Meaning of
"ZAYIF"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
zayıf
underweight
ZAYIF
FRAIL
zayıf
frail
ZAYIF
INVERTEBRATE
zayıf
shaky
zayıf
dodder
zayıf
meager
ZAYIF
THIN
ZAYIF
UNMANLY
zayıf
thin
zayıf
helpless
ZAYIF
LEAN
ZAYIF
SINEWLESS
zayıf
impotent
ZAYIF
PUNY
zayıf
impuissant
ZAYIF
FAINT
ZAYIF
GAUNT
ZAYIF
PITHLESS
zayıf
faint
zayıf
deficient
zayıf
delicate
zayıf
slack
zayıf
run-down
zayıf
slender
ZAYIF
FATLESS
ZAYIF
SLIGHT
ZAYIF
SLIM
zayıf
infirm
zayıf
slight
zayıf
slim
zayıf
feckless
ZAYIF
FEEBLE
ZAYIF
FEINT
ZAYIF
SMALL
zayıf
insubstantial
zayıf
soft
ZAYIF
LOW
zayıf
poor
ZAYIF
GRACILE
zayıf
gracile
zayıf
atonic
zayıf
attenuate
zayıf
watery
zayıf
flabby
ZAYIF
FLACCID
ZAYIF
FLAGGING
zayıf
flagging
ZAYIF
SPARE
zayıf
weak
Zayıf
Weak, deficient, delicate, slim
zayıf
jejune
ZAYIF
SPENT
zayıf
creak
zayıf
nerveless
ZAYIF
BAD MARK
zayıf
tender
ZAYIF
WISHY WASHY
ZAYIF
WISHYWASHY
ZAYIF (AZ)
POOR
Zayıf akım
Low-voltage current
zayıf almak
get a poor mark
zayıf ancak tehlikeli akım
sneak current
zayıf asit
weak acid
zayıf atmosfer
lean atmosphere
zayıf bağ
weak bond
Zayıf bağçözülmesi
Weak-link degradation
zayıf beton
lean concrete
zayıf bir rakibe karşı oynanan müsabaka
breather
ZAYIF BİR ŞEKİLDE
WEAKLY
Zayıf çoğunluk (yeterli çoğunluğun sağlanamaması)
Slender Majority
Zayıf dekor (cam hatası)
Faint impression
zayıf dermansız
feeble
zayıf drone
weak drone
zayıf düş
languish
Zayıf düşme; Zafiyet (tıp)
Tabes
zayıf düşmek
languish
ZAYIF DÜŞMEK
PINE
ZAYIF DÜŞMÜŞ
PEAKED
ZAYIF DÜŞMÜŞ
DECREPIT
zayıf düşmüş, zayıflamış, tazı gibi
peaked
zayıf düşür
enfeeble
zayıf düşürmek
enfeeble
zayıf elektrolit
weak electrolyte
zayıf etkileşim gücü
weak interaction force
zayıf etkileşimler
weak interactions
zayıf gaz
lean gas
zayıf halde
meagerly
ZAYIF IŞIK
GLIMMER
ZAYIF IŞIK
TWILIGHT
ZAYIF IŞIKLI ALET
TAPER
zayıf istek
velleity
ZAYIF KARAKTERLİ
SLIGHT
ZAYIF KARAKTERLİ
WEAK-KNEED
ZAYIF KARAKTERLİ KİMSE
WEAKLING
zayıf kimse
scrag
ZAYIF KİMSE
WEAKLING
zayıf kömür
lean coal
Zayıf mıknatıslı,diamanyetik
Diamagnetic
Zayıf mıknatıslıgereçler
Diamagnetic material
Zayıf mıknatıslılık; Diyamıknatıslılık; Ters dizilmıknatıslılık
Diamagnetism
zayıf narin
frail
zayıf nokta
soft spot
ZAYIF NOT
FAIL
ZAYIF NOT
E
ZAYIF OLARAK
FAINTLY
zayıf olasılık
bare chance
zayıf para
soft currency
zayıf patlayıcı
low explosive
zayıf programlı ölüm
weak apoptotic computing
zayıf taraf
besetting sin
zayıf taraf
blind side
zayıf taraf
weak side
zayıf ve uzun boylu, sırık gibi
gangling
zayıf veya alt taraf
nethermore
Zayıf yalaz; Zayıf alev
Lazy flame
zayıf yan, zaaf, aptalca alışkanlık
foible
ZAYIF YÖN
FOIBLE
zayıf yönler
weaknesses (SWOT içinde)
zayıf, çelimsiz
rawboned
zayıf, dayamak -agaınst -e dayanmak leant
Lean
zayıf, dayanıksız, narin, sağlıksız
frail
Zayıf, güçsüz, dayanıksız
Weak
zayıf, ince insan (özellikle genç kadın)
waif
zayıf, kudretsiz
impuissant
zayıf, kuvvetsiz, mecalsiz, takatsiz, weak’ness zaaf, zafiyet, iradesizlik
Weak
zayıf, normal kilonun altında
under weight
zayıf, titrek, halsiz
doddering
ZAYIF,ERKSİZ
Weak
Zayıf/Dengeli/Güçlü Matris
Weak/Balanced/Strong Matrix
Zayıf; seyreltik
Lean
Zayıf; zafiyetli (tıp)
Cachexic
zayıfca, yardım edemez bir tavırla
Helplessly
zayıfça tutturulmuş, çürük
rickety
Zayıfçekirdeksel etkileşimler
Weak nuclear interactions
Zayıfışınlı karanlık alan mikroskopisi
Weak-beam darkfield microscopy
zayıfla
become bony
zayıfla
slim down
ZAYIFLAMA
DECAY
ZAYIFLAMA
FADING
zayıflama
failure
ZAYIFLAMA
SLIMMING
ZAYIFLAMA
WANE
ZAYIFLAMA
TABES
zayıflama
attenuate
ZAYIFLAMA
ATTENUATION
zayıflama
attenuation
ZAYIFLAMA
EMACIATION
zayıflama
macerate
ZAYIFLAMA
REDUCING