Meaning of
"Yaka"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
Yaka
Collar
YAKA
COLLARET
YAKA
COLLARETTE
YAKA
DICKEY
YAKA
DICKY
YAKA
FLANGE
Yaka
Neck
yaka
neckline
Yaka ayağı
Collar stand
Yaka bandı; yakalık, gerdanlık
Neckband
yaka çiçeği
boutonniere
Yaka derinliği
Collar depth
Yaka düğmesi
Collar button
YAKA DÜĞMESİ
COLLAR STUD
YAKA DÜĞMESİ
STUD
Yaka düğmesi; krampon çivisi
Stud
yaka mikrofonu
lapel microphone
Yaka oyuntusu; yaka hattı, boyun hattı
Neckline
YAKA TAKMAK
COLLAR
yaka tasma yakalamak
collar
YAKA, TASMA
Collar
YAKACAK
FUEL
YAKACAK
FIRING
yakacak odun
fuel wood
YAKACAK ODUN
FIREWOOD
yakacak odun
firewood
Yakacak odun kutuları
Firewood collectors
Yakacak odun sepetleri
Firewood baskets
Yakacak odun stantları (şömine aksesuarları)
Firewood stands (fireplace implements)
Yakaç
Pilot light
Yakaç kanama vanası
Burner shot-off valve
Yakaç memesi, brülor memesi
Burner nozzle
Yakaç, brülör, hamlaç, bek
Burner
yakala
capture
yakala
acquire
yakala
catch
yakala
caught
yakala
nab
yakala, grup lideri, gemi kaptanı, başkan, komuta
Capt
YAKALAMA
INTERCEPTION
yakalama
acquisition
YAKALAMA
CATCH
YAKALAMA
SNATCH
YAKALAMA
SEIZURE
yakalama
seizure
yakalama
prehension
YAKALAMA
CLUTCH
yakalama esir alma
capture
yakalama etkisi
capture effect
yakalama habercisi
seizure precursor
yakalama hatası
capture error
Yakalama kesit alanı
Capture cross-section
yakalama oranı
capture ratio
yakalama oranı
hit ratio
yakalama ve izleme radarı
acquisition and tracking radar
YAKALAMACA
TOUCH
YAKALAMAK
INTERCEPT
YAKALAMAK
NOBBLE
YAKALAMAK
COLLAR
yakalamak
lay
yakalamak
capture
yakalamak
capture (v)
yakalamak
capture, to
YAKALAMAK
PULL UP TO
YAKALAMAK
PINCH
yakalamak
Apprehend
yakalamak
catch
YAKALAMAK
CATCH HOLD OF
YAKALAMAK
CATCH UP ON
yakalamak
get
YAKALAMAK
HOOK
YAKALAMAK
GET HOLD OF
YAKALAMAK
SNAP UP
YAKALAMAK
SNATCH
yakalamak
trap
YAKALAMAK
COP
YAKALAMAK
GRAB
YAKALAMAK
TACKLE
YAKALAMAK
TAKE
YAKALAMAK
GRAPPLE
yakalamak
corral
YAKALAMAK
EMBRACE
YAKALAMAK
GRASP
YAKALAMAK
OVERTAKE
YAKALAMAK
TAKE UP
YAKALAMAK
GRIP
YAKALAMAK
NAB
YAKALAMAK
NAIL
yakalamak
nail
yakalamak
grip
YAKALAMAK
CLAW HOLD OF
YAKALAMAK
SEIZE
YAKALAMAK
SEIZE ON
yakalamak
seize
YAKALAMAK
ENTRAP
YAKALAMAK
BAG
YAKALAMAK
CLUTCH
yakalamak
hand
yakalamak tutuklamak anlamak
apprehend
yakalamak, . zaptetmek, ele geçirmek, tutsak etmek. i. zaptetme, ele geçirme
Capture, captured
yakalamak, tutuklamak, birleştirmek
run in
yakalamaya çalışmak
snatch at
yakalama-yanıtlama oranı
answer seizure ratio
yakalan
come down with
yakalanan av veya balık
catch
yakalanan hata
detected error
YAKALANMA
PINCH
YAKALANMA
ATTACK
YAKALANMAK
BE SMITTEN WITH
YAKALANMAK
BECOME INFECTED
yakalanmak
hitch
YAKALANMAK
CATCH
YAKALANMAK
CATCH AN INFECTION
yakalanmak
incur
YAKALANMAK
SMITE
yakalanmak
contract
YAKALANMAK
ATTACK
YAKALANMAK
ATTAINT
YAKALANMAK
INCUR
YAKALANMASI GÜÇ
ELUSORY
YAKALANMASI ZOR
ELUSIVE
YAKALANMIŞ
STRICKEN
YAKALANMIŞ (HASTALIK)
AFFECTED
Yakalar (sahte gömlek)
Dickies (false shirtfronts)
YAKALATMAK
SICK
yakalayan
capturer
yakalayan
grappler
YAKALAYAN ŞEY
CATCHER
yakalayana kadar kovalamak
truck
yakalayıcı
catcher
yakalayıcı (robot)
gripper
yakalayıncaya kadar peşini bırakmamak
hunt down
yakalı somun, kenarlı somun
flange nut
yakama
fail to fire
Yakamoz
Noctiluca
Yakamoz.Denizde yaşayan mikroskobik hayvancıkların (planktonların) oluşturduğu fosfor ışıldaması.
PHOSPHORESCENSE
Yakamoz.Gece fosforlu,mikroskobik deniz yaratıklarının çırpıntı halinde gösterdiği parlaklık.
BRIMING
yakamozlanmak
phosphoresce
YAKAN
CONSUMING
yakan kimse
lighterman
yakarak kireçleştirmek, kalsine etmek
calcine
YAKARAK TOZ HALİNE GETİRME VEYA GELME
CALCINATION
yakarak toz haline getirme veya gelme
calcination
YAKARAK TOZ HALİNE GETİRMEK
CALCINE
yakarak yok etmek
burn up
YAKARIŞ
APPEAL
yakarış
supplicate
yakarış
orisons
YAKARMA
INVOCATION
YAKARMAK
INVOKE