Meaning of
"YAS"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
YAS
LAMENT
YAS
MOURNING
yas
mourning
yas
age
Yas giysisi, karalar
Mourning
yas tut
pine away
yas tut
mourn
YAS TUTMAK
LAMENT
yas tutmak
mourn
YAS TUTMAK
SORROW
yas tutmak, matem tutmak, kederlenmek
Mourn
YAS TUTULMAMIŞ
UNMOURNED
YASA
CODE
YASA
STATUTE
yasa
law
yasa
legislate
yasa
legislation
YASA
ACT
YASA
ACT OF CONGRESS
yasa
constitution
YASA
ENACTION
YASA
REGULATION
Yasa açığı
Legitimacy deficit
Yasa çıkarma
To enact a law
Yasa çıkarmak
To enact
yasa degişikliği
Amendment
yasa dışı eylem
malpractice
Yasa dışı göçmenler
Illegal immigrants
YASA DIŞI HAREKET
OUTRAGE
Yasa dışı hareket.
TORT
Yasa dışı uyuşturucu madde kullanımı
Illicit use of drugs
Yasa dışı uyuşturucu madde ticareti
Illegal trafficking of drugs
Yasa dışı, kaçak, haram
Illicit
YASA KİTABI
CODE
yasa koyucu, kanun koyucusu
legislator
Yasa tasarısı
Bill, draft legislation
yasa tasarısı sunmak
bring in a bill
yasa tasarısını kabul etmek
pass a bill
yasa tasarısını reddetmek
throw out the bill
Yasa uygulayıcıları
Law enforcement personnel
Yasa yapmak, yasamak, kanun koymak
Legislate
Yasa, kanun
Code
YASA, KANUN
Law
yasa, kural, tüzük
statute
YASADIŞI
UNLAWFUL
yasadışı
illicit
YASADIŞI
PIRATE
YASADIŞI
ILLEGAL
YASADIŞI
ILLEGITIMATE
YASADIŞI
ILLICIT
yasadışı
backdoor
yasadışı bilgisayar korsanlığı
illegal hacking
yasadışı bir işin içinde olmak
be in something up to one’s eyes
yasadışı erişim
illegal access
yasadışı faaliyetlere karşı operasyon düzenleme
clampdown
yasadışı faaliyetlere karşı operasyon yürütme
clampdown
yasadışı haram
illicit
yasadışı isim
nomen illegitimum
yasadışı olarak
illegally
YASADIŞI OLMA
ILLEGALITY
YASADIŞI OLMA
ILLEGITIMACY
yasadışı siyasi grup
junto
Yasadışı uyuşturucu madde ticareti, uyuşturucu kaçakçılığı
Illegal trafficking in drugs
yasadışı veri çoğaltma çiftliği
illegal data farming farm
yasadışı, yolsuz
illegal
yasadışılaştırmak, suçlaştırmak, cürümleştirmek
kriminalize (İngilizce criminalisation)
yasadışılık, yolsuzluk
illegality
Yasağı kaldırmak
To remove the prohibition
YASAK
UNDER A BAN
YASAK
NO
YASAK
INTERDICT
YASAK
PROHIBITION
yasak
prohibition
Yasak
Prohibition, restrain, ban, interdict
YASAK
RESTRICTED
YASAK
RESTRICTION
YASAK
DON’T
YASAK
PROSCRIPTIVE
yasak
impermissible
yasak
veto
yasak
inhibition
yasak
interdict
yasak
interdiction
Yasak
Out of bounds
YASAK
TABOO
yasak
taboo,tabu
yasak
tabu
YASAK
ILLICIT
YASAK
IMPERMISSIBLE
YASAK
FORBIDDEN
yasak
forbidden
YASAK
BAN
YASAK AŞK
LIAISON
yasak bant
forbidden band
yasak bölge
prohibition era
Yasak bölge
Off limits
Yasak bölge
Forbidden zone
yasak bölgede avlan
poach
YASAK BÖLGEYE GİREN KİMSE
POACHER
YASAK BÖLGEYE GİRMEK
POACH
Yasak erke düzeyi
Forbidden energy level
yasak etme engel olma
prohibit
YASAK ETMEK
PROHIBIT
YASAK ETMEK
PUT UNDER A BAN
YASAK ETMEK
CLAMP THE LID ON SMTH.
yasak geçiş
forbidden transition
yasak isim
nomen vetitum
YASAK KİTAPLAR LİSTESİNE YAZMAK
INDEX
Yasak liman,kapalı liman.
CLOSED PORT
yasak saha
prohibited area
yasak yerde avlanan kişi
poacher
yasak(lamak)
ban
yasak, izinsiz
forbidden
yasak, kuraldışı, geçersiz
illegal
Yasak, yasaklama
Prohibition
yasak, yasaklanmış
prohibited
yasakla
prohibit
yasakla
proscribe
yasakla
inhibit
yasakla
interdict
yasakla
forbad
yasakla
forbade
yasakla
forbid
yasakla
forbid to
yasakla
forbid to be
yasakla
foreclose
YASAKLAMA
INTERDICT
YASAKLAMA
INTERDICTION
YASAKLAMA
PROHIBITION
yasaklama
prohibition
YASAKLAMA
PROSCRIPTION
yasaklama
proscription
yasaklama
interdiction
YASAKLAMA
EMBARGO
yasaklama
enjoin
yasaklama
forbiddance
yasaklama karakteri
ignore character
yasaklama, kısıtlama, engelleme
crackdown
yasaklama, yasak
prohibition
yasaklama, yasak
prohibiton
YASAKLAMAK
BAR
YASAKLAMAK
INTERDICT
YASAKLAMAK
PROHIBIT
yasaklamak
prohibit
yasaklamak
restrain
YASAKLAMAK
CALL OFF
YASAKLAMAK
PROSCRIBE
yasaklamak
proscribe
yasaklamak
shut
YASAKLAMAK
DEBAR