Meaning of
"daha"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
DAHA
STILL
daha
still
DAHA
YET
DAHA
ANY
daha
As yet
DAHA
PLUS
daha
more
DAHA
OVER
daha
else
daha (2000)’de
so long as ago (2000)
Daha 1700 yılında
As early as 1700
Daha 1880’de
So long as ago 1880
daha ağır
graver
daha ağır gel
outweigh
daha ağır gelmek
outweigh
daha ağır gelmek, geçmek
outbalance
daha alt göreve ata
assign to a lower position
daha alt göreve atamak
assign to a lower position
daha alt sınıftan seks partneri
a bit of rough
daha anlamlı şey
more
DAHA AŞAĞI
LOWER
daha aşağı bir nitelikte olan
inferior to
daha aşağı bir nitelikte olma
inferiority
daha aşağı bir nitelikte olma
deteriority
daha aşağı fiyat teklif etmek (başka bir kimse veya firmadan)
underbid
daha aşağı işlere vermek
disrate
daha aşağı mevkiye indirme
relegating
daha aşağı mevkiye indirme
relegation
daha avantajlı koşullar elde etme umuduyla bir sözleşmeyi imzalamayı geciktiren kimse
holdout
daha avantajlı olma durumu
upmanship
daha avantajlı olma durumu
one upmanship
daha ayrıntılı bir şekilde anlatmak
enlarge upon
daha ayrıntılı bir şekilde söyleme
amplification
daha ayrıntılı tartışma
further discussion
daha ayrıntılı tartışma
more
daha az
less
daha az
lesser
daha az
fewer
daha az çekici hale getirmek
uncharm
daha az emek isteyen
laborsaving
daha az gelişmiş alanlar
less developed areas
daha az gizemli hale getirerek insani yönünü öne çıkarmak
demythologise (us)
daha az gizemli hale getirerek insani yönünü öne çıkarmak
demythologize (us)
daha az güvenli kimlik doğrulama dizgesi
less-secure authentication system
daha az karmaşık hale getirmek
disintricate
daha az kısıtlamak
disinhibit
daha az korkmasını sağlamak
make someone less fearful
daha az kötü yapmak
help
daha az kötüleştirmek
help
daha az loş hale getirmek
uncloud
daha az maaş almak
receive a lower salary
daha az merkezi hale getirmek
decentralise (uk)
daha az merkezi hale getirmek
decentralize (us)
daha az meşgul hale getirmek
unbusy
daha az meşgul, sakin
off-peak
daha az önemli
lesser
daha az önemli olan (başka bir şeye göre)
understrapping
daha az önemli olan (başka bir şeye göre)
subordinate
daha az önemli olan şey
handmaiden
daha az önemli saymak
subordinate
daha az ruhani hale getirmek
despiritualise (uk)
daha az ruhani hale getirmek
despiritualize (us)
daha az sayıda
less
Daha az sıkı
No less stringent
daha az spesifik hale getirme
despecification
daha az şey
less
daha az yemek
eat less
daha az/küçük
lesser
daha basit
simpler
daha başlamadan yarıştan çekilen
nonstarter
daha başlamadan yarıştan çekilen
non-starter
daha başlangıçta bir şeyin önünü almak
nip in the bud
daha başlangıçta bir şeyin önünü almak
nip something in the bud
daha beter ederek
exacerbatingly
daha beter edilmiş
exacerbated
daha beter etme
exacerbating
daha bilge
sager
daha büyük
bigger
daha büyük beden
bigger size
daha büyük bir işten önce tamamlanması gereken ufak, nispeten önemsiz işler
yak shaving
daha büyük bir şeye dahil etme
hedging (obsolete)
daha büyük kısım
the most feck
daha büyük olma
moreness
daha büyük olma özelliği veya durumu
majority (obsolete)
daha büyük ölçüde tartışma
further discussion
daha büyük veya önemli bir şeye bağlı olan şey
incident
daha büyük veya önemli bir şeyin sonucu olan durum
incident
daha büyük ya da önemli bir şeye eklenmiş şey, ek
appendage
daha büyük, büyük
Greater
daha canlı
livelier
daha canlı çekici ve şık olma
zhoosh
daha canlı çekici ve şık olma
zhuzh
DAHA CESUR OLMAK
OUTBRAVE
daha çabuk
sooner
daha çabuk büyümek
outgrow
daha çekici yapma
sweetening
daha çekici yapmak
sweeten
daha çekilir bir hale sokmak (zor/tatsız bir şeyi)
sugarcoat
daha çıplak
barer
DAHA ÇOK
ABOVE
daha çok
superior
daha çok
more
daha çok
more of a
DAHA ÇOK
OUT
daha çok
mostly
DAHA ÇOK DAYANMAK
OUTLAST
DAHA ÇOK DAYANMAK
OUTLIVE
daha çok dayanmak
outlive
daha çok değil daha akıllıca çalış
work smarter, not harder
daha çok değil daha verimli çalış
work smarter, not harder
daha çok filipinler’de görülen küçük otobüs
jeepney
daha çok istekle
as soon as not
daha çok kelime içeren
wordier
DAHA ÇOK PARLAMAK
OUTSHINE
daha çok parlamak
outshine
DAHA ÇOK SATMAK
OUTSELL
daha çok Unix ve Linux türevlerinde kullanılan kabuk ve aynı zamanda programlama dili
bash
daha çok, daha kötü, daha kötü şey, daha hasta
worse
daha da
still
daha da ekleme
superadding
daha da eklemek
superadd
DAHA DA FAZLA OLMA
DEAL
daha da geliştirme/geliştirilme
further development
daha da ileri gitmek
progress further
daha da ileri gitmek
go further
daha da ileriye götürmek
take something (much) further
daha da iyisi/beteri
the topper (usa)
daha da kötüleştirmek
worsen
DAHA DA KÖTÜSÜ
WORSE
daha dayanıklı tasarlama
ruggedization
daha dayanıklı yapmak
toughen
daha değerli olanı feda ederek elde edilen maddi kazanç
mess of pottage
daha değil
Not as yet
daha derin bakma/inceleme
further thought
daha detaylı bakış/araştırma
further thought
daha detaylı bir şekilde söyleme
amplification
daha dik
steeper
daha dikkatli olurum
I will be more careful
Daha doğru/hassas
more accurate
daha doğrusu
rather
DAHA DONUK
DIMMER
daha dur, arkası var
bend over, here it comes again
Daha dün
As recently as yesterday
daha dün doğmadım ben
i wasn’t born yesterday
daha düşük
lower
daha düşük alt su
lower low water
daha düşük alt su aralığı
lower low water interval
daha düşük alt su datumu
lower low water datum
Daha düşük fiyat teklif etme
Underbidding
daha düşük geçiş
lower transit