Meaning of
"TARTIŞMA"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
TARTIŞMA
BUST-UP
tartışma
disputation
tartışma
dispute
TARTIŞMA
ALTERCATION
TARTIŞMA
SET-TO
TARTIŞMA
HASSLE
TARTIŞMA
WORDY WARFARE
TARTIŞMA
SHOOTING MATCH
TARTIŞMA
DEBATE
TARTIŞMA
BICKERING
tartışma
bicker
TARTIŞMA
ROW
TARTIŞMA
QUARREL
Tartışma
Quarrel, debate, argument, controversy, discussion
tartışma
deliberate
tartışma
deliberation
tartışma
argument
TARTIŞMA
ARGUMENTATION
tartışma
argumentation
TARTIŞMA
CONTENTION
tartışma
contention
TARTIŞMA
CONTEST
TARTIŞMA
CONTESTATION
TARTIŞMA
RAP
TARTIŞMA
MOOT
tartışma
controversy
tartışma
polemic
TARTIŞMA
DISAGREEMENT
TARTIŞMA
DISCUSSION
TARTIŞMA
DISPUTATION
TARTIŞMA
DISPUTE
TARTIŞMA
SPAR
TARTIŞMA
SPARRING
TARTIŞMA
BRAWL
TARTIŞMA
JANGLE
TARTIŞMA
BREEZE
TARTIŞMA
TEACH-IN
TARTIŞMA
BROIL
TARTIŞMA
PARLEY
TARTIŞMA
CROSS TALK
tartışma
discussion
tartışma
rencounter
TARTIŞMA ÇIKARMAK
HASSLE
TARTIŞMA GÖTÜRMEZ
UNQUESTIONABLE
TARTIŞMA GÖTÜRMEZ
UNASSAILABLE
tartışma konusu/söz konusu mesele/konu
point at issue
tartışma nedeni
bone of contention
tartışma olsun diye zayıf tarafı savunan
devils advocate
tartışma olsun diye zayıf tarafı savunan kimse
advocatus diaboli
tartışma olsun diye zayıf tarafı savunan kimse
devil’s advocate
TARTIŞMA ORTAMI
PLATFORM
tartışma teknolojisi
debating technology
tartışma ve münazaralarda kullanılan, karşı tarafın gerçek önermesini daha zayıf bir sav ile değiştirip çürüterek üstün gelindiği yanılsamasını yaratan bir taktik
man of straw
TARTIŞMA YANLISI KİMSE
CONTROVERSIALIST
tartışma, görüşme
discussion
tartışma, kavga
dustup
tartışma, münakaşa, munazara, ihtilâf, çekişme, mücadele
Controversy
Tartışma, münakaşa, uyuşmazlık, ihtilaf
Dispute
tartışma, münazara
teach-in
Tartışma, müzakere
Negotiation
tartışmacı
disputant
tartışmacı
disputation
tartışmacı
disputatious
tartışmacı
disputative
TARTIŞMACI
WRANGLER
tartışmacı
debater
tartışmacı
arguer
tartışmacı
argumentative
TARTIŞMACI
DISPUTANT
TARTIŞMACI
DISPUTATIOUS
tartışmada kaybeden taraf
touche
tartışmada savı ortaya süren ve savunan taraf
affirmative
TARTIŞMAK
BUST
tartışmak
dispute
TARTIŞMAK
SET TO
TARTIŞMAK
ALTERCATE
TARTIŞMAK
HAVE A ROW WITH
TARTIŞMAK
HAVE A SET-TO
TARTIŞMAK
BAT AROUND
tartışmak
have it out with
TARTIŞMAK
HAVE WORDS WITH SMB.
TARTIŞMAK
WRANGLE
TARTIŞMAK
CANVASS
TARTIŞMAK
DEBATE
TARTIŞMAK
BICKER
TARTIŞMAK
ARGUE
tartışmak
vex
tartışmak
toss
TARTIŞMAK
CONTEND
TARTIŞMAK
MOOT
TARTIŞMAK
CONTROVERT
TARTIŞMAK
DISCUSS
TARTIŞMAK
DISPUTE
TARTIŞMAK
TAKE ISSUE WITH SMB.
TARTIŞMAK
SPAR
TARTIŞMAK
BRAWL
tartışmak
tangle
TARTIŞMAK
JANGLE
TARTIŞMAK
JOIN ISSUE WITH SMB.
TARTIŞMAK
NEGOTIATE
tartışmak
disagree
tartışmak
discuss
TARTIŞMAK (DOĞRULUĞUNU)
CHALLENGE
TARTIŞMAK, ATIŞMAK
Quarrel
tartışmak, çatışmak, kapışmak, bozuşmak
fall out
tartışmak, münakaşa etmek, müzakere etmek
Debate
TARTIŞMALI
EXPLOSIVE
tartışmalı
topical
TARTIŞMALI
CONTENTIOUS
tartışmalı
contentious
TARTIŞMALI
MOOT
TARTIŞMALI
CONTROVERSIAL
tartışmalı
controversial
TARTIŞMALI
POLEMIC
tartışmalı
polemic
tartışmalı
polemical
Tartışmalı
In dispute; controversial
TARTIŞMALI
ERISTIC
tartışmalı bir konu hakkında bir internet forumunda devam eden bir diyalog
holy war
Tartışmalı bölgeler, tartışmalı topraklar
Disputed territories
tartışmalı hale gelmek
become disputable
tartışmalı hale gelmek
become questionable
tartışmalı konu
controversial topic
tartışmalı nokta
controversial point
Tartışmalı yorum
Interpretation in dispute
tartışmalı, ihtilaflı
polemic
TARTIŞMASIZ
UNDISPUTED
TARTIŞMASIZ
NONCONTENTIOUS
TARTIŞMASIZ
NON-CONTENTIOUS
TARTIŞMASIZ
DECIDED
TARTIŞMASIZ
BEYOND DISPUTE
TARTIŞMASIZ
INCONTESTABLE
TARTIŞMASIZ
INDISPUTABLE
TARTIŞMASIZ
UNARGUED
TARTIŞMASIZ
WITHOUT DISPUTE
TARTIŞMASIZ
UNCHALLENGED
TARTIŞMAYA AÇIK
QUESTIONABLE
TARTIŞMAYA AÇIK
ARGUABLE
TARTIŞMAYA AÇIK
ARGUMENTATIVE
tartışmaya açık konu
debatable issue
TARTIŞMAYA AÇMAK
START
tartışmaya dahil olmadan izleme
lurking
TARTIŞMAYA SUNMAK
PUT TO TENDER
TARTIŞMAYA SUNMAK
TABLE
tartışmaya yol açan
controversial
tartışmayı göster
show discussion
TARTIŞMAYI SEVEN
ARGUMENTATIVE