Meaning of
"KOYU"
in english language
Turkish to English
English to Turkish
Turkish
English
KOYU
INTENSE
KOYU
PEASOUPY
KOYU
STIFF
KOYU
THICK
koyu
thick
koyu
stiff
Koyu
Dark
KOYU
DARKISH
koyu
abysmal
KOYU
STRONG
KOYU
DEEP
koyu
subfuse
KOYU
DYED-IN-THE-WOOL
KOYU
DENSE
KOYU
BLACK
KOYU
SABLE
KOYU
SAD
KOYU
SATURATED
koyu
bold
koyu
somber
koyu
sombre
KOYU
TENEBROUS
KOYU
CRUSTED
koyu asit, kuvvetli asit
strong acid
Koyu bir müslümandır
He is a strict Moslem
koyu boya tabakası
impasto
Koyu boya; Toner
Toner
koyu çorba
bisque
koyu çorba
potage
koyu elektronik müzik dinleyicisi
cyberkrunk
koyu esmer
melanistic
koyu esmer
dusky
Koyu esmerlik, dokularda koyumadde fazlalığı (tıp)
Melanosis
koyu Europian bal arılarının; alman arı
dark European honey bee; German bee
koyu gözlü
deep eyed
koyu gri
mouse color
KOYU KAHVERENGİ
SIENNA
koyu kahverengi
sienna
koyu kahverengi
deep brown
koyu kahverengi
vandyke brown
Koyu kahverengi
Burnt sienna
koyu kehribar rengi bal
honey, dark amber
Koyu kestane (renk)
Dark brown
koyu kırmızı
dark red
koyu kırmızı
deep red
KOYU KIRMIZI
CLARET
KOYU KIRMIZI
CRIMSON
koyu kırmızı
crimson
Koyu kırmızı (renk)
Oxblood
KOYU KIRMIZI BOYA
LAKE
Koyu kırmızı parlaklık
Ruby lustre
KOYU KIRMIZI RENK
CRIMSON
Koyu kiremit rengi boya
Burnt ocher
koyu lacivert
prussian blue
koyu lacivert boya, Prusya mavisi
Prussian blue
Koyu mavi
Royal blue
Koyu mavi
Oxford blue
koyu mavi, lacivert
mazarine
koyu mor
puce
Koyu mor
Royal purple
koyu mor boya
tyrian purple
Koyu pembe
Burnt rose
KOYU RENK
DARK
Koyu renk
Dark colour
koyu renk
high colour
koyu renk
intense colour
koyu renk bal
honey, dark
koyu renk ile yazılmış
bold face
koyu renk saç
brunet
KOYU RENK YAZILMIŞ
BOLD
KOYU RENK YAZILMIŞ
BOLD-FACED
koyu renkli bir çeşit bira
stout
koyu renkli kaz
brant
koyu renkli, gölgeli
dusky
koyu sis
pea souper
koyu sohbet
deep conversation
koyu sohbet
deep talk
koyu sohbet
intimate chat
koyu sohbet
intimate conversation
koyu sohbet
intimate talk
koyu sohbet
spirited conversation
Koyu sos
Coulis
koyu şerbet
thick juice
KOYU ŞERBET
SIRUP
KOYU ŞERBET
SYRUP
Koyu turuncu
Burnt orange
Koyu yağ
Stand oil
koyu yeşil
bottle green
koyulaşma
thicken
koyulaşma
concentration
KOYULAŞMAK
THICKEN
koyulaşmak
thicken
KOYULAŞMAK
DARKEN
KOYULAŞMAK
BECOME DARKER
KOYULAŞMAK
DEEPEN
KOYULAŞMAK
CONDENSE
koyulaşmak
incrassate
KOYULAŞMAK
COAGULATE
koyulaştırıcı
thickener
Koyulaştırıcı maddeler
Thickeners
koyulaştırıcı, kıvamlaştırıcı
thickener
koyulaştırılmış süt
condensed milk
koyulaştırılmış şekerli süt
condensed sugared milk
Koyulaştırma
Thickening
koyulaştırma
condensation
koyulaştırma banyosu
intensifying bath
KOYULAŞTIRMAK
INTENSIFY
KOYULAŞTIRMAK
THICKEN
KOYULAŞTIRMAK
STIFFEN
koyulaştırmak
thicken
KOYULAŞTIRMAK
DARKEN
koyulaştırmak
con dense
koyulaştırmak
concentrate
KOYULAŞTIRMAK
DEEPEN
KOYULAŞTIRMAK
ENRICH
KOYULAŞTIRMAK
COAGULATE
koyulaştırmak, yoğunlaştırmak
inspissate
KOYULMA
ATTACK
koyulmak
set
KOYULMAK
START
KOYULMAK
SET ABOUT
KOYULMAK
START IN
KOYULMAK
START OFF
KOYULMAK
START OUT
KOYULMAK
SET ONESELF TO DO SMTH.
KOYULMAK
SET OUT
KOYULMAK
SET TO
KOYULMAK
SETTLE DOWN TO
KOYULMAK
LAUNCH OUT
KOYULMAK
BEGIN
KOYULMAK
SIT DOWN
koyulmak
hit
KOYULMAK
APPROACH
KOYULMAK
ADDRESS ONESELF TO
KOYULMAK
HOP TO IT
KOYULMAK
GO
KOYULMAK
ATTACK
KOYULMAK
TACKLE
koyultma
inspissation
koyultmak
inspissate
koyultucu toner(yazıcı)
toner
KOYULUK
INTENSITY
KOYULUK
THICKNESS
KOYULUK
STIFFNESS
KOYULUK
DARKNESS
koyuluk
tone
koyuluk
density
KOYULUK
CONSISTENCY
koyuluk
consistency
koyuluk kıvam
consistency