Meaning of
"AZ"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
AZ
UNDER
AZ
INSUFFICIENT
az
marginal
AZ
MEAGER
AZ
MEAGRE
az
penurious
AZ
STINGY
AZ
SHOESTRING
az
exisluous
AZ
SHORT
az
short of something
AZ
LITTLE
az
inconsiderable
AZ
SKIMP
AZ
SKIMPY
az
skimp
az
skimpy
az
light
az
limited
AZ
SLENDER
AZ
SLIM
az
slight
az
slightly
AZ
SMALL
az
little
AZ
A BIT
AZ
FEW
AZ
CONTRACTED
AZ
POCO
az
scant
az
scarce
az
low
AZ
POOR
az
trifling
AZ
SPARE
AZ
SCRIMP
AZ
SCRIMPY
az
narrow
AZ
INCONSIDERABLE
az (bir miktar)
modest
az (bir olasılık)
off
az (ihtimal)
slim
az (less/least)
little
Az (sayısal)
Few
az açık (kapı)
ajar
az ama güçlü (nabız)
wiry
az ama öz
short but to the point
az ama öz
compendious
az ama öz
less is more
az ama öz
concise
az ama öz
concise yet complete
az ama öz
succinct
az ama öz konuşan insan
a man/woman of few words
az artış
up-tick
az artış
slight increase
az az yemek
nurse
az bakım
low maintenance
az bakım (gerektiren)
low maintenance
az bakım isteyen peyzaj
low-maintenance landscape
az beceri gerektiren işlerde çalışmak
odd-job
az beklemek
wait a little while
az beklemek
wait a while
az beklemeli yedek
warm standby
az bekletmek
keep someone wait for a while
Az belirgin (tıp);
Subclinical
AZ BESLENMİŞ
UNDERFED
az bi şekilde
sligtly
az bilgi sahibi olma
unacquaintedness
az bilinen bilgi alanı
hinterland
az bilinen bir resim
a rare photo
az bilinen bir resim
a rare picture
az bilinen isim
off-brand
az bilinen kamarupan dilleri
abor
az bilinen konu
bypath
az bilinen marka
off-brand
az bilmek
know a little
az bilmek
know little
az bir cezayla yakayı sıyırmak
get off to
Az bir çoğunlukla
By a narrow majority
az bir derece/miktar
touch
Az bir eğilimle sığ sudan derin suya inen deniz dibi.Sahanlıklı.
SHELVING
Az bir farkla
By a narrow margin
az bir farkla geçmek
edge
az bir farkla yenmek
nose out
Az bir istisna ile
With a few exceptions
az bir mesafeden sonra
shortly
az bir miktar
a modicum of
az bir miktar
dash
AZ BİR MİKTAR
CAST
az bir miktar
smidgeon
az bir miktar
spot
az bir miktar
unce (obsolete)
az bir miktara kadar
remotely
Az bir yük
Little weight
az buçuk bilen kimse
smatterer
AZ BUÇUK BİLGİ
SMATTERING
az buçuk bilgi
smattering
az bulmak
consider insufficient
az bulmak
find insufficient
az bulmak
regard as too little
AZ BULUNMA
RARENESS
AZ BULUNMA
RARITY
az bulunma
rarity
az bulunma
seldomness
az bulunmak
be in short supply
az bulunur
infrequent
AZ BULUNUR
RARE
AZ BULUNUR
SCARCE
AZ BULUNUR
INFREQUENT
az bulunur bitkiler
rare plants
az bulunur şey
beaut
az bulunurluk
unfrequency
AZ BULUNURLUK
SCARCITY
az bulunurluk
scarcity
az buz olmamak
be of no small matter
az cümle ile
in a nutshell
az cümle ile
In a nutshell
az çalışmak
underwork
Az çekmeli reçineler
Low-shrink resins
az çıkmış sakal
stubbly beard
Az çırpılmış ve az yağlı krema
Single cream
az çok
kind of
AZ ÇOK
RATHER
az çok
More or less
AZ ÇOK
SOMEWHAT
az çok bilmek
know more or less
az çok sınırları belli olan toprak parçası
region
Az çözünür
Slightly Soluble
az çözünürlüklü grafik
low resolution graphic
AZ DAHA
ALMOST
AZ DAHA
NEARLY
az daha seni tanıyamayacaktım
i almost didn’t recognize you
az daha, neredeyse, hemen hemen, yakindan
Nearly
Az daha; den başka
All but
az değer biçen kimse
undervaluer
az değer biçilmiş
underestimated
az değer biçilmiş
undervalued
az değer biçme
underestimation
az değer biçme
underrating
AZ DEĞER BİÇMEK
UNDERESTIMATE
az değer biçmek
underestimate
AZ DEĞER BİÇMEK
UNDERPRICE
az değer biçmek
underprice
az değer biçmek
set light by
az değer biçmek
underween
az değer vermek
underreckon
az değerli parçalardan oluşan koleksiyon
gry
az değil
No less
Az değil
Not a few
az değil
more than a little