçe
ladle
KEPÇE
SHOVEL
Kepçe
Face shovel
kepçe
trawl net
KEPÇE
DIGGER
KEPÇE
DIPPER
KEPÇE
SCOOP
kepçe
soup ladle
Kepçe
gripper
KEPÇE
SPOON
kepçe
dipper
kepçe dolusu
ladleful
kepçe dolusu
scoopful
kepçe ile alma
ladling
KEPÇE İLE ALMAK
LADLE
kepçe ile boşaltma
scooping
KEPÇE İLE BOŞALTMAK
LADLE
KEPÇE İLE BOŞALTMAK
SCOOP
kepçe ile çıkar
scoop out
kepçe ile çıkar
scoop up
kepçe ile verme
ladling
KEPÇE İLE VERMEK
LADLE
kepçe kepçe
scoop; ladle
Kepçe sapı
Scoop holder
Kepçe, kanat (Pelton türbinlerde)
Bucket
Kepçeleme, çukur açma
Scooping
Kepçeler, kürekler, tırnaklı yük kaldırıcılar (cift taraflı kepçeler)
Buckets, shovels, grabs and grips for cranes, excavators and the like
Kepçeler, kürekler, tırnaklı yük kaldırıcılar (cift taraflı kepçeler),
Buckets, shovels, grabs and grips for cranes, excavators and the like
kepçeli çark
scoop wheel
kepçeli ekskavatör
bucket excavator
kepçeli elevatör
bucket elevator
kepçeli tarak ekskavatörü
bucket ladder excavator
kepçeli tarak makinesi
dipper dredger
Kepçeli vinç
Grab bucket crane
Kepçeli yükleyiciler
Skip loaders
Kepçemsi; Çukur
Arytenoid
Kepçeyle alınan numune(cam)
Spoon proof
kepek
dandruff
kepek
scall
Kepek
Bran
kepek
scurf
Kepek (deri)
Scall
kepek (saçta)
furfur
Kepek hamuru
Branmash
Kepek, kavuz ve diğer artıklar (buğdayın kalburdan geçirilmesi, öğütülmesi veya diğer işlemleri sonucunda kalan)
Bran, sharps and other residues from the sifting, milling or other working of wheat
Kepek, kavuz ve diğer artıklar (mısırın kalburdan geçirilmesi, öğütülmesi veya diğer işlemleri sonucunda kalan)
Bran, sharps and other residues from the sifting, milling or other working of maize (corn)
Kepek, kavuz ve diğer artıklar (pirincin kalburdan geçirilmesi, öğütülmesi veya diğer işlemleri sonucunda kalan)
Bran, sharps and other residues from the sifting, milling or other working of rice
Kepek, kavuz ve diğer artıklar (tahılların işlenmesinden kalan)
Bran, sharps and other residues from the working of cereals
Kepek, kavuz ve diğer artıklar (tahılların kalburdan geçirilmesi, öğütülmesi veya diğer işlemleri sonucunda kalan) (mısır, pirinç, buğday hariç)
Bran, sharps and other residues from the sifting, milling or other working of cereals (excluding maize (corn), rice, wheat)
kepek, ölü deri
scurf
KEPEKLİ
FURFURACEOUS
kepekli
scurfy
kepekli
wholemeal
Kepekli
Whole-wheat
Kepekli ekmek
Whole-wheat bread
Kepekli makarna
Wholemeal pasta
Kepekli un
Bran
Kepekli un
Whole wheat flour
Kepekli un
Wholemeal flour
KEPEKLİ UNDAN YAPILMIŞ
WHOLEMEAL
KEPEKLİ UNDAN YAPILMIŞ
WHOLE-WHEAT
Kepekli unlu ekmek
Whole wheat bread
Kepekli, kabuklu
Scurfy
Kepekli, pullu
Furfuraceous
KEPENK
SHUTTER
Kepenk gerdiriciler
Shutter turnbuckles
Kepenkler
Shutters
Kepenkler (jaluzi)
Shutters (venetian)
KEPENKLERİ KAPAMAK
SHUTTER
KEPENKLERİ KAPAMAK
PUT UP ONE’S SHUTTERS
kepler kanunları
kepler’s law
kepler teleskopu
kepler telescope
kepler yasası
kepler’s law
kepler’in gezegenler kanunu
kepler’s planetary laws
kepli, bereli
capped