Meaning of
"DUYGU"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
duygu
wit
DUYGU
FEEL
DUYGU
FEELING
duygu
feeling
DUYGU
CHORD
DUYGU
EMOTION
duygu
emotion
DUYGU
SENSATION
DUYGU
SENSE
duygu
sentiment
duygu anlaması
emotion understanding
duygu çözümlemesi
sentiment analysis
duygu değerlendirme aracı
evaluation tool for emotion
duygu ile muamele etme davranışı
sentimentalisation
duygu ile muamele etme davranışı
sentimentalization
DUYGU ORTAKLIĞI
COMMUNION
DUYGU PAYLAŞIMI
FELLOWSHIP
duygu simgesi
emoji
duygu simgesi kullanımı
emoji use
duygu tabanlı bilişim
affective computing
Duygu, duyu,duyuş
Esthesis
DUYGUDAŞ
SYMPATHETIC
DUYGUDAŞLIK
SYMPATHY
duygulandırıcı
emotive
duygulandırma yeteneği
pathos
duygulanım
afection
DUYGULANMA
EMOTION
DUYGULANMA
AFFECTIVITY
duygulanmak
be touched
DUYGULARA HİTAP EDEN
SENSUOUS
DUYGULARA HİTAP EDEN
SENTIMENTAL
duyguları bir başkasına yönlendirme
transference
DUYGULARI ÇELİŞEN
AMBIVALENT
duyguları okşayıcı
sensuous
duyguları serbest bırakmak, kaptırmak
give free rein to
DUYGULARIN BİRDEN DEĞİŞMESİ
REVULSION
duygularına göre hareket etmek
think with one’s heart
DUYGULARINA KAPILMADAN
DISPASSIONATELY
duygularını belli etmeme
emotionlessness
duygularını belli etmeyen
emotionless
duygularını gizleme
dissimulation
DUYGULARINI GİZLEMEK
DISSEMBLE
DUYGULARINI GİZLEMEK
DISSIMULATE
duygularını gizlemeyen
demonstrative
DUYGULARINI GİZLEYEN
UNDEMONSTRATIVE
DUYGULARINI GİZLEYEN KİMSE
DISSEMBLER
DUYGULARINI KÖRELTMEK
DULL
DUYGULARINI SAKLAMA
DISSIMULATION
duygularının esiri olmak
be captive of one’s feelings
DUYGULU
PASSIBILE
duygulu
passible
duygulu
thinskinned
DUYGULU
FEELING
duygulu
feeling
DUYGULU
SUSCEPTIBLE
duygulu
hypersensitive
duygulu
fine
DUYGULU
SOULFUL
DUYGULU
EMOTIONAL
DUYGULU
EMOTIVE
duygulu
emotional
DUYGULU
SENSITIVE
duygulu
sensible
duygulu
sensitive
DUYGULU
SENTIENT
DUYGULU
SENTIMENTAL
duygulu
sentient
duygulu insan
feeler
DUYGULU MELODİ
NOCTURNE
duygulu, hassas, hisli
Emotional
duygululuk
emotionalism
DUYGULULUK
SENSIBILITY
duygululuk
sentience
duygun
susceptible
duygun
sensitive
duygun
sentient
duygunluk
susceptibility
duygusal
thin skinned
duygusal
drama
DUYGUSAL
ROMANTIC
duygusal
supersensible, supersensual
DUYGUSAL
FEELING
DUYGUSAL
SUSCEPTIBLE
duygusal
soppy
duygusal
tabloid
DUYGUSAL
SOULFUL
duygusal
soup
DUYGUSAL
EMOTIONAL
DUYGUSAL
EMOTIVE
duygusal
emotional
DUYGUSAL
AFFECTIVE
DUYGUSAL
SENSATIONAL
duygusal
sensational
duygusal
sensitive
duygusal
sensual
DUYGUSAL
SENSUOUS
DUYGUSAL
SENTIMENTAL
duygusal
sentient
duygusal
sentimental
duygusal ağırlıklı roman
antinovel
duygusal birliktelik olmayıp sadece cinsel ilişki yaşanan arkadaş
friend with benefits
duygusal düzensizlik
affective disorder
duygusal etkileşim aracı
emotional interaction tool
duygusal etmen
emotional agent
duygusal gereksinim
emotional requirement
duygusal girdi
emotional input
duygusal iyi oluş
emotional well-being
duygusal kullanıcı deneyimi
emotional user experience
duygusal modelleme
emotional modeling
duygusal olarak
viscerally
duygusal rahatlama ve boşalma olayı
abreaction
duygusal ve duygu tabanlı tasarım
emotional and affective design
duygusal veya ruhsal çalkantı içinde olmak
churn
duygusal, duygulu
soulful
duygusal, duygulu
emotional
duygusal, duygulu, içli
sentimental
DUYGUSALLAŞTIRMAK
SENTIMENTALIZE
DUYGUSALLIK
ROMANTICISM
DUYGUSALLIK
EMOTIONALITY
DUYGUSALLIK
SENSIBILITY
DUYGUSALLIK
SENSUALITY
DUYGUSALLIK
SENSUOUSNESS
DUYGUSALLIK
SENTIMENT
duygusallık
sentience
duygusallık
sentiency
duygusallık, durgunluk
emotionality
duygusu içinde olmak
feel like
DUYGUSUZ
MARBLE
DUYGUSUZ
HARD-HEARTED
DUYGUSUZ
COLD
duygusuz
cold- blooded
DUYGUSUZ
UNEMOTIONAL
duygusuz
unemotional
DUYGUSUZ
COLDHEARTED
DUYGUSUZ
UNFEELING
duygusuz
unfeeling
DUYGUSUZ
STEEL
DUYGUSUZ
MATTER-OF-FACT
DUYGUSUZ
CALLOUS
DUYGUSUZ
FRIGID
duygusuz
frigid
duygusuz
thickskinned
DUYGUSUZ
NUMB
DUYGUSUZ
STOLID
duygusuz
stolid
DUYGUSUZ
STONY
DUYGUSUZ
OBTUSE
duygusuz
impassible
duygusuz
impassive
DUYGUSUZ
PHLEGMATIC