Meaning of
"is"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
is
fume
is
action
İS
BLACK
is
smut
is
soot
is
affair
is Hint agaci; mobilya yapiminda kullanilan sertce bir cesit sari Hint agaci.
satinwood
is ince saten veya saten taklidi kumas; pamuk arisli ve yun atkil kumas.
satinette
is karası
soot black
İS LEKESİ
SMUDGE
İS LEKESİ YAPMAK
SOOT
is not. iso onek ayni, esit
isnt
İS OLMAK
SMUDGE
is parçasi (IP)
Workpiece
İS YAPMAK
SMOKE
İS YAPMAK
SMUT
İS YAPMAK
SOOT
is, karbon siyahı
carbon black
is, kurum
soot
is, lamba isi
lamp black
is, siparis
Job
is. gorev, odev; memuriyet; memuriyet devri.
incumbency
isa
christ
isa mesih
jesus christ
isa peygamber
Jesus
isa vakfı üyeleriyle ilgili
jesuitical
isa’dan önce
before christ
isa’lı haç
crucifix
isa’nın çarmıha gerildiği yere kadar yürüdüğü yol
via dolorosa
isa’nın doğumu
birth of christ
İsa’nın doğumu
Nativity
İSA’NIN GÖRÜNMESİ
ADVENT
isa’nın hayatındaki önemli olaylar üzerine yapılan on beş tefekkür
mystery
isa’nın her an her yerde var olduğu inancı
ubiquitism
isa’nın her an her yerde var olduğuna inanan, lüteriyen kilisesi mensubu kimse
ubiquitist
İSA’NIN SON OLARAK TERİNİ SİLDİĞİ MENDİL
SUDARIUM
isa’nın son olarak terini sildiği mendil
sudarium
İSA’NIN TEKRAR DÜNYAYA GELECEĞİNE İNANAN KİŞİ
ADVENTIST
İSABET
HIT
İSABET
HITTING
isabet
hit
isabet
incidence
isabet
felicitous
İSABET
INCIDENCE
isabet almak
be hit
İSABET ETMEK
STRIKE
İSABET ETMEK
HIT
isabet etmek
strike
isabet etmek
hit
İSABET ETTİRMEK
HIT
İSABET ETTİRMEK
HIT THE MARK
İSABET ETTİRMEK
REACH
İSABET ETTİRMEK
NICK
isabet hızı, tıklanma oranı
hit rate
isabet oranı
hit rate
isabetli
incisive
İSABETLİ
ON THE MARK
İSABETLİ
SAGACIOUS
İSABETLİ
POINTED
isabetli
point
İSABETLİ
WELL-DIRECTED
İsabetli
In point
isabetli olarak
prophylactically
isabetsiz
impolitic
isal
conductance
isal
conduction
isanın doğumundan önce
before the birth of christ
isanın kasesi
grail
İsatin
Isatin
isçi
worker
ise
if
ise
As for that
ise
As to
İse ... o zaman
If ...then
ise bile
even if
İse de
Although
ise de
even if
ise de
though
ise de
yet
ise de
as
ise de
as much as
ise de
much as
ise de
albe
ise de
albeit
ise fena olmaz
could do with
ise iyi olur
could do with
ise o zaman
if then
ise, tercihan, e kalırsa
Rather
ise-o halde profili
if-then profile
İserin (manyetikkum)
Iserine (Iron sand)
isfendan
maple
İSHAL
THE TROTS
İSHAL
LAX BOWELS
ishal
catharsis
İSHAL
RUNS
İSHAL
DIARRHEA
İSHAL
DIARRHOEA
ishal
loose
İSHAL
LOOSE BOWELS
İSHAL
LOOSENESS
ishal
diarrhea
ishal
diearrhea
ishal, amel
catharsis
ishal, sürgün, ötürük (tıp)
Catharsis
isı
heat
isı direnci
thermal resistance
isı şoku
thermal shock
isıalan
endothermic
isıl genleşme
thermal expansion
isıveren
exothermic
isıya dayanıklı
refractor
isıya dayanıklı beton
heat-resistant concrete
isil islem
Heat treatment
İSİLİK
HEAT RASH
İsilik
Rash
İSİLİK
PRICKLY HEAT
isilik
prickly heat
isilik, ısırgın
prickly heat
İsilik; Tabas; Kurdeşen (tıp)
Rash
isim
reputation
isim
repute
İSİM
NOUN
İSİM
TITLE
isim
title
isim
appeliation
İSİM
APPELLATION
isim
appellation
İSİM
SUBSTANTIVE
isim
substantive
İSİM
DENOMINATION
isim
denomination
İSİM
GIVEN NAME
İSİM
DESIGNATION
isim
designatio
isim
designation
isim
character
İSİM
FIRST NAME
İSİM
MONIKER
isim
moniker
isim
christian name
isim
record
isim
name
isim
praenomen
İSİM
FORENAME
isim (kitap/piyes/film vb’ne ait)
title
isim (şirket)
goodwill
isim açık artırma, mezat, müzayede. fiil açık artırma ile satmak.
Auction
isim bağ, ilişki, bono, senet, tahvil, kefalet. fiil kefil olmak.
Bond
isim belirten sonek: fluent (s). akici; fluency (i). akicilik.
cy
isim bir suç veya başarısızlığın sorumluluğu, suç, kabahat, töhmet.fiil suçu üstüne atmak
Blame