Meaning of
"yarar"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
yarar
service
yarar
serviceable
YARAR
STEAD
YARAR
GAIN
yarar
gain
yarar
behoof
YARAR
USE
YARAR
ACCOUNT
YARAR
UTILITY
Yarar
Utility
YARAR
BENEFIT
yarar
benefit
Yarar
Benefit, advantage, gain
yarar
benefit, use
yarar
advantage
YARAR
EFFICACY
yarar
efficacy
YARAR
CONVENIENCE
yarar
good
YARAR
GRIST TO THE MILL
YARAR
AVAIL
yarar
avail
Yarar görülen belgeler
Documents considered to be of value
yarar kazanımı
advantage
YARAR SAĞLAMAK
PAY DIVIDENDS
YARAR SAĞLAMAK
GAIN ADVANTAGE FROM
YARAR SAĞLAMAK
UTILIZE
yarar yitimi
disadvantage
Yarar, avantaj
Benefit
yarar, kullanışlılık
serviceability
YARARCI
UTILITARIAN
yararcı anlama
pragmatic understanding
Yararcı; Pragmatik
Pragmatic
yararcılık, faydacılık
utilitarianism
yararcılık, pragmatizm
pragmatism
YARARI DOKUNMAK
SERVE
YARARI DOKUNMAK
COME IN HANDY
YARARI DOKUNMAK
BENEFIT
YARARI DOKUNMAK
TURN TO GOOD PURPOSE
YARARI OLMAK
PROFIT
YARARI OLMAK
HELP
YARARI OLMAK
Benefit
YARARI OLMAK
REDOUND
YARARI OLMAK
AVAIL
Yararına
In aid of
yararına
for the sake of
yararına çok şey söylenebilir
There is something to be said for
yararına olmak
benefit
yararlan
capitalize
yararlan
capitalize on
Yararlanan dışındaki
Non-beneficiary
YARARLANAN KİMSE
BENEFICIARY
yararlandır
avail of
yararlanıcı taraf
beneficiary
YARARLANILAN KAYNAK
SOURCE
YARARLANILAN KAYNAK
REFERENCE
yararlanılırlık oranı
availability ratio
Yararlanma
Exploit
YARARLANMA
UTILIZATION
yararlanma
utilization
YARARLANMA
ENJOYMENT
Yararlanma hakkı / istifade etme hakkı
Right to benefit
Yararlanma hakkı, istifade etme hakkı
Right to benefit
YARARLANMAK
PASS OVER
YARARLANMAK
PASS UP
YARARLANMAK
PROFIT
YARARLANMAK
PROFIT BY
YARARLANMAK
CAPITALIZE
YARARLANMAK
USE
YARARLANMAK
UTILIZE
yararlanmak
utilize , ing. utilise
YARARLANMAK
BENEFIT
Yararlanmak
To benefit from, to utilize
YARARLANMAK
PUT ACCOUNT
YARARLANMAK
TAKE ADVANTAGE OF
YARARLANMAK
IMPOSE
YARARLANMAK
REFER
YARARLANMAK
PRACTICE ON
YARARLANMAK
PRACTICE UPON
YARARLANMAK
PRACTISE ON
YARARLANMAK
PRACTISE UPON
YARARLANMAK
AVAIL ONESELF OF SMTH.
YARARLANMAK
TURN TO ACCOUNT
YARARLANMAK
ENJOY
YARARLANMAK
REJOICE IN
YARARLANMAK
PARLAY
yararlanmak
make use of
YARARLI
HANDY
yararlı
serviceable
yararlı
healthful
YARARLI
HEALTHY
yararlı
fructuous
yararlı
fruitful
yararlı
helpful
yararlı
useful
yararlı
of use
YARARLI
BENEFICIAL
yararlı
beneficial
YARARLI
BENIGNANT
YARARLI
SUBSERVIENT
yararlı
advantageous
yararlı
efficacious
YARARLI
SALUBRIOUS
yararlı
salutary
YARARLI
SANATIVE
yararlı
sanative
YARARLI
SANATORY
yararlı
instrumental
YARARLI
GOOD
yararlı bantgenişliği
effective bandwidth
yararlı bir şekilde
beneficially
Yararlı büyütme; İşe yarar büyütme
Useful magnification
yararlı çıkış gücü
useful output power
Yararlı entalpi düşümü
Usable enthalpy drop
Yararlı entalpi düşümü
Utilizable enthalpy drop
Yararlı güç, faydalı güç
Useful output
Yararlı güç, faydalı güç
Useful power
Yararlı güç, net güç
Effective capacity
YARARLI OLMAK
STAND SMB. IN GOOD STEAD
YARARLI OLMAK
BELONG
yararlı olmak
avail
Yararlı olur
Would be helpful
Yararlı oylum, çalışma oylumu
Working volume
Yararlı Ömür
Useful Life
yararlı şey
commodity
yararlı uygun çare
expedient
yararlı ve iyi olma durumu
wholesomeness
yararlı veri
useful data
yararlı ya da güzel şeyleri tahrip eden kimse, vandal
vandal
yararlı yük
payload
Yararlı yük kapasitesinin (ton olarak) yükleme draftının,maimahrecine oranı.
DEADWEIGHT RATIO
Yararlı yük, faydalı yük
Useful load
Yararlı, faydalı
Useful
yararlı, üstünlük sağlayan, avantajlı
advantageous
yararlık
merit
yararlık
utility
Yararlılık
Usefulness
yararlılık
utility
yararlılık katsayısı, performans katsayısı
figure of merit
YARARSIZ
INVALID
yararsız
unobliging
yararsız
unserviceable
YARARSIZ
GAINLESS
yararsız
useless
YARARSIZ
POINTLESS
YARARSIZ
OTIOSE
YARARSIZ
BOOTLESS
yararsız
empty
yararsız anlama
useless understanding
yararsız paylaşım
cyberrhea