Translate
"Scar"
in Turkish Language
English to Turkish
Turkish to English
English
Turkish
scar
1.yara izi, 2.yara izi bırakmak
SCAR
ÇİZİK
SCAR
ÇİZMEK
SCAR
GEÇMİŞİN İZİ
scar
i. ciplak kaya.
scar
i., f. (-red, -ring) yara izi; gecmisin biraktigi kotu etki; bot. dokulmus yapragin dal uzerindeki izi; f. yara izi birakmak.
SCAR
İZ
SCAR
İZ BIRAKMAK
Scar
iz, yara izi. f. iz birakmak
SCAR
KAYALIK
SCAR
KUSUR
SCAR
SIYIRMAK
SCAR
SIYRIK
scar
skar
scar
v.yara izi bırak:n.yara izi
SCAR
YALÇIN KAYA
SCAR
YARA İZİ
SCAR OVER
KABUK BAĞLAMAK
SCARAB
BOKBÖCEĞİ
scarab
i. eski Misirlilarin kutsal saydiklari bokbocegi, zool. Scarabaeus sacer; bokbocegi seklinde ve ugurlu sayilan kucuk tas.
scarabaeus
(cog. -es, -baei) bak. scarab.
scaramouch
i. eski italyan komedisinde soytari; korkak soytari.
scaramouch
kendini öven tip
SCARAMOUCH
ÖVÜNGEN KİMSE
scarce
az
SCARCE
AZ BULUNUR
scarce
eksik
scarce
kıt
SCARCE
NADİR
Scarce
Nadir, seyrek, az bulunur
scarce
nadir, seyrek, az bulunur, kıt
scarce
s., z. nadir, seyrek, az; eksik, kit; gucbela, zoraki, yok gibi; z. hemen hemen hic. make oneself scarce k.dili ortadan kaybolmak. scarce’ly z. ancak, guc bela, zorla, guclukle. scarce’ness, scarcity i. kitlik, nadir olus.
SCARCE
SEYREK
SCARCE
SINIRLI
SCARCE
ZOR BULUNUR
scarce
zoraki
scarce
zorla
scarce commodity
nadir bulunur mal
scarce resource
kıt kaynak
Scarce Resources
Kıt Kaynaklar
SCARCELY
ANCAK
scarcely
güç bela, anca, zar zor, hemen hemen hiç, pek az
scarcely
güçlükle
SCARCELY
HEMEN HEMEN
SCARCELY
HENÜZ
SCARCELY
KITI KITINA
SCARCELY
UCU UCUNA
Scarcely any
Yok denecek kadar
Scarcely ever
hemen hemen hiç bîr zaman
Scarcely ever
Hemen hiç
scarceness
kıtlık
scarceness
kıtlık, nadirlik, azlık
SCARCITY
AZ BULUNURLUK
SCARCITY
AZLIK
SCARCITY
KITLIK
SCARCITY
NADİRLİK
scarcity
az bulunurluk
scarcity
azlık, kıtlık
scarcity
kıtlık
Scarcity
Kıtlık, azlık, yetersizlik
scarcity of capable people
insan kıtlığı
scarcity of food
besin kıtlığı
scare
1.ani korku, ürkü, panik, 2.korkutmak, 3.korkmak, 4.(off/away ile) korkutup kaçırmak, 5.korkutucu, korkunç
SCARE
ANİ KORKU
scare
f., i. korkutmak, urkutmek; i. ani korku, panik, sebepsiz korku. scare away veya off korkutup kacirmak. scare up k.dili arayip meydana cikarmak.
SCARE
KORKMAK
SCARE
KORKU
scare
korkutmak
SCARE
ÖDÜ PATLAMA
SCARE
ÖDÜNÜ KOPARMAK
scare
panik
SCARE
ÜRKME
SCARE
ÜRKMEK
SCARE
ÜRKÜTMEK
scare
v.korkut:n.korku
scare away
korkutup kaçır
SCARE AWAY
KORKUTUP KAÇIRMAK
scare off
korkutup kaçır
scare off
korkutup kaçırmak
scare stiff
ödünü patlatmak
scare the living daylights out of
duman attırmak
scarecrow
bostan korkuluğu
SCARECROW
HIRPANİ KILIKLI TIP
scarecrow
i. bostan korkulugu; hirpani kilikli kimse.
SCARECROW
KORKULUK
Scarecrows (mobile strips)
Bostan korkulukları (hareketli şeritler)
scared
korkan, korkmuş
SCARED
KORKMUŞ
scared
v.korkut:adj.korkmuş
scarehead
i., k.dili buyuk harf manset.
scaremonger
i. korkulu soylentiler yayan kimse.
SCAREMONGER
KORKU YARATAN KİMSE
scareware
herhangi bir faydaları olmayan ancak kullanıcıya virüslere karşı en iyi korumayı vadeden yazılımlar
scareware
korkutma yazılımı
Scarf
1) Boyun atkısı, eşarp, kaşkol2) Göğüslü bindirme, aşoz, yuva, geçmeli ek yeri (marangozluk)
SCARF
ATKI
SCARF
BAŞÖRTÜSÜ
SCARF
BOYUNBAĞI
SCARF
EK YERİ
scarf
eşarp
scarf
eşarp, atkı, kaşkol
scarf
f., i. iki kerestenin ucunu birbirine gecirerek eklemek; i. gecme ek yeri, oyuk yer, yuva.
SCARF
FULAR
SCARF
GEÇİRMEK
SCARF
GEÇME YERİ
scarf
i. (cog. -s, scarves) f. esarp, enli ve uzun omuz atkisi; enli boyunbagi; f. esarp ortmek; boyunbagi takmak, omuz atkisi koymak.
SCARF
KAŞKOL
Scarf
Kaşkol; Eşarp ;atkı
SCARF
ŞAL
scarf
yuva
Scarf clips
Eşarp klipsleri
Scarf joint
Eğik bağlantı
Scarf point
1) Pahlı bağlantı 2) Yarım conta
Scarfing
1) Kusur yakma; yüzey kusuru giderme(çelik yüzeyler) 2) Göğüslü bindirme, geçmeli bindirme
scarfing
kusur yakma
Scarfpin
Kravat iğnesi
scarfskin
epiderm
scarfskin
i. ustderi, epiderm.
Scarfskin (Epidermis)
Üsderi, epiderm(tıp)
SCARIFY
CANINI YAKMAK
SCARIFY
İNCİTMEK
SCARIOUS
İNCE
Scarification
1) Sıyrık, tırmık, hafif yara(tıp) 2) Çizik
scarification
deriyi kazıma
Scarificator
Deri kazıyıcı (cerrah aleti)
Scarifier
Kazıntı cihazı(Vet.)
scarifier
tırmık, kazıcı
Scarifiers (agriculture)
Kazıyıcılar (tarım)
Scarifiers and cultivators
Skarifikatörler (kazıyıcılar) ve kültivatörler
scarify
1. kazımak, 2. (toprağı) taramak, 3. canını yakmak
scarify
f. deriyi kaziyip kanatmak; (topragi) taramak; incitmek, gucendirmek. scarifica’tion i. tarama.
scarify
incitmek
SCARLATINA
KIZIL
scarlatina
i., tib. kizil .
scarlatina
kızıl
Scarlatina
Kızıl (tıp)
scarlatiniform
skarlatiniform
SCARLET
AL
Scarlet
Al, açık parlak kırmızı
scarlet
al, kırmızı
SCARLET
İFFETSİZ
SCARLET
KIPKIRMIZI
scarlet
kırmızı
SCARLET
NAMUSSUZ
scarlet fever
kızıl
SCARLET FEVER
Kızıl hastalığı.
SCARLET WOMAN
FAHİŞE
SCARLET WOMAN
OROSPU
scarlet woman
orospu, yosma
scarp
1. uçurum, 2. bayır, 3. dikine kesmek