Meaning of
"AĞIZ"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
ağız
kisser
AĞIZ
CUTTING EDGE
ağız
shibboleth
AĞIZ
BEAK
ağız
provincialism
AĞIZ
ACCENT
ağız
beestings,biestings
AĞIZ
DEBOUCHMENT
AĞIZ
LIP
ağız
bill
AĞIZ
VENT
ağız
aditus
AĞIZ
OPENING
AĞIZ
ORAL
AĞIZ
EDGE
AĞIZ
ORIFICE
ağız
orifice
ağız
ostium
AĞIZ
GOB
AĞIZ
TRAP
AĞIZ
DIALECT
AĞIZ
OUTLET
ağız
mouth
ağız
mug
AĞIZ
CHOP
ağız
dialect
AĞIZ
EMBOUCHURE
ağız
talk
AĞIZ
POTATO TRAP
AĞIZ
MUZZLE (GUN)
AĞIZ
JAW
AĞIZ
JAWS
AĞIZ
BRINK
AĞIZ
KEEN EDGE
AĞIZ
KISSER
AĞIZ (BARDAK)
BRIM
ağız açıklığı
mouth opening
Ağız açma (şişe)
Corkage
Ağız açma aleti, Rayba
Flaring tool
Ağız açma raybası (cam)
Pucella
Ağız açma, ağız genişletme (cam), Boru ağzını şişirme
Flaring
ağız ağıza solunum
mouth to mouth respiration
AĞIZ ARAMAK
PUMP
AĞIZ ARAMAK
PUT OUT A FEELER
AĞIZ ARAMAK
SOUND OUT SMB.
ağız aramak
fish for
AĞIZ ARAMAK
TAKE A SOUNDING
ağız aramak
see how the wind blows
Ağız bilimi (tıp)
Stomatology
ağız boşluğu
oral cavity
ağız boşluğu
mouth cavity
ağız boşluğu
buccal cavity
ağız bozukluğu
profanity
ağız bozukluğu
billingsgate
ağız bozukluğu
scurrility
ağız bozukluğu, küfürbazlık
scurrility
Ağız çatlakları (bardak)
Rim splits
ağız dalaşı yaparak
brawly
ağız dalaşı yapmak
lock horns with
ağız dalaşı yapmak
brawl
ağız değiştirmek
sing another tune
ağız değiştirmek
change one’s tune
ağız dolusu
mouthful
Ağız düzlüğü (cam)
Locking ring (Sealing surface)
Ağız içi küresel genişliği (cam)
Undercut ring
Ağız içi mastarı (cam)
Bore gauge
Ağız İçi Tableti
Buccal Tablet
Ağız içi yıkayıcılar
Oral waterjets
ağız ile
by mouth
ağız iltihabı
stomatitis
AĞIZ KALABALIĞI
RANT
AĞIZ KALABALIĞI
LOQUACITY
AĞIZ KAVGASI
BUST-UP
AĞIZ KAVGASI
ALTERCATION
AĞIZ KAVGASI
WORDS
AĞIZ KAVGASI
WORDY WARFARE
AĞIZ KAVGASI
BATTLE OF WORDS
AĞIZ KAVGASI
ROW
AĞIZ KAVGASI
QUARREL
AĞIZ KAVGASI
SLANGING MATCH
AĞIZ KAVGASI
SPAR
AĞIZ KAVGASI
SPAT
AĞIZ KAVGASI
SQUABBLE
AĞIZ KAVGASI ETMEK
BANDY WORDS
AĞIZ KAVGASI ETMEK
SPAR
AĞIZ KAVGASI ETMEK
SPAT
AĞIZ KAVGASI ETMEK
SQUABBLE
ağız kavgası yap
fight verbally
ağız kavgası yapmak
wrangle
ağız kavgası yapmak
squabble
Ağız kenar kalınlığı (bardak)
Edge thickness
Ağız kenarı (cam)
Brim
Ağız kesme makinası (cam)
Fire-finisher
AĞIZ KISMI
EMBOUCHURE
Ağız kopuzları
Jews’ harps
ağız kuşağı
sheer strake
Ağız kuşağı levhası (sheer strake) ve postalarla güvertede birleşen ve güverte saçlarından daha kalın stringer levhaları,boyuna kirişler.Bazen ambar istiralyalarına da denir.
STRINGER (DECK)
Ağız kuşağı levhası,şiyer saçı.Borda levhalarının güverte ile birleştiği levha sırası.
SHEER STRAKE
ağız mızıkası
harmonica
ağız mızıkası
mouth organ
ağız mızıkası
mouthorgan
ağız mızıkası, armonika
mouth organ
Ağız mukoza çözeltisi
Oromucosal Solution
Ağız mukoza damlası
Oromucosal Drops
Ağız mukoza jeli
Oromucosal Gel
Ağız mukoza kapsülü
Oromucosal Capsule
Ağız mukoza patı
Oromucosal Paste
Ağız mukoza sıvısı
Oromucosal Liquid
Ağız mukoza spreyi
Oromucosal Spray
Ağız mukoza süspansiyonu
Oromucosal Suspension
Ağız mukozası yolu ile uygulama
Oromucosal Use
Ağız orgları
Mouth organs
ağız parçaları
mouthparts
ağız parçası
mouth part
ağız pastili
cachou
ağız sapı
manubrium
Ağız spreyleri
Mouth fresheners
AĞIZ SULANDIRICI
JUICY
ağız sulandırıcı, nefis
mouth-watering
ağız sütü
beestaings
AĞIZ TADI
PALATE
AĞIZ TADI
ENJOYMENT
AĞIZ TADI
GUSTO
AĞIZ TADI
RELISH
ağız tamburası
jew’s-harp
AĞIZ TIKACI
GAG
Ağız ve diş sağlığı için malzeme ve ilaçlar
Articles and preparations for oral or dental hygiene
Ağız veya diş bakım ürünleri (diş macunu vb. ile takma dişleri ağızda sabit tutmaya yarayan macun ve tozlar dahil), diş temizleme iplikleri
Preparations for oral or dental hygiene (including denture fixative pastes and powders), dental floss
Ağız veya diş bakım ürünleri (takma dişleri ağızda sabit tutmaya yarayan macunlar; tozlar ve tabletler, ağız çalkalama suları ve ağız parfümleri, diş ipleri dahil) (diş temizliğine özgü ürünler hariç)
Preparations for oral or dental hygiene (including denture fixative pastes; powders and tablets, mouth washes and oral perfumes, dental floss) (excluding dentifrices)
AĞIZ VEYA KULAK YARASI
CANKER
Ağız yakma (cam)
Edge fusion
Ağız yalama hatası (cam)
Bad glaze
Ağız yangısı (tıp)
Stomatitis
Ağız yangısı yapan (tıp)
Stomatitic
AĞIZ YAPMAK
SHUFFLE
ağız yapmak
try to explain away a matter
Ağız yarası (tıp)
Canker
Ağız yıkama
Mouth Wash
Ağız yıkama çözelti tableti
Mouth Wash Tablet for Solution
Ağız yuvarlatma (cam)
Rounding of rim
ağız, ağız sütü
beestings
ağız, delik
orifice
Ağız, delik, menfez
Port
Ağız,hortum başı.
NOZZLE
Ağız; delik; açıklık;meme; orifis
Orifice
AĞIZA ALINMAZ
OBSCENE
ağıza alınmaz, sözedilmesi çirkin
unmentionable
ağıza alınmaz, tarif edilemez
unutterable
Ağıza ilişkin (tıp)
Stomatic
Ağızda dağılan tablet
Orodispersible Tablet